Odunpazarı Belediyesi’nin geçen yıl Hamamyolu’nda başlattığı bir uygulama bu yıl da devam ediyor.
Vatandaş da oldukça memnun…
Hamamyolu’nda çayın bir liradan satılmasından bahsediyorum. 1 liraya çay uygulaması önce Cumhuriyet Parkı’nda daha sonra da
Tarihi Odunpazarı Bölgesi’ndeki Hicri Sezen parkında başladı…
ES TV’de yaptığımız birkaç programda Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a “
1 liraya verdiğiniz çaya ne zaman zam yaparsınız?” diye sormuştum…
Yanıtı, “Dayanabildiğimiz kadar” şeklinde olmuştu…
Çaykur yönetim kurulu kuru çaya yüzde 15 zam yaptı! Çay, Türkiye’de en fazla tüketilen içecek!
Bakalım Odunpazarı bu zamma dayanabilecek mi?
50 KURUŞA DÜŞSÜN!
Zam haberlerinin ardından arkadaşlarımız sıcağı sıcağına vatandaşa bu zam haberini sormuş…
Vatandaş diyor
ki 1 liraya içtiğimiz çay, 50 kuruşa düşsün!
Kahveciler Odası ise zam yapmak istemediklerini çok satış yaparak sürümden kazanmak istediklerini aktarıyor…
Çay ve şekere gelen zam, şimdilik vatandaşa yansımayacak gibi duruyor…
GAZETECİNİN HAYATI!
John Swinton, The New York Tribune'ün 1880'lerdeki editörüydü…
O yıllarda meslektaşlarına yönelik yaptığı bir konuşmayı sizinle paylaşmak istiyorum:
- Amerika'da ücra kasabalarda olmadıkça bağımsız basın diye bir şey yoktur. Bunu siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. İçinizden hiçbiri kendi gerçek düşüncelerini yazmaya cesaret edemez, etseniz bile baştan bilirsiniz ki bu yazdıklarınız asla basılmayacaktır.
-Bana, samimi düşüncelerimi çalıştığım gazeteye yazmamam için haftada 150 dolar veriyorlar. Sizlerin durumu da aşağı yukarı benimkiyle aynı. Ve gerçek düşüncelerinizi yazma ahmaklığını yapacak olursanız sokaklarda kendinize başka bir iş ararsınız. New York gazetecilerinin
işi hakikati ortadan kaldırmak, dobra dobra yalan söylemek, saptırmak, iftira etmek, yaltaklanmak ve günlük ekmeği uğruna halkını ve ülkesini satmaktır.
- "Bağımsız Basın" kutlaması yapmanın ne büyük bir budalalık olduğunu siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. Bizler sahne arkasındaki zenginlerin oyuncakları ve kullarıyız. Bizler hoplayıp zıplayan kuklalarız; iplerimizi çekiyorlar ve bizler de oynuyoruz. Yeteneklerimiz, imkânlarımız ve hayatlarımız başka insanların elinde. Bizler entellektüel fahişeleriz.
***
Türkiye’yi “Küçük Amerika” yapmak isteyenler, en azından bunu medyada başardılar…
Medyamız bir kısmı tam da John Swinton’un tarif ettiği gibi değil mi?
MAYA TUTTU!
Sivrihisar festivaller ilçesi haline geldi. Belediye Başkanı Hamit Yüzügüllü, çok başarılı çalışmalar gerçekleştiriyor.
Nasrettin Hoca festivali için dolu dolu bir program hazırlanmış…
Festival göle maya çalınmasıyla başladı. Yüzügüllü’nün Sivrihisar’da çaldığı maya, tuttu!
UYKUSUZLUK!
Kimi insanlar uykusuzluk çeker! Bir türlü uyuyamaz!
Kimi insanlar ise çok uyur! Uyanamamaktan şikayet eder…
Geçenlerde okuduğum bir söz var. Arthur Schopenhauer şöyle diyor:
-
Eğer bu hayat gerçekten güzel olsaydı, herkes büyük bir sevinçle uyanır ve hiç istemeyerek uyurdu; oysa durum bunun tam tersi.
Uyuyamayanları ve çok uyuyanları bir de böyle değerlendirmekte fayda var!
GÜNÜN SÖZÜ!
Hayatta en acıklı şey, bir insanın problemin kendinden kaynaklandığını görememesidir.
Carl Gustav Jung