Yeni stadyum yapımı gündeme geldiğinde,’Eskişehirliler Büyükşehir’de AK Parti’ye oy vermediler. O nedenle Eskişehir’e yeni stadyum yapılmaz’ denmişti.
Ardından Gençlik ve Spor Bakanı Eskişehir’e geldiğinde yeni stadyumun maketinin fotoğrafını da getirerek kamuoyu ile paylaştı.
Maketin fotoğrafları gazetelerde yayınlanınca,’koca bakan maket diye bir yabancı ülkenin stadyumun fotoğrafını çektirmiş bunun da Eskişehir’de yeni yapılacak stadyumun maketi diye Eskişehirlileri aldattı. Daha yeni stadyumun ne maketi ne de projesi var’ diye eleştirdiler.
Geçtiğimiz Cuma günü sadece stadyumun değil yanında yapılacak olan Olimpik Yüzme Havuzu ile Kapalı Spor Salonun da temelleri atıldı.
DEMEK Kİ PROJE VARMIŞ
“Projesi yok, fotoğraflarda gösterilen stadyumun aynısının da Eskişehir’e yapılıp yapılmayacağı da belli değil” tartışmalarına Bakan Kılıç son noktayı koydu. Temel atma törenindeki fotoğraf, daha önce gösterdiği fotoğrafın aynısı idi. Demek ki stadyumun projesi varmış.
Gösterilen fotoğraftaki stadyumun aynısının yapılacağı kesinleşince, şimdi de bir başka tartışma başlattılar.
‘Stadyumun iç projesi yok. Ne nerede olacak belli değil’ gibi.
Be insaf. Hiç proje olmadan inşaat başlar mı?
“Hele bir inşaata başlayalım ondan sonra Allah kerim. İçini oturturuz mu?” dediler!
Şimdiye kadar Eskişehir’de birçok sosyal tesisler yapıldı. Hangi birisinin içini merak ettiniz? Hangi birisinin içinin nasıl olacağını sordunuz.
Kayseri Kadir Has Stadı gibi mi olacak yoksa İstanbul Arena gibi mi?
Bir kere Arena gibi olması mümkün değil. Kapasite belli. 33 bin kişi. Arena kadar büyük değil. İkincisi bir stadyumunda olması gereken neyse onlar olacak. Hatta fazlası bile. Bunu Gençlik ve Spor Bakanı açıkladı.
MİNİK SPORCULAR YENİ
TESİSLERE NASIL GİDECEK!
Sazova’ya yapılmakta olan yeni stadyum tamamlandıktan sonra mevcut stadyumun yıkılacak. Yeri ‘Kent Meydanı’ olacak. Eski stadyumun altındaki amatör sporcuların antrenman yaptıkları tesislerde haliyle yıkılacak. Aynı antrenman tesisleri, daha modernleri yeni stadyumda olacak.
‘Mevcut antrenman salonları şehir içinde idi. Ulaşım kolaydı. Sazova ters ve ulaşım sorunu yaşanacak. Çocuklar ve gençler nasıl gidecek yeni yere’ diye de bir başka tartışma gündemde.
Eskişehirspor Tesisleri nerede? Bu tesislere ne otobüs ne tramvay ne de minibüslerle ulaşmak mümkün değil. Ama gerek hafta içi gerekse hafta sonu yüzlerce çocuk bu tesislerdeki futbol okuluna gidiyorlar. Burada futbol eğitimi alıyorlar. Bugüne bir veliden uzaklık ve ulaşım konusunda yakınma duymadım.
Kaldı ki yapımına başlanan stadyumun yanında Büyükşehir Belediyesi Bilim ve Kültür Parkı var. Çok büyük ulaşım sorunu yok. Hemen yanındaki amatör futbol müsabakalarının oynandığı sahalar mevcut. Buraya ulaşan insanlar yeni stadyuma ulaşamayacak mı?
Hele bir stadyum bitsin. O zaman Büyükşehir Belediyesi ister istemen stadyuma ulaşımın sağlanması için otobüs, minibüs ve gerekirse tramvay hizmetleri başlatacaktır.
Kimse merak etmesin ulaşım sorun olmaz.
“EMEKCİLERE DEĞİNMEMİŞSİN”
Geçtiğimiz hafta içerisinde;“79 OKUL BİRİNCİSİ AÜ’YÜ TERCİH ETTİ” başlıklı yazımda Anadolu Üniversitesi’nin Türkiye’deki eski ve meşhur üniversiteleri geride bırakarak bugün tercih edilen üniversitelerin arasında yer aldığını yazmıştım. O yazımı şöyle tamamlamıştım:
“AÜ’nün bugünlere gelmesinde büyük emekleri olan başta kurucusu Prof. Dr. Orhan Oğuz olmak üzere, tüm rektörler, fakülte dekanlarına, yüksek okulların müdürlerine Eskişehirliler şükran borçlular. Onların gayret ve çabaları Anadolu Üniversitesini bugünlere getirdi."
Yazımı beğenen Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın, mail yolu ile üniversitedeki tüm öğretim üyelerine, dekanlara ve yüksek okul müdürlerine göndermiş.
Yazımı okuyan özellikle öğretim üyeleri, kendilerinden bahsetmemiş olduğumdan dolayı da haklı olarak alınmışlar.
Öğretim üyeleri adına yine kendisini sevdiğim, çok eski dost olan sevgili hocam Prof. Dr. Rıdvan Karluk bir mail göndermiş ve öğretim üyelerinin sitemlerini ifade etmiş.
“Sevgili Seda; 22 Ağustos tarihli yazında AÜ'nin başarısından söz ederken tüm yöneticileri saymışsın ama eğitimi veren ve üniversitenin bu günlere gelmesinde büyük emeği olan, bir anlamda emekçileri olan "öğretim üyelerine" hiç değinmemişsin. Bana gelen bu eleştiriyi seninle paylaşmak istedim.”
AÜ’nün gerek geçmişte gerekse bugün görev yapan değerli öğretim üyeleri sitemlerinde haklı. Onları unutmuşum. Onlar mutfağın aşçıları. Onlar öğrencilere iyi yemek pişirmesini öğretmemiş olsalardı, elbette ki o yemek yani Anadolu Üniversitesi bugün tercih edilenler arasında olmazdı. Tüm öğretim üyelerinden aflarını diliyorum.