O zaman Büyükerşen yapsın

CHP Genel Merkezi çok tartışılacak bir öneride bulundu. Hükûmetin bir türlü aşı meselesini çözemediğini, ancak dünya ülkelerinin neredeyse salgından kurtulduğunu ifade eden CHP'liler, "Madem aşı satın almasını beceremiyorsunuz, verin yetkiyi CHP'li belediyelere; biz hemen aşıları tedarik edelim, on binlerce vatandaşımız sizin kaprisleriniz yüzünden ölmesin" mealinde bir teklifte bulundu.

Gerçekten de Türkiye salgınla mücadele konusunda sınıfta kaldı. 5 tane maskeyi bile 3 ayda dağıtmayı elimize yüzüne bulaştırdık. Aşı meselesini mi çözecektik sanki? Ortada sürekli verilen sözler var. Ancak artık hükûmet üyeleri verdikleri demeçlerde bile tutarlılığa sahip değiller. Mesela son olarak Sayın Sağlık Bakanımız, "Aşı sıkıntısı yaşıyoruz" dedi. Ancak daha bu demeçlerin mürekkebi kurumadan Sayın Cumhurbaşkanımız, "Yok öyle bir sorun filan; Ben kabul etmiyorum" mealinde başka bir açıklamada bulundu. Hangisinin dünyadan haberi yok bilemeyeceğim. Ancak birbirlerinden haberlerinin olmadığı kesin.

Çinlilerle yaptığımız aşı antlaşması iptal edildi. Nedeni gün gibi ortada; aşı alacak paramız yok...

Almanlar – Biontec'in başında iki Türk olmasına karşın her türlü iyi niyeti gösterdiler ancak onlar da iflas etmiş bir ülkeye veresiye aşı vermek istemiyor. Bu tip krizlerde olduğu gibi yine, "Yerli aşıyı yaptık, vallahi bak yaptık. Yemin içtim bak yaptık" lafları da etki etmiyor. Son kozumuz "Rus aşısı geldi" masallarının da hükmü kalmadı.

Belli ki bu işi beceremiyoruz...

Beceremiyoruz ancak sırf hükûmetimiz beceriksiz gözükmesin diye de her gün belki de binlerce vatandaşımızı mezara gömemeyiz. Hani sırf hükûmetimiz üzülmesinler diye "Ekonomimiz süper. Almanya bizi kıskanıyor" diye beyaz yalanlar söyleyebiliriz. Sonra arkalarından gülüp eğleniriz. Ancak işin içinde can derdi olunca gülecek, şaka yapacak hâlimiz kalmıyor. Kimse kusura bakmasın.

Bu işin çözümü var; vatandaş parasını bastıracak ve aşısını olacak... Bu iş için de aralarında Eskişehir Büyükşehirinin de bulunduğu belediye yönetimlerimiz aracı olabilirler.

Bizim tanıdığımız Yılmaz Büyükerşen, böyle bir sorumluluğu seve seve alır ve kısa süre içerisinde vatandaşlar olarak can güvenliğimize kavuşuruz.

Çözüm basit; Vatandaş olarak önce belediyeye Amerikan Doları üzerinden aşı parasını bastırırız. 12 dolar mı? 14 dolar mı? Artık kaç paraysa... Bizden paraları toplayan belediyelerimiz de gidip yabancı bir şirketle antlaşma yapar ve aşılar Türkiye'ye gelir; bu kadar basit...

Bu sistemin bir kötü yanı var gibi gözüküyor. O da "Parası olmayan vatandaş ölecek mi?" sorusu.

Bu soru bana kalırsa anlamsız. Çünkü parası olmayan şu anda zaten ölüyor. Hatta parası olan da ölüyor. Hepimiz ölüyoruz.

Hem biz Türk Milleti'yiz. Kendi sorunlarımızı kendi kendimize çözebiliriz. Bizim kültürümüzde, "Komşusu açken tok yatmak" diyebir şey yoktur. "Askıda Aşı" uygulaması başlatıp bu sorunu da çözeriz. Açık konuşmak gerekirse biz bize yeteriz...

O fidanlar yetişecek

Eskişehirspor'un başlattığı "1 milyon fidan" kampanyası devam ediyor. Bana sorarsanız bu kampanya çok önemli. Öncelikle Eskişehirspor'a maddi destekte bulunulacak. Fidan başına 20 lira verildiğine göre, amacımıza ulaşır da 1 milyon fidan dikersek, 20 milyon liralık bir gelir elde etmiş oluruz. Fena para sayılmaz...

Ancak ve maalesef ciddi bir ekonomik sıkıntının içindeyiz. Bu durum 1 milyon fidan kampanyasına katılımın biraz yavaşlamasına neden olabilir. Baktığımız zaman kimileri 1 fidan, kimileri 5 fidan bağışında bulunuyor. Taraftarımız bütçesi kadarınca yardımda bulunuyor. Tabii bu arada Eskişehir'in telefon kodu olan 222 fidan bağışında bulunan da var. Kulübün açılış tarihi olan 65 fidan veya plaka numaramız olan 26 fidan bağışında bulunan da var.

Son olarak CHP il yönetimi de 128 fidan bağışında bulunarak, "128 milyar dolar nerede" göndermesinde bulunmuş. Bu tip bir siyasal kampanya ile Eskişehirspor'u ilişkilendirmek olsa olsa tepki yaratır. Bunun Eskişehirspor'a bir yararı olmaz. CHP'ye faydası mı olduğunu yoksa zararı mı olduğu da ortada.

Her neyse...

Bütün Eskişehirspor taraftarlarını bu kampanyaya katılmaya davet ediyorum. Hem kulübümüze yardımcı olalım, hem de dikili bir ağacımız olsun. Bu dünyaya ağaç dikmekten daha büyük bir hizmet olabilir mi?