Odunpazarı Belediyesi tarafından Hicri Sezen Parkı’nda açılan Yeni Yıl Pazarı’nın stantları ve Atatürk ile İsmet İnönü Heykeline yönelik saldırı ve arkasından Siyasi Alevilik üzerinden yapılan sosyal medya paylaşımları tepki çekti.
Odunpazarı Belediyesi tarafından Hicri Sezen Parkı’nda açılan Yeni Yıl Pazarı’nın stantları ve Atatürk ile İsmet İnönü Heykeline yönelik saldırı ve arkasından Siyasi Alevilik üzerinden yapılan sosyal medya paylaşımları tepki çekti.
Ülke genelinde CHP, Eskişehir’de de partiyle özdeş isim Kazım Kurt üzerinden, Siyasi Alevilik tanımıyla Alevileri, Kemalizm’i ve Cumhuriyet değerlerini sinsice hedef alan girişimleri Başkan Kurt ile ESTV’de konuşma fırsatı bulduk.
Sözlerine “100 yıllık Cumhuriyet rejimini yıkmak için mücadele eden bir anlayış var. Bu anlayışı destekleyenler her ortamda güç elde etmeye çalışıyorlar. Bu tür fırsatları kendi lehine çevirmenin yollarını arıyorlar” diyerek başlayan Kurt, dikkat çekici bir ifadede bulundu:
“Kullanacakları aparat çok. Kimisi para, kimisi dua, kimisi örgütsel anlamda, kimisi ihale almak suretiyle bu işin içinde.”
“Saray”ın bu tür işleri yönlendiren pozisyonda rejim yarattığına işaret eden Başkan Kurt, şu son derece önemli uyarılar içeren cümleleri kurdu:
“Mevcut iktidarın lehine bir şey var farkı bir pompalama, aleyhine bir şey varsa yasaklar, engellemeler, muhalefetle ilgili bir şey varsa farklı bir trol ordusuyla saldırı söz konusu. Hakkın kötüye kullanılması denilen işin tam anlamıyla uygulandığı bir dönemdeyiz.
Bu, hukukun işlemediği, olaylara insanların ve kurumların objektif bakamadığı ortamlarda kötü sonuçlar doğurur.
Şimdi şu yapılan işin Eskişehir’deki olan olayın Alevilik, Sünnilik, Şiilik, Hıristiyanlıkla filan ne ilişkisi, ne alakası var?
Ama gelen tepkileri başka bir tarafa ciro edebilmek adına böyle bir paylaşım yaptığınız zaman elbette buna takılanlar olur. Bunun peşinde olur, işte o zaman Maraş olayı da Çorum olayı da ortaya çıkar.
Bu konularda çok farklı bir bakış açısını ortaya koymak lazım. Düşünce ve ifade özgürlüğü ayrı bir şey, bu işin kaşınması ve tahrik edilmesi ayrı bir şeydir. Bunun düşünce özgürlüğüyle açıklanabilmesi mümkün değil.
Bu düpedüz Alevi yurttaşlarımıza hakaret, hefdef göstermektir. Ve kargaşa ortamı yaratmaya çalışmaktır. Toplum da bundan infial içine girdi. Eskişehir’de Alevi yurttaşlarımız suç duyurularında bulundular. Bu tür şeylere yol açanlara tepki göstermezsek çoğalır. Dolayısıyla hukuk yine bununla ilgili gereğini yapacaktır.”
Başkan Kurt, tüm yurttaşları sağduyulu olmaya çağırırken, “Burası Yunus Emre’nin hoşgörünün, kardeşliğin, sevginin, barışın kenti olmalıdır. Biz olaylara böyle bakıyoruz. O tür paylaşımları, etkileşimleri de yine kınıyoruz. Yanlış. Bütün siyasilerin, yöneticilerin objektif davranması azım. Bu konuda kaşıdıkça farklı bir tablo çıkar. Bu doğru değil, yanlıştır. Hiç kimse bunu yapmamalıdır.” Yorumunu yaptı.
12 Eylül 1980 faşist askeri darbesine zemin hazırlayan 1978 yılındaki çoğu Alevi 111 kişin hayatını kaybettiği Maraş, 1980 yılında da yine çoğu Alevi 57 yurttaşın yaşamını yitirdiği Çorum olaylarını unutmadık.
Geçmişte ağır bedeller ödemiş, siyasi ve dini temelli olarak ortaya çıkan kanlı olayları yaşamış bir millet olarak bu tür vakaları bir daha yaşamak istemiyoruz.
Ülke genelindeki bazı sorumsuz kişilerin basit bir sosyal medya paylaşımı ve buna yapılan yorumlar olarak görülemeyecek kadar ciddi bir durumdan bahsediyoruz.
Aman diyeyim.
Yüzlerimizi güldür 2025
Kitabın ortasından girersek eğer yazıya…
Yeni yıl dileğim çevremde gülen yüzler görmek.
Az siyasetli, bol kahkahalı günler…
Az biraz da huzur…
İnsanın ekmek ve su kadar temel ihtiyaçları.
Mutluluk açı ülkemde yüzlerimizi güldürecek bir 2025 olsun en büyük dileğim.
Öyle ziyadesiyle değil, bir parça mutluluk yeter…
Üstü 2026’ya kalsın.