Odunpazarı'nda 'içki' tartışması

Odunpazarı Belediye Meclisi'nin aldığı ve içkili yerler bölgelerinin artırılmasına ilişkin karar, beraberinde tartışmaları da getirdi.

Olayı Eskişehir'in turizm gelirleri açısından değerlendirmek lazım. Dolayısıyla ideolojik tartışmalara girmeyeceğim. Zaten "İçkiye karşıyım" dersem, beni tanıyanlar düşüp bayılır; gençliğimizde bu zıkkımın havuzuna girip yüzmüşlüğülüz vardır. Kaldı ki birilerinin içkiye bireysel olarak karşı çıkması sadece kendisini ilgilendirir. Siz içki içilmesine karşısınız diye toplumsal düzen değişmez.

Her neyse... Felsefeyi daha sonra yapalım.

Gelelim Odunpazarı Bölgesi'ndeki içkili mekanların sayısının artmasına. Tarihi Odunpazarı Bölgesi nicedir turistlerin uğrak yeri oldu. Bölgede içkili lokanta da bulunmuyor. Demek turizm için içkili mekana ihtiyaç yokmuş. Ancak aynı bölgenin sadece gündüzleri iş yaptığını, geceleri belli bir saatten sonra tarihi Odunpazarı Bölgesi'nin boşaldığını görüyoruz. İçki ruhsatının verilmesi mahalleyi geceleri de aktif turistik bir merkez konumuna getirir. Öte yandan Kurşunlu Camii ve Tiryakizâde Camii'nin yakınlarında bar açılması da kabul edilemez. Bir kere toplumun manevi değerleri açısından kabul edilemez. Düşünün ki Ramazan'da teravih namazından çıkıyorsunuz ve karşınızda 20'li yaşlarında bir grup türküler söylüyor...

Ayrıca her turizm bölgesinin kendine göre dokusu vardır. Tarihi Odunpazarı Bölgesi butik otelleri (Ki bu otellerde içki servisi zaten yapılıyor), hediyelik eşya dükkanları, yerel lezzetleri, müzeleri, heykel ve sanat eserleri ve geleneksel Türk sivil mimariiyle dikkatleri çeken bir bölge. Bölgeyi baştan sona bir barlar sokağına çevirmek, bir çuval inciri berbat etmek olur. Ya hiç içki ruhsatı vermemek ya da bu ruhsatları çok ihtiyatlı dağıtmak lazım. Odunpazarı Belediye Meclis'i bu konuda yönetime yetki vererek doğrusunu yaptı. Şimdi top Odunpazarı Belediyesi'nde. Bakalım nasıl bir tasarruf gösterecekler?

Bilindiği gibi ağır bir ekonomik kriz içindeyiz. Belediyelerin de gelirleri düştü. Odunpazarı Belediyesi bazı işletmelere içkili lokanta ruhsatı verip gelir elde etmeyi düşünebilir; Saygı duyarım. Ancak Odunpazarı Bölgesi'nin geleceğine ilişkin bir kararı verirken, alınacak üç kuruşluk ruhsatın gelirine bakarak değil, kentin turizm politikasına bakarak karar vermek lazım. Odunpazarı Belediyesi'nden bu hassasiyeti göstermesini bekliyoruz.

Özlem Yalçın eksiklik yaratır

AK Parti Kadın kolları Başkanı Özlem Yalçın, bulunduğu görevden istifa etti. Sayın Yalçın'ın bu kararı kongre süreci öncesinde yapılan görüşmeler neticesinde aldığını öğrendik. Özlem Yalçın AK Parti'nin Eskişehir'deki en önemli isimlerindendi. Maalesef ülkemizde siyaset, sanki bir erkek meşgalesiymiş gibi algılanıyor. Eskişehir'de Emine Nur Günay, Jale Nur Süllü, Gaye Usluer ve Zeynep Akgün gibi isimler, bu algıyı kısmen kırmayı başardılar. Dışarıdan gördüğüm kadarıyla Özlem Yalçın da bu algıyı kırmak için yoğun çaba sarf etmişti.

Maalesef partilerimizde kadın kollarını 'Vitrin süsü' olarak görenler de var. Halbuki kadın kolları partilerin aldığı oylarda çok etkili. Özlem Yalçın vazifesini yapan bir isimdi. Yokluğuna bir anlam veremedim açıkçası. AK Partili dostlarımızın düşmana ihtiyacı yok. Kendi kendilerini yıpratmakla meşguller.

Odunpazarı'nın acı kaybı

Odunpazarı Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğünde çalışan Mustafa Olgaç hayatını kaybetti. Olgaç Covid 19 tedavisi görüyordu. Merhuma Allah'tan rahmet sevenlerine tahammül ve baş sağlığı dileriz. Belediye çalışanları halkla iç içe olmak zorundalar. Her ne kadar belediyelerimiz salgına karşı önlemler alsa da, gözle görülmeyen virüsler bir anlık dalgınlıktan faydalanabiliyorlar. Hepimizin fark ettiği gibi hastalık giderek yaygınlaşıyor. Yaz aylarının başındaki iyimserlik kayboldu. Etrafımızdaki çemberin giderek daraldığını hissediyoruz. En tehlikeli dönemin içindeyiz. Lütfen dikkatli olun. Dikkatli olmayanları da uyarın.

Biden neyi değiştirir?

ABD seçimlerini Demokrat aday Joe Biden kazandı. Bazıları bunun Türkiye için kötü olacağını düşünüyor. Biden seçim öncesinde Türkiye'nin de adını kullanmış, Trump'ı Tayyip Erdoğan'la ikili ilişkilerinden dolayı sıklıkla eleştirmişti. Muhtemelen yeni başkan verdiği bir takım sözleri yerine getirmek isteyecek ve Türkiye'ye bir takım sert tedbirlerle yaklaşacaktır. Bu durum bizim için kötü olacak elbette. Ancak aynı Biden'ın, Donald Trump'tan farkı devlet adamı olması. Tramp daha ziyade bir devlet adamı gibi değil de mahallenin kabadayısı gibi davranıyordu. Yeni Başkan bir – iki göstermelik yaptırımın ardından, eninde sonunda Türkiye ile kurumsal ve iyi ilişkiler kuracaktır.