Orhan Boran

G&ouml;r&uuml;şler Orhan Boran 1960'lı yılların başlarında İstanbul Radyosu&rsquo;nun en sevilen programıydı: <div

29 Mayıs 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
Orhan Boran
1960'lı yılların başlarında İstanbul Radyosu’nun en sevilen programıydı:
"Orhan Boran ve Yuki..."
Bir gün programa yetişmek için sıradaki taksinin şoförüne seslenmiş:
"Acele İstanbul Radyoevi'ne..."
Şoför, önce saatine bakmış ve "Kusura bakma abi" demiş:
"Orhan Boran’ın programı var, onu dinlemeden gidemem..."
5 liralık yol için 10 lira uzatmış Orhan abı:
"Al şunu da bırak hadi..."
Şoför 10'luğu görünce, "Atla abi" demiş:
"Kim takar Orhan Boran’ı!..”
………
Başından geçen bu gerçek öyküyü de aynı günün programında dinlemiştik...
İyi bir gazeteciydi...
“Mustafa Mutlu", güzel derleyip sunmuş...
"Sivas Kongresi"nde mandaya karşı çıkan "Dr. Hikmet Boran"ın oğluydu...
Doğal olarak cumhuriyet ilkelerine ve devrimlerine yürekten bağlıydı...
"Dünya Gazetesi"nin Londra mahabirliğini üstlendi...
"BBC Türkçe Servisi"nde program yaptı, haber okudu...
17 Şubat 1959'da, içinde dönemin Başbakanı "Adnan Menderes"in de bulunduğu uçağın Londra'da düştüğü haberini dünyaya ilk o duyurdu...
25 yıl aralıksız iki büyük gazetede yazarlık yaptı...
Köşe yazarlığı yaparken radyoculuğu da bırakmadı…
"Yuki" tiplemesini yarattı...
Kimdi Yuki?
Baron'ın tanıttığı şekilde, Brezilya ormanlarında yaşayan, nesli tükenmiş bir aileden... Tavşan kulaklı, sincap kuyruklu, kazma dişli, zeki bir yaratıktı...
Ve de..
"Orhan Boran’ın hızlandırılmış sesiydi..."
………
Onu radyodan "Yuki" ile tanımıştık ama, büyük değer olduğunu sonrasında hep gördük ve yaşadık...
İnsana, yaşamını yitirdikten sonra değer vermeyi sevmeyiz ama, olmuyor işte.
Hele artık yok ya..
“Kim tutar Orhan Boran’ı!..”
 
40 yıllık ömrünüz olsa ne yapardınız?
 
Bu soruyu Anadolu Üniversitesi’nin yayını olan "Anadolu Haber"de öğrencilere sormuşlar…
Hani, geçenlerde bizim "Esra Çevik" de böyle bir araştırma yapmış ve "24 saatlik ömrünüz olsa, ne yapardınız?" diye sormuştu…
Okuyucuların dışında biz de yanıt vermiştik; "Ne yapıyorsun Esra, 24 saatte Beren Saat’in adresini bile. bulamayız..."
………
Ama 40 yıllık ömür için bakın öğrencilerden bazıları nasıl yanıt vermişler:
"Kübra Bozer-Hukuk Fakültesi":
- Ye iç eğlen, çok kısa ömrün, "sev çünkü sevmek en kolay.."
Tam da bu konuya uygun bir şarkı bence…
"Ashoor Jokdar-Turizm Fakültesi":
-Öncelikle hiç evlenmezdim, bir aile bile kurmazdım. Hatta bir işe bile başlamazdım, yiyip içip yatardım...
"Doğa Çetintay-Devlet Konservatuvarı":
- Her aklıma geleni düşünmeden yapardım. Cebimde sıfır nakitle otostop çekerek uzun seyahatlere çıkar, sokaklarda şarkılar söylerdim...
"Zühal Bakır-İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi":
- Dünyanın her yerini gezmek isterdim, çünkü oku¬maktan ve çalışmaktan istediğimiz gibi yaşayamıyoruz…"
Nejla Mersin-İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi":
-Hiçbir şeyi ertelemeden yaşardım. Harcanacak bir dakikam bile yok diye düşünerek bir anımı bile boş işlerle heba etmezdim…
"Buğra Aydınoğlu-Devlet Konservatuvarı":
- Dünyanın her yerini karış karış, gezmek ve her gezdiğim yerin fotoğraflarını çekmek isterdim...
………
“İşte böyle.. İnsana, ne zaman öleceğini bilmek neler yaptırmaz ki?
Öğrenciler çok iyimsermiş…”
 
 
Günün Şiiri
Ben yaşarken
Ben yaşarken siz de vardınız yanımda
Sarışın kız, esmer kadın siz de vardınız
Siz de karımdınız sağ yanımda
Siz ilkokuldaydınız, siz bakkaldınız
Siz de işçiydiniz sol yanımda
Ben yaşarken siz de vardınız yanımda
Kavgaydınız, sıkılmış yumruktunuz
Hızlı üreyen gençliktiniz sokaklarda
Bir de siz vardınız bir de
Sokaklarda rüzgardınız
Ben yaşarken siz de vardınız yanımda
Yolumdaki ulu çınar, ince kavak
Siz de başaktınız, siz de tohum
Siz de vardınız, siz de yanımda
İyi hatırlıyorum...
Zeki Kuruca (Varlık-1970)
 
Deniz kızının marifeti
Üç denizci bir deniz kızını kurtarır. Deniz kızı der ki:
"Ben efsane değilim, işte görüyorsunuz. Ama sihirli bir yaratığım. Hayatımı kurtardınız, ben de sizin birer dileğinizi gerçekleştireceğim..”
Birinci denizci atılmış:
"Zekamı iki katına çıkar..."
"Olmuş bil" demiş deniz kızı...
İkinci denizci, "Benim zekamı üç katına çıkar" demiş...
Ona da "tamam" demiş kız...
Üçüncü denizci, "Benim zekamı on katına çıkar" diye atılmış...
"Olamaz” demiş deniz kızı:
"Bu oldukça büyük bir değişiklik ister. Emin misiniz?"
Denizci sinirlenip dileğinde ısrar edince, "peki" demiş deniz kızı..
Ve üçüncü denizci "Bir kadına" dönüşmüş!
 
Günün Olayı
AB Bakanı Egemen Bağış, "NATO Abdullah Gül'den iyisini bulamaz” demiş.
Doğrudur, bulamaz…
Ama..
"Aramazsa tabii!.:”
Fahrettin Fidan
 
 
Günün Sorusu
Hala tartışılıyor…
Uludere'de suçu askere havale eden kim?
“Son YAŞ toplantısında ordunun üst kademesini istediği gibi şekillendiren iktidar…”
Haldun Ertem
 
Kıssa-dan
Erdoğan her gittiği ülkede "En az 5 çocuk yapın" demeye başladı...
Durun bakalım!
Çocukları korumak ve yaşam koşullarını iyileştirmek için uğraşan UNICEF'in sabrı ne zaman taşacak?
Gülhan Elmas
 
Cuk
Eskiden "Aşk bir sudur" derdik.
Ya şimdi?
"Aşklar sulu!..”
Servet
 
Özdeyiş
Herkesi mutlu etmeye çalışırsan sonunda sen mutsuz olursun…
Bill Cosby
 
Kıssa-dan
Kendinden başkasının geçmesini istemeyen yolun darını seçer...
Y.Güngör Özden
 
Gürcan Sayma’ya
Bir kişi doğduğu anda saymaya başlasa ve yaşamı boyunca gece gündüz devrem etse, 65 yaşına geldiğinde 1 milyara gelmemiş olurdu…
 
Öldürücü tepki
Onbeş gün önce "nikotinin öldürücü olduğunu" okudum, sigarayı bıraktım. Bir hafta önce "alkolün öldürücü olduğunu" okudum, içkiyi bıraktım.
Dün "seksin öldürücü olduğunu" okudum ve okumayı bıraktım...
Vehbi Karabıyık
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi