Onlar üledir, üle!..

Onlar üledir, üle!..

5 Nisan 2013 10:15
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
Onlar üledir, üle!..
İki yeni muhacir yaşamlarında hiç görmedikleri deveye rastlayınca şaşırıp kalmışlar...
Biri alttan alıp ne olduğunu diğerine sormuş...
Arkadaşı da bilgiçlikle yanıtlamış:
"Onlar üledir, üle!.."
……………
Bu esprinin arka yüzü de olabilir…
Çok iyi bildiğimizi sandığımız konulara da "deve" gibi bakabiliriz...
Örneğin, "cinsellik..."
Bilmeyen var mı?
"Ohooo... Deve kadar!"
Bir profesör, bir cümlede toparlamıştı cinselliği :
"Cinsellik, insanda yaratıcılık gücünün temel kaynaklarından biridir..."
Vay anasını!
"Demek, ayılar bizi çoktan geçmiş!"
Bir gecede 18 ineği beceren ayı ile..
"Hangi insanın yaratıcılık gücü yarışır ki?"
Sonra, bizler "Baltacı Mehmet Paşa"nın torunlarıyız...
Cinsellik konusundaki uzmanlığımız ve bilirkişiliğimiz tarihin en ücra noktalarından başlar...
"Katherina küçük bir örnektir..."
"Gülşen Hamamı’nın göbek taşı, "Katherina’nın ünlü çadırını hırsından çatlatır!..
……….
90’lı yıllarda son pirimiz "Kadir İnanır" sultandı...
"İki bin yılına girmeden, iki bin kadını aşmış..."
Bunu duyan "Aktüel Dergisi", rakamsal bir hesap yapmıştı:
"10 binlik bir skor..!”
"Toplam, 400 bin kalorilik enerji..."
Yani 15 gün hiç durmaksızın koşmakla eş değerli...
Ya da 4 ton buzu kaynatıp buharlatacak bir ateş...
“İşte Türkün gücü..."
……….
İki bin kadın, son 15 yılda 5 bini aşmıştır...
Kim demişti, "Kadir İnanır'a kim inanır?" diye...
Buyurun, "suyunun-suyunu" hesaplayın, kaç milyonu geçer "akil" soyu...
Aslında "5 Kadir İnanır" olsa, başka "Akil insan"a da gerek kalmazdı...
"Biliyorsunuz, onlar üledir, üle!.."
 
 
Okullara "Estetik" dersi konulmalı
 
"Gürleyik köyümüzde bir sulama kanalı yapıldı. Kanal yapılırken 150 yıllık dut ağaçları, tarihi çamaşırhane ve taşköprümüz yok oldu. Doğaya çok büyük tahribat yapıldı..."
Bu sözler "Halit Gürsoy"a ait... Devam ediyor doğa aşığı dostumuz:
-Oysa, doğaya baktığımız zaman çiçeklerin, bitkilerin, renklerin ve desenlerin ahengini görürüz.... Cansız olan çeşitli mermerlerin renk ve çizgilerin uyumunu da görürüz...
Atalarımız evleri yamaçlara yapardı, verimli arazilere değil...
Eskişehir’e gelince İki Eylül Caddesi'nden baktığımız zaman şehrimizin en güzel yeri olan “Şahin Tepesi” yerine, TOKİ'nin yüksek beton kalelerini görürsünüz...
Şehir içindeki eski apartmanlar cezaevleri gibi, soğuk buz gibi dümdüz, ruhsuz kaldı... Yeni binalarda biraz estetik var ama ne yazık ki yapanlar da birbirlerinden kopya çekiyor...
Hepimiz biliriz, asırlardır şairlerimiz doğanın sessiz diline tercüman olmuşlardır...
Bunun için diyoruz ki, ilköğretimden üniversiteye kadar okullarımızda "ESTETİK" dersi konulmalı ve okutulmalıdır... Şair ve ressamlardan da destek istenmelidir...
"ESTETİK", ruh güzelliği ve zenginliğin eseridir...
 
 
Türk'e Türk demek yasak!
 
Olabilir mi dersiniz?
Neden olmasın ki, "Türk Kahvesi" bile dokunmaya başladı bazı çevrelere!..
Diyarbakır'da "Türk Bayrağı" açılmaması İçişleri Bakanı Ö”Muammer Güler”i çok kızdırmıştı... Ama bu tepkiye espriyle karşılık verenler de oldu:
"Türk Bayrağı açıp da, gözaltına mı alınsalardı!"
Ali Sirmen soruyor:
- Acaba bir zamanlar, kimi çevrelerde egemen olan "Irkçı Kürt fobisi"nin yerini, şimdi de, "Irkçı Türk fobisi" mi alıyor?
Dedik ya, neden olmasın!
Tanzimat döneminde, padişahın bütün tebaasının dil din ırk ayırımı olmadan eşit kabul edildiğini ilan etmesinden sonra bir şikayet gelmiş:
"Bu adam bana gavur dedi..."
Zaptiye, "Bre adam" diye bağırmış:
"Gavura gavur demenin yasaklandığını bilmiyor musun lan!..”
 
Günün Balı
MHP'li Oktay Vural, "Türkiye'yi cacıkistan yapacaklar" demiş.
Yaparlar.
"Malzeme sıkıntısı yok..."
Fahrettin Fidan
 
Gerilim
Erdoğan MHP'nin "Öl de ölelim" sloganı için "ihanet" diyor.
Slogan, "Böl de bölelim" şeklinde olsa mesele yoktu...
 
Kıssa-dan
Yassıada ve Sivriada’ya "kısıtlamasız" yatırımın önü açılmış. Konu adalara yatırımsa en büyüğü "İmralı Adası"na yapılıyor!
 
Günün Sözü
Gideceğin yoldan eminsen, engeller "dinlenme noktan" olmaktan öteye gidemez.
Paulo Coelho
 
Günün İncisi
Baskının sınırları, baskı görenin sabrettiği yere kadar uzanır.
Frederick Douglass
 
Giinün Olayı
Duvara "Eğitim-Sen" takvimini asan eğitimci hakkında soruşturma açılmış. Bu olay, iktidarla aynı düşünmeyenin nasıl zor günler geçireceğini gösteren "Yandın-Sen" takviminden bir yapraktır...
Gani Yıldız
 
Günün Biberi
Karadeniz'de yapılacak askeri tatbikat, yargılanmakta olan komutanlara uygulanan yurtdışına çıkış yasağı nedeniyle iptal edilmiş.
"PKK'lı terörist kimliği çıkartarak bu engeli aşabilirler…”
Akif Kökçe
 
 
Günün Şiiri
Gece sonrası
Sevişen ellerimiz hiç olmadı
Beklediğimiz yerlerde hepinizin
Gözlerimiz bir tedirgin bir uzak
Gelinlik kız türküleriydi söylediğimiz
Sokaklar sarhoşlarla yorgundu
Sarhoşlar ağlamasını iyi bilen sevgide
Yeminli bir başlangıç belki
Şarap utandıran bir kırmızı
Ellerimizde yüzlerimizde kaldı...
H. Nevzat Uçkan (Varlık-1959)
 
Türk Kahvesi
 
Barış Yarkadaş, "Gerçek Gündem" adlı sitesinde dile getirmiş...
Akdeniz Bölgesi’nde yaşayan Ö.Ö. adlı yurttaş bir AVM'de alışveriş yaptıktan sonra çatısındaki kafeye çıkıyor ve garsona sesleniyor:
"Usta, bana bir Türk Kahvesi..."
Derken yanındaki masada oturan gençlerden biri sarkıyor:
"Irkçılık yapmaya utanmıyor musun?"
Tartışma başlıyor. İtiş - kakış derken polis geliyor ve iş karakola yansıyor...
Türkiye çok ilginç bir noktaya geldi. Daha doğrusu getirildi.
 
 
Bayan Neely'nin düşmanları
Pazar ayinini şu sözlerle bitirmiş papaz:
"Düşmanlarımızı affetmesini bilmeliyiz. Aranızda kaç kişi düşmanlarını affetti?"
Cemaatin yarıdan fazlası el kaldırmış...
Rahip sorusunu yinelemiş...
Bu kez hepsinin elleri havaya kalkmış, en öndeki yaşlı teyze hariç...
Papaz sormuş:
"Bayan Neely, hayırdır?
Düşmanlarınızı affetmek size bu kadar mı zor geliyor?"
"Düşmanım yok ki!” demiş Bayan Neely...
Rahip, "Oooo! Gerçekten güzel bir şey! Kaç yaşındasınız?" diye sormuş...
"98" demiş Bayan Neely...
Cemaat ayağa kalkıp kendisini gözyaşları içinde alkışlamaya başlamış...
Rahip de, "Lütfen şöyle yanıma gelir misiniz? Yavaş yavaş. Aman dikkat! Hah! Tam buradan cemaatimize bu işin sırrını söyler misiniz? Nasıl oluyor da insanın 98 yıl gibi uzun bir ömür zarfında hiç düşmanı olmuyor?" diye sormuş.
Yaşlı kadın, küçük ve titrek adımlarla rahibe sırtını dönüp cemaate seslenmiş:
"Hepsi öldü şerefsizlerin!"
 
Arkadaş sohbeti
"Nikotinin öldürücü olduğunu okudum, sigarayı bıraktım..."
Sonra?
"Alkolün öldürücü olduğunu okudum, içkiyi bıraktım!"
Ya sonra?
"Dün de seksin öldürücü olduğunu okudum..."
Arkadaşı "Vah vah!" deyince devam etmiş:
"Yok yok tahmin ettiğin gibi değil, okumayı bıraktım!.."
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi