Yaşamın İçinden: Ömer Duru
Bizim hanım TV haberlerini kaçırmaz.
Önceki gün ben traş olurken seslendi:
“Gel çok güzel bir haber var.”
“Ne haberi”dediğimde gülerek yanıt verdi:
“İşsizlik yüzde sekize düşmüş”
Sordum:
“İnandın mı?”
“İnanmadım da”dedi,
“Böyle haberlerin kime ne yararı var onu anlayamadım”
--//--
Duydunuz mu?
Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı kararını vermiş:
“Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaymış.”
“Peki resmen açıklamış mı? Kimden duydunuz?”
Yoo. Resmen açıklama filan yokta..
Yürüyüşünden, konuşmalarından,
giyiminden, kuşamından belli olmaya başlamış.
Bu da politikada yeni bir yol galiba?
Kimin nereye aday olacağını böyle anlayacağız.
Bir okurum sordu:
“Peki AKP’nin genel merkezi bu duruma ne diyecek?”
Canım o kadar uzatmayın.
Hele o zaman bir gelsin.
--//--
ETO Başkanı Harun Karacan Umreye gidip geldi.
Hayırlı olsun. Yanlış değilse:
“Karacan ETO’nun ilk hacı başkanı olacak”
Vedat Yücesan’ın ilk milletvekili başkan olduğu gibi.
Birde Ayhan Arslan vardı..
Her neyse..
Burhan Sakallı adını duyanlar, nedense Harun Karacan’ı anımsıyorlar?
Neden acaba?
Karacan henüz konuşmadı, ama:
“Yürüyüşümü değişti anlayamadık”
--//--
CHP Eskişehir Milletvekili Prof.Dr. Süheyl Batum için farklı yorumlar duyuluyor.
Bunlardan en önemlisi “Batum’un Genel merkeze karşı olduğu” yolunda olanıymış. Hatta bir partili dedi ki: “Süheyl Hoca bunun için Eskişehir’e geldiğinde Baykalcılarla birlik oluyor”
İnanmıyorum. Erdal Çakıcıer’in ilçeyi kazandığı gece Süheyl Hoca’nın “ön seçim olmalı” şeklinde ki yorumları nasıl tartışılmış ve nasıl “Hoca kendisini unuttu mu?”sorularını gündeme getirmişti değil mi?
CHP’li dostlarımdan pek çok mesaj aldım.
Bu arada soranlar var:
“Odunpazarı Belediye Başkan adaylığı için birkaç isim yazmıştınız. Arayıp soran oldu mu?”
Oldu elbette hem içeriden, hem dışarıdan..
Sayısız ileti aldım. Teşekkürler.. Söyledim ya:
“Dedikodu yok. Hepsi bende kalıyor.”
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Günlerin getirdiği
--Fercan Yavuz’un mesajı –
Önceki gün İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı sevgili Fercan Yavuz’dan bir Bayram mesajı aldım. Sayın Yavuz, yazımda büyük depremin 13’üncü yılında “Ağzı olan konuşuyor” dememi ele alıp demiş ki “Ağzı olan konuşuyor” demenize yürekten katılıyorum. Konuşanlardan biri de biziz. Yani İnşaat mühendisleri. Çünkü binalar yıkıldığında suçlanan biz oluyoruz. Ancak biz söylediklerimizi dinletemiyoruz. Bunun içinde söylediklerimizi dinletinceye kadar söylemlerimizi azaltmadan konuşacağız. İstiyoruz ki, bizimle birlikte konuşması gerekenler hep konuşsun.”
Teşekkürler Fercan Yavuz’a.. Kendisinin gerek kişi olarak, gerekse örgüt yöneticisi olarak deprem konusunda ne kadar duyarlı olduğunu biliyoruz. Belirttiği gibi, herkesin söylenenleri dikkate alması ve dikkate alarak konuşması önemli. “Ağzı olan konuşsun” elbette. Yıl dönümlerinde değil sadece.. Konuşmayanlar da, konuşanları ve konuşulanları dinlesin biraz da. Kolay gelsin diyorum kendilerine.
--CHP’de Süheyl Batum’a sitem —
Köşemde yazdım. Ama okurlarımdan gelen mesajlar aynı konuyu yeniden yazmamı gerektirdi. Bayramda, Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen’den, Milletvekili Kazım Kurt’tan, Prof.Dr. Gaye Usluer’den, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’tan, CHP İl Yönetiminden, Erdal Çakıcıer dahil bazı partililerden Bayram mesajı alan bir CHP’li dedi ki “Ömer Beyciğim, bizim iki milletvekilimiz var Kazım Kurt mesaj gönderiyor. Başkanlarımız mesaj gönderiyor. Hatta MHP’nin vekili Ruhsar hanım kart gönderiyor. Ama bizim oy verdiğimiz, kazanması için kapıkapı gezdiğimiz ve sevdiğimiz kişi olan Prof Dr. Süheyl Batum ne arıyor, ne soruyor. Oysa kendisini bir hukukçu olarak sever sayarız. Süheyl Hoca’ya oy verip milletvekili seçmekle kötümü ettik.”
İlginç bir yakınma değil mi? Eskiden bayramlarda vekiller kart gönderirdi seçmenlere. Şimdi telefon mesajı kartın yerini aldı. Bakın vatandaş nelere dikkat ediyor. Süheyl Hoca’yı seven seçmenleri aranıp sorulmak istiyor hepsi bu..
---------Vatandaş soruyor—
-Devlet hastanesine teşekkür—
Okurumuzun Arife günü akşamı yaşlı annesi rahatsızlanmış. Diyor ki “Allah devlete zeval vermesin. Evde anneme biraz baktık. Ama rahatsızlığı geçmeyince hemen 112’yi aradık. Belki, inanmayacaksınız Ben 71 Evler’de oturuyorum. Yirmi dakikada ambulans kapımıza dayandı. Hemen annemi Devlet Hastanesi’ne götürdük.” Okurumuz Devlet Hastanesi’nde yaşadıklarını da şöyle anlattı” Annemi içeri aldılar. Muayenesini yapıp filmini çektiler. Serum takıp dinlendirdiler. İnanın o kadar müşfik davrandılar ki, şaşırıp kaldım. Hastaneye ambulansla götürdüğümüz yaşlı annem hastaneden yürüyerek çıktı. Bu güzel hizmet ve hastaya gösterilen yakınlık için herkese teşekkür ediyorum. Bu duygularıma köşenizde yer verirseniz sevinirim”
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...