Odunpazarı Türk Bayrağını dikti

Odunpazarı Belediyesi, genel hizmet binasının önünde bulunan üç bayrak direğinden birisine kardeş Azerbaycan'ın bayrağını dikti. Çok şükür ki bugün açılım sürecini tamamladık. Artık bir Türk Bayrağı olan Azerbaycan Bayrağını özgürce dalgalandırabiliyoruz. Ancak ben Ermenistan milli maçında, güvenlik güçlerinin aldığı emirler doğrultusunda sokaklarda Azerbaycan Bayrağı taşıyan Türklerin peşinden koştuğunu da biliyorum. Her halde o gece kahraman polislerimiz evlerine gidip, omuzları sarsılarak ve hüngür hüngür ağlamışlardır. Fakat ne yapacaksın? Polislik böyle bir meslek işte; emir demiri kesiyor bazen...

Ceketinin içinde Azerbaycan bayrağı çıkanların duvara yaslanıp, salyaları akan ağzı maskeli kurt köpeklerini zor zapteden güvenlik güçleri tarafından ve bacaklarını iki yana açıp ve sanki bir teröristmiş gibi üst baş araması yapıldığı günler geride kaldı. O zamanki moda, "Ben olsam ben de dağa çıkardım" demekti. Şimdiki moda milliyetçi taklidi yapmak.

Her neyse...

Sözde değil, özde milliyetçi olan Odunpazarı Belediyesi göndere Azerbaycan Bayrağını dikerek, dosta düşmana Türk'ün gücünü ve kararlılığını göstermiş oldu. Darısı Rus zulmünden kurtulduktan sonra Kırım Tatar Bayrağını da dalgandırmaya. Yaşım olmuş 47...

İman ediyorum ki, o günleri de göz yaşları içinde bu iki göz görecektir. Evvel Allah...

Memleketin çivisi çıkmış

Ülkemizin Suriye'ye 100 bin ton buğday bağışlayacağını öğrendik. Ben artık bu ülkede neye şaşıracağımı şaşırdım. Gerçekten memleketin çivisi çıkmış durumda. Hepimiz bu ülkede artık fakirlik sorununun yanında açlık sorununun da başladığını biliyoruz. Daha geçenlerde iktidarın küçük ortağı Devlet Bahçeli 'Askıda ekmek' projesi başlatarık bu büyük açlık sorununa karşı savaş açmadı mı? 

Bu koşullar altında kendi memleketimizde beslediğimiz 5 milyon Suriyeli'ye ilaveten bir de Suriye'dekilere de mi yardım edeceğiz? İşin daha ilginç ve bir o kadar da vahim yanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin buğday bile üretemeyecek noktaya gerilemiş olması. Elin Yunan'ından bile buğday dileniyoruz. Geçen sene resmi rakamlara göre tam 9 milyon 800 bin ton ekmeklik buğday ithal etmişiz. Yani bir anlamda ithal ettiğimiz buğdayı bağışlıyoruz. Ama kendi vatandaşımıza, "Git ekmeğini askıdan al" diyoruz...

TEİ yüksekten uçuyor

Eskişehir'in gururu olan TEİ, ülkemizin araştırma ve geliştirme çalışmalarına en çok harcama yapan 9'uncu şirketi oldu. Savaş uçaklarının yanı sıra, helikopterlerin insansız hava araçlarının ve bir cins İHA olan seyir füzelerinin motorlarını üreten TEİ, son zamanlarda gurur duyduğumuz savunma sanayimizin önemli bir parçası. Türk bilimadamlarının ve teknisyenlerinin fırsat verildiği zaman ne büyük başarılara imza atabileceğinin en güzel örneklerini TEİ veriyor. Kendilerini tebrik ediyor, yeni başarılarını sabırsızlıkla bekliyoruz.