Eskişehir dönüşünde meslektaşları tarafından alkışlarla karşılanan Mustafa Elagöz, kendilerinin yürümesine engel olan İçişleri Bakanı'nın ve onun talimatlarını uygulayan valilik ve polis mensuplarının tarih tarafından affedilmeyeceğini söyledi.
Öncelikle şunu belirteyim; ilahi adalete sevk etmek veya 'Tarih sizi yargılayacak' demek beni tatmin etmez. Ben cehennemde yanacak olanların, bu dünyadaki zilletini görmeden içi rahat etmeyenlerdenim. Ayrıca tarih şu içinde bulunduğumuz dönemden yargılayacağı çok şey olacak. Yani şu anda konuşamadığımız, perdeleri çekerek ve kısık sesle ve arkamızı kontrol ederek konştuğumuz şeyler de bir gün açık açık konuşulacak elbet. Ancak atı alanlar da Üsküdar'ı geçecek. Yani tarih denilen mahkemenin iş yükü çok ağır olacak; suçluların da çoğu kaçıp kurtulacak. Çünkü genelde öyle olur...
Mesela ben, "Ezilenler her zaman kazanır" lafına da inanmamışımdır. Eğer ki ezilenler her zaman kazanmış olsalardı, onlara zaten ezilen denmezdi.
Ayrıca bizim memlekette ezilenler daha da bir ezilir.
Mesela İngiltere'deki baro başkanları Londra'ya yürüseler, bu tarihe geçecek bir olay olurdu. Ancak Türkiye'de yaygın basın sanki böyle bir olay yokmuş gibi davranıyor.
Bu kadar karamsarlık yeter sanırım. Biz Mustafa Elagöz'e geri dönelim isterseniz.
"Savunma susmadı, susmayacak" sloganlarıyla karşılanan Elagöz, Ankara'da başlarına gelen korkunç olayları anlattı. O anlatırken bizim içimiz şişti. "Haklı ve meşru bir amacımızı dile getirmek, iktidar yetkililerini yapmaya çalıştıkları yanlıştan dönmeye sevk etmek adına" yola çıktıklarını ifade eden Elagöz barışçıl eylemlerinin Ankara'da farklı karşılandığını ifade ederek, "Ciddi bir polis direnciyle karşılaştık. Kendilerine şunu söyledik; yapmayın arkadaşlar dedik. Yaratacağınız bu fotoğraf karesi Türkiye Cumhuriyeti’ni uluslararası kamuoyunda rezil etmekten başka bir işe yaramaz dedik. Bakın bütün iyi niyetimize rağmen bazı baro başkanlarımız maalesef şiddete maruz kaldı" ifadelerinde bulundu.
Evet... İşte size 3 Y'den biri olan Yasakların olmadığı Türkiye... Diğer iki Y'den biri de yoksulluktu hatırlarsınız. Sonuncu Y oyan yolsuzluktan ise hiç bahsetmek istemiyorum. Zira yolsuzluklar da şu an konuşamadığımız ve tarihe havale ettiğimiz konulardan...
Saadet Partisi'nin emektarlarından Yaşar Şaylısoy'u ebediyete uğurladık. Partisinin İl Sekreteri olan Şaylısoy'u biz gazeteciler çok iyi tanırız. Ne zaman Saadet Partisi'ni gitsek muhabirlerin Yaşar Amca'sı olan Şaylısoy tarafından karşılanırdık. Kendisi samimi bir güler yüzle misafirlerini karşılar, yine güler yüzle uğurlardı. İnanıyorum ki melekler de kendisini güler yüzle karşılayacaktır. Uzun süredir kanser tedavisi gören Şaşlısoy'un bu illete yenik düştüğünü üzülerek öğrendik. Milli Görüş camiasına ve Şaylısoy'un ailesine baş sağlığı ve sabırlar dileriz. Mekanı cennet olsun...
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...