İYİ Partililer muktedirlerin tetikçiliğini yapan sözde bir TV kanalında yayına çıkan ve 12 yaşındaki kızların mükemmel bir vücuda sahip olduğunu ifade eden bir şahıs hakkında suç duyurusunda bulundular
İYİ Partililer muktedirlerin tetikçiliğini yapan sözde bir TV kanalında yayına çıkan ve 12 yaşındaki kızların mükemmel bir vücuda sahip olduğunu ifade eden bir şahıs hakkında suç duyurusunda bulundular. Güya profesör olan bu tiplerden çoğaldı son zamanlarda. 12 yaşındaki kız çocuğunun vücuduna bakıp, alnında boncuk boncuk biriken terlerini silip, badem bıyıklı dudakları arasından "Mükemmel" diye mırıldanan bu tiplerle, 6 yaşındaki kızların bacaklarına bakıp bakıp salyalarını zor toplayan ve "Odunpazarı bizim ahlakımızı bozuyor" diyenler arasında ne fark var? Anlayacağınız bu tip sapıklardan her yerde var. Eskişehir'de de olduğunu unutmayın ve çoluğunuzu çocuğunu sokağa çıkarırken dikkatli olun. Sütü bozuklar sokakta kol geziyor... Bu arada iktidarın pek sevdiği söz konusu kanalın de ceza alıp almayacağını göreceğiz. Meral Akşener'i ekranlara çıkarıyor diye çeşitli kanalların üzerine kâbus gibi çökenlerin nasıl bir ceza keseceğini hep birlikte göreceğiz. Ya da "Hep birlikte hiç ceza verilmediğini" göreceğiz. Bence ikincisi daha büyük bir ihtimaldir. Sahi unutmuşum terör örgütü lideriyle roportaj yapan bir 'Yandaş' kanal daha vardı. Ne oldu ona?.. İYİ Parti'nin Eskişehirli yetkilileri tebrik ederim. Türkiye genelinde takdir edilmesi gereken bir teşebbüste bulundular. Örnek alınmalarını temenni ederim. Kuşlar gibi cıvıldayan çocuklarımızın ırzını, ahlaksızlara karşı savunmamız lazım çünkü....
Bir kurul daha lazım
Koronavirüsle mücadelemizde Sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın hakkı ödenmez. Demek halkın tamamının sevdiği, kendi milletine "Bunlaaaarrr!" diye bağırıp çağırmayan bakanlar da varmış. Milletine tepeden bakmayanları özlemişiz doğrusu... Tabii konoravirüs salgınıyla mücadelede 'Bilim Kurulu'nun başarısını da yadsıyamayız. Gerçi Fahrettin Koca bir doktordur. Ancak hiçbir doktor tek başına böyle bir salgınla mücadele edemezdi. Süreç içerisinde gördük ki Türk Bilim adamlarından oluşan bu kurul bir hayli başarılı oldu. Şimdi salgının belini büktük. Ancak çok daha büyük bir pehlivanla karşı karşıyayız; ekonomik krizle... Bu kriz yıllarca milletin kaynaklarını har vurup, 5 buçuk müteahhite savurmaktan kaynaklanıyor. Koronavirüs ise üzerine tuz biber ekti. Mahcup olmak ne kelime; bilakis övünerek "Faizleri indirdik" diyen bir ekonomi yönetimimiz varsa, yangının üzerine benzin döktüklerinin bile farkında değiller demektir. Kambiyo rejimini yerle bir ettik. Sırada ne var? Sabit kur rejimine geçmek mi? Çatır çatır sermaye kontrolü yapıyoruz. Sırada ne var yandaş olmayan bankaların yönetimine 'Bizim Adamlar'ı atamak mı? Acilen ekonominin başına da bir bilim kurulu getirmemiz gerekiyor. Çünkü kaybedecek zamanımız kalmadı; bakın burası çok önemli...
Gün Sazak'ı anıyoruz
12 Eylül öncesinin efsanevi Gümrük ve Ticaret Bakanı Gün Sazak'ı ölümünün 40'ıncı yılında anıyoruz. Sağ – sol çatışmalarının en sert olduğu günlerde pek çok CHP'li vekil, Genel Başkanları Bülent Ecevit'le kavga etmek pahasına, "Biz halkın alın terini koruyan Gün Sazak'ı destekliyoruz" demişlerdi. Gümrük kapılarındaki çıkar odaklarının tekerine çomak sokan Sazak o kadar çok sevilen bir isimdi işte... Eskişehirli Gün Sazak'ı rahmet ve minnetle anıyoruz. Mekanının cennet olduğundan zerre kadar kuşkumuz yoktur...