Görüşler
Ömer Ramazan Özen
Yaşamına fotoğrafçılıkla başlıyor...
Genç yaşlarında gurbete çıkıp çalışıyor...
Para biriktiriyor ve Eskişehir'e dönüp bir fotoğraf stüdyosu açıyor.
Yakınına dostuna yazıp çiziyor!
Gün geliyor, kimse borcunu ödemiyor...
Tutuyor, elindeki balta ile stüdyoyu kırıp geçiriyor...
Sonra bir gazeteye giriyor ama fazla kalamıyor..
Doğru zamanın Akademi matbaasına...
Hak isteyen arkadaşlarının yanında olduğu için işinden oluyor...
Bu kez "Gökçekaya”ya gidiyor...
Barajın yanında İtalyanlarla çalışıyor...
Dönüyor, bir başka gazetenin karanlık odasında görev yapıyor...
Gün geliyor, gazete kapanıyor ve rahmetli "Selami Vardar"ın zamanında belediyeye giriyor.
"İşi yine fotoğraf uzmanı...”
Başkan değişiyor, Türkiye karışıyor, elinde her gün "Cumhuriyet" gazetesi olduğu için ölümle tehdit ediliyor...
Parkbahçelere veriliyor…
"Yazın çöp, kışın kar temizlettiriliyor!"
Ama o asla yılmıyor...
''Atatürkçülük ve laik Türkiye Cumhuriyeti sevgisinden en küçük bir taviz bile vermiyor...”
Her şeye katlanıyor...
Ta ki, belediyeden emekli olana kadar...
…………
Bu insanın adı "Ömer Ramazan özen..."
Yetiştirdiği iki pırlanta çocuğundan biri İngilizce eğitmeni, diğeri ise futbol teknik direktörü "Önder Özen..."
Önder, Eskişehir' de futbol oynamış ve öğrencilik yıllarında Gençlerbirliği paf takımını çalıştırmış bir genç...
Fenerbahçe'de yıllarca yardımcı antrenörlük yaptıktan sonra bugün "Lig TV”de yorumculuk görevini
sürdürüyor…
"Böyle babadan böyle evlatlar…”
…………………
Önceki gün "Musaözü" köyünde toprağa verdik "Ramazan Özen" abimizi...
İnanın, yaşamımızda bu kadar dürüst ve onurlu bir insan görmemiştik.
"Allah rahmet eylesin..."
Günün şiiri
Ümit
Bir gün gelecek ki kardeşim
Bu güneş vücudumuz kadar
Kalbimizi de ısıtacak
Yalnız bereket getirecek bulutlar
Ve yağmur ekinlerimiz kadar
Rüyalarımızı da yeşertecek
Bir gün,
Büsbütün unutacağız kavgayı
Ayrılığın lafı bile olmayacak
Terkedecek dünyamızı kötülük
Bir gün bütün kirli arzulardan
Sıyrılıvereceğiz
Unutup hüzün dolu şarkıları
Neşeli şarkılar söyleyeceğiz
Bir ağızdan
Huzur dolacak içimize, huzur
İçip içip ah etmeyeceğiz
Bir gün gelecek ki saadetten
Vefalı bir sevgili gibi bahsedeceğiz.
Tahsin Yücel (Varlık-1952)
Sanki aksi olabilir miş!
Emekli gazeteci "Kemal Işık", Milliyet’te bilinçsizce atılan haber başlıklarına değiniyor.
Örneğin..
"Altıncı kattan aşağıya düştü..."
"Uçurumdan aşağıya yuvarlandı..."
“Köprüden aşağıya uçtu" gibisinden başlıklar…
Sanki aksi olabilir, insanlar "yukarı" düşebilirmiş gibi...
Bir başka kulak tırmalayan başlık:
"Helikopter ve uçaklar havadan destek verdi."
Yerden mi destek vereceklerdi?
Günün Balı
Be şar Esad, "Tayyip Erdoğan ABD'nin taşeronu gibiydi" demiş.
Biz ona "taşeron" değil, kibarca "stratejik ortak" diyoruz ekselans!
Fahrettin Fidan
Günün Sorusu
Her gün çeşitli davalarla ilgili gelişmeleri an be an öğreniyoruz...
Peki "Deniz Feneri" davasıyla ilgili gelişmeleri ne zaman öğreneceğiz?
"Dava zamanaşımına uğradığı zaman!"
Haldun Ertem
Cuk
işçi emeklilerine temmuzda 17 lira zam yapılacakmış.
Gün başına yarım simit eder…
"Fena değil hani..."
Kıssa-dan
Zevk sahibi bir genç tanırım, her resim yapmaya başlarken diz çöker dua ederdi:
“Yarabbi, beni modelden kurtar..."
Diderot
Kolsuz Yaşar’dan
Seni uyarıyorum ama...
Sen uyarıları,
“Cid- Ti’ye alıyorsun!.."
Özdeyiş
Aptal ve saf bir kadın.
"Tanrı'nın insanlara en büyük lütfudur!"
Voltaire
“Olmaz olmaz” tamam da bu kadarına!
Hani “Kara-Mizah” deyip geçiyoruz ama, gerçekten “olmaz-olmaz”ların ülkesinde yaşıyoruz!..
Bir "Deniz Feneri" olayı çıkıyor, Alman Savcıları "Bu işin asıl suçluları Türkiye'de" diyor...
Tutuklananlar bir süre sonra salıveriliyor...
Bazı savcılar olayın üstüne gidiyor!
Sen misin giden?
"Savcılar suçlu oluyor!"
………………
Erzurum'da tahta korkuluklara çarparak ölen Milli Kayakçı "Aslı Nemutlu" bu spora 3 yaşında başlamış ve 15 yıl aralıksız kaymış...
Bilirkişi olayı çözüyor:
"Aslı kaymayı bilmiyor! .."
…………
7 polis evire-çevire ve ailesinin önünde dövüyorlar adamı...
Bir amatör kamera yakalıyor olayı...
Polisler açığa alınıyor...
Ama sonrasında rapor veriliyor kendilerine:
"Ellerinde hasar var..."
Sonuç: "Dayak yiyen suçlu!..”
………………
Sivas Katliamının yıldönümünde, olaydan kılpayı hayata tutunan ve bugün 40 yaşında olan "Serdar Doğan" diyor ki:
"Hala sıcak bir şey tutamam. Ne zaman çay taşısam dökerim. Sıcağı hissettiğim an titremem artıyor..."
Olur mu?
İki sanığın avukatı olduğu çıkan AKP'li vekil "Ali Aşlık" ne diyor?
"Yargılananlar, yananlar kadar masumdur!"
……….
Samsun'da TOKİ'nin dere yatağının hemen dibinde yaptığı konutlarda oturan 11 vatandaş selden ölüyor…
Dere'nin adı "Mert..."
Ya da "Yılan deresi..."
Ne olursa olsun..
"Namert bir elere işte!"
Burası Türkiye...
Rahibin kaybolan horozu
Bir rahibin horozu kilisenin bahçesinde kaybolmuş..
Ayinden sonra cemaate sormuş:
"Kimin horozu var?"
Bütün erkekler ayağa kalkmış..
"Hayır, onu demedim, horozu gören var mı?"
Bütün kadınlar ayağa kalkmış..
"Hayır efendim, yani ben başkalarının horozunu kim gördü demek istiyorum..."
Kadınların yarısı ayağa kalkmış..
Rahip, kızmış artık:
"Yahu, benim horozumu gören var mı?"
Bu kez..
"Bütün rahibeler ayağa kalkmış!.."
Nüfus memuru
Muhtar sormuş:
"Adın soyadın?"
"Me-me-me-met, Ka-katı…”
Şaşırmış muhtar:
"Sen kekeme miydin?"
Normale dönüp "Yok ya" demiş adam:
"Babam kememeydi, o nüfus memuruna hala gıcık oluyorum!.."
Günün Olayı
Kütahya'da bir dershanenin öğrencileri toplu halde "KPSS"' duası okuyormuş.
Soruların çalınıp kendilerine iletilmemesi durumunda "alternatif çare" olarak düşünülmüş olmalı…
Günün Biberi
Erman Toroğlu sütununda anlattı.
Bir vatandaş kürtaj üzerine şu espriyi yapmış:
"Erman Toroğlu doğdu, büyüdü.... Bundan sonra kürtajı yasaklasan ne yazar, yasaklamasan ne yazar…”