Onlarca şehit.

Görüşler Onlarca şehit… Hani, "Adam olacak çocuk şeyinden belli olur" derler ya..

23 Haziran 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
Onlarca şehit…
Hani, "Adam olacak çocuk şeyinden belli olur" derler ya..
Bazen tarih de öyle yapıyor!
Yıllar öncesinden gösteriyor günümüzü...
1990'ın Mart ayı…
Avrupalı milletvekilleri Antalya'da toplanı¬yor. Daha ilk günlerde Türk gazetelerini didik didik inceliyorlar... Güneydoğu olaylarına, daha doğrusu teröre büyük bir rahatlıkla bakıyorlar...
Önerileri açık:
"Terörle mücadele ederken insan haklarına uygun hareket etmek gerek..."
Bu sözler Cumhurbaşkanı uçağı ile ağırlanan Avrupa Topluluğu Komiseri Abel Matutes’in...
Sinyor "Matutes”in AT konusundaki Türkiye ile ilgili görüşleri de şöyleydi:
"Bırakın demokrasi standardını, sizin endüstri hedefleriniz bile bize uymuyor. Son yıllarda çelik üretimini arttırdınız. Bu durumda ortaklık görüşmelerine oturmamız karşılıklı birbirimizi yıpratmak olacak. Bu hem AT, hem sizin için belirsiz bir maceradır..."
Bir de tarih veriyor AT için:
"Belki 2000'li yıllarda..."
………
"Kendi topraklarımızda bu açıklamayı rahatlıkla yapmışlardı. Aynı günlerdeki olaylarda çoluk-çocuk işaret ve baş parmağını ayırarak gösteri yapıyordu.
"Churchill"in zafer işaretiydi değildi bu!
"İki, yani iki devlet..."
Avrupalı Parlamenterler de bu görüntülere şu sözleriyle katılmışlardı:
"Türkiye büyük bir ülke, iki devleti kaldırır!"
………
Öcalan’ın yakalanmasından sonra Avrupa değişti mi?;
Hayır... Almanya’da büyük olaylar oluyor, ölenlerin yaralananların ardı kesilmiyor ama Alman Hükümeti "Öcalan"ı düşünüyor:
"Yargı adaletli olmalı!"
Çoluk-çocuk 50 bin ölüyü ağızlarına bile almıyorlardı...
………
 
Dedik ya, bazen yeni doğan tarih, takvimini de gösterebiliyor...
Bugün "AT"nin yerini "AB" almış..
Değişen ne?
"Onlarca şehit...”
 
 
 
 
 
Cumartesi Öyküsü.
40 yıllık sakalından vazgeçebilen!
 
Günümüze çok ayrı bir ışık tutan Atatürk'ten bir anı:
Mustafa Kemal, bir gezisinde öyle bir kişi görür ki, dayanamayıp yanındaki valinin kulağına
eğilip sorar:
"Kimdir bu?"
"Efedim, kendisi Şıh’tır, yörede çok hatırı vardır…”
Bunun üzerine Atatürk yanına çağırır "Bak baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda
değildir. Rica etsem de, en azından Peygamber Efendimizin olduğu gibi kısaltsan..."
Bunları söylerken eliyle de boyun hizasını
gösterir. Şıh da, "Emrin olur Paşam" der....
Aradan zaman geçer, bir akşam Atatürk Amasya'daki
Şih'ı hatırlar ve valiyi telefonla arayıp durumunu sorar..
Vali, nasıl söyleyeceğini bilmemekle birlikte, Şıh’ın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile, olmadığını, aksine kimselere de el sürdürmediğini anlatır. Konuşmadan sonra Atatürk kağıdı kalemi eline alır ve yazdığının Amasya Valiliği'ne tebliğ edilmesini ister…
Ertesi gün, Amasya'dan bir haber gelir ki, Şıh Efendi Atatürk'ü görmek üzere yola çıkmış...
Çok geçmeden de gelir. Sakal tamamen kesilmiş, sinek kaydı traş olunmuş, saçlar kısaltılmış, kılık-kıyafet de baştan sona değişmiş.. Bambaşka bir görünüme bürünmü ...
Atatürk'ün yanındaki arkadaşlarından biri kulağına eğilir:
"Aman Paşam, bu adam sakalına el dahi sürdürmezdi, ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız?" Atatürk yanıtını verir:
"Kendisini Afyon Valisi tayin ettim..."
Bu görüşmenin ardından da, yeni bir yazı hazırlayıp Şıh'a verilmesini ister..
Yazı şöyle:
“İnanç ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselesine gelince, Bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen, yarın başka şeyler için milletinden de vazgeçebilir…”
 
Dostlar
Dostlar, darboğazdan geçip geldik
Şimdi buluştuk ya oh hoş bulduk
Aman ne güzel bak burdayız işte
Duru sular gibi yüzlerimizde mutluluk
Dostlar siz varsınız ya bu dünyada siz
Bunu bilmek yeter vallahi
Güç kuvvet oluyor sıkıntılar üstüne
Şöyle bir araya gelince
İnsan tamamlanıyor be
Dostlar diyorum ki biz birikiyoruz
Uzaklardan kendi kendimize
Damla damla vererek hergün gücümüzden
Belki zor oluyor yoruluyoruz
Ama bire, kırk alıyoruz ektiğimiz ekinden
Şimdi hep burdayız kutlayalım dostlar
Söyleyip coşalım işimiz üstüne
Ana sütü gibi hakkımız eğlenmek
Bu akşam çoğaldığımızı bilmek
Renk katsın şölenimize…
Talip Apaydın (Varlık-1955)
 
Dikkat alçak köprü!
Kamyon şoförü otoyolda giderken "Dikkat alçak köprü!"yazısını görmesiyle köprünün altına sıkışması bir olmuş.
Son derece sinirlenmiş, ikaz levhasının daha köprüye gelmeden önce neden konulmadığına bozulmuş… Bu arada otoyol kapanmış arkasında yüzlerce araç birikmiş.. Saatler sonra da bir ekip gelmiş. Araçtan ağır adımlarla gülerek bir polis inmiş, kamyonun yanına gelip ellerini beline koymuş: "Sıkıştın haaaa?"
"Hayır memur bey" demiş şoför:
"Köprüyü taşıyordum mazotum bitti!..."
 
Rus bebek
İdris, yolda rastladığı Temel’e sormuş: "Fadimeyle Rusça dersleri aldığınızı duydum, neden?"
"Bir Rus bebeğini evlatlık edindik" demiş Temel "Konuşmaya başlayınca ne dediğini nasıl anlayacağız!..
 
 
Günün Biberi
300 kişilik PKK taburunun Irak'tan gelip elini kolunu sallayarak 8 askeri şehit etmesi neyin göstergesidir?
"Bu ülkede teröristlerin değil, suçsuz vatandaş ve askerlerin izlendiğinin.”
Gülhan Elmas
 
Günün Olayı
Karayolları Genel Müdürü, İstanbul trafiğine çözüm bulmuş:
"İmkanı olan kenti terk etsin."
Binlerce insan kenti terk edeceğine kendisi koltuğu terk etse daha pratik olmaz mi?
Haldun Ertem
 
Gerilim
Eşi türbanlı olan subaya kurmaylık yolu açılmış!
Türbanlı olmayanlara mı?
Onlara Silivri, Metris ve Hasdal yolu açık!
Fahrettin Fidan
 
Bülent Arınç'tan
Başbakan Yardımcısı "Bülent Arınç", 8 aske¬rimizin .şehit olduğu , 19 askerimizin yaralandığı son saldırıyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Dağlıca’daki askeri üs bölgesine büyük bir saldırı oldu. Hem sayıca fazlaydılar ve silahlan vardı."
 
Ara-Sıra
Küçük Emir annesine sorar:
"Anne.. Siz babamla kavga edip ara-sıra darılır mısınız?"
Düşünmeden yanıt gelir:
"Hayır, ara-sıra barışırız!"
 
Cuk
Hayatımız sokakta geçiyor, daha bi sokağa adımızı vermediler, yuh!..
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi