O kaymakamlar ve valiler kınanacak mı?

Türkiye’nin en çok sevilen, en bilinen şarkıcıları Eskişehir’e geldi…

Milyonfest organizasyonu…

3-4 günde 80-90 bin kişi konserleri izledi…

Tepebaşı Kaymakamlığı, son gün bu organizasyona izin vermek istemedi. Organizasyon komitesi Yargıya gitti ve konserler gerçekleştirildi…

Sosyal medyada bazı kesimler bu organizasyon için “Seks ve alkol” festivali diyor…

Konu Tepebaşı Belediyesi’nde de gündeme geldi…

AK Partili Meclis üyelerinin söylediklerini şaşkınlıkla izledim. Konser organizasyonlarını yerden yere vurdular…

Neler neler söylediler…

Şöyle bir algı yaratılmak isteniyor. “Bakın Eskişehir’de böyle kötü olaylar yaşanıyor. Belediyeler de buna izin veriyor. Biz belediyeleri alsak, böyle rezillikler olmayacak” 

Peki, bu festival hangi şehirlerde yapılıyor:

-Balıkesir, Mersin, Aydın, Zeytinli, İstanbul, Adana, Samsun, Konya…

Şimdi bu iller ve ilçelerdeki kaymakamlar alkol ve sekse izin mi vermiş oluyor! Kaymakama destek ziyaretine gidenler, diğer kaymakam ve valileri kınayacak mı? 

Cuma günü de festival Konya’da başladı…

Aynı şarkıcılar var…

Aynı sahne var…

Aynı içkiler var…

Benzer çadırlar var…

Benzer alanlar var…

Organizasyonu düzenleyen de aynı kişiler…

Eskişehir’de olursa “ahlaksız” Konya’da olursa “ süper harika!” 

AK Parti’nin Eskişehir’de niçin seçim alamadığının en önemli göstergesi böylesi etkinliklere verdikleri tepkilerdir.

Samsun Büyükşehir Belediyesi kurulduğu günden bu yana AK Parti’nin elinde. Eskişehir’deki AK Partililer gitsinler Samsun’u gezsin! Tam da festival zamanı gitsin…

Bırakın AK Partili yöneticiyi, bir tane üyesi bu festivale laf söylüyor mu?

Eskişehir’deki bazı Ak Partililer insanların yaşamlarına müdahale etmeyi çok seviyor. Müdahale ettikçe de eriyor, bitiyor!

GEÇMİŞİN KÖPRÜSÜ!

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Ege bölgesinde kardeş belediyeleri ziyaret ediyor! Buradaki Eskişehirlilerle de buluşuyor…

Son olarak İzmir’de Karşıyaka’ya gitti. Burada İzmir’de yaşayan Eskişehirlilerin kurduğu ESDAR’i ziyaret etmiş…

Ziyarette bir fotoğraf, dikkatimi çekti!

Bir yanda Eskişehirsporu’un arması bir yanda Karşıyaka’nın…

Bir çok Eskişehirsporlu gibi aklıma 1984 yılındaki Karşıyaka maçı geldi. Yağmurlu bir Nisan gününde, maçın sonlarına doğru Zafer Tüzün’ün penaltı gölüyle rakibi yenmiş ve puan sıralamasında önüne geçerek lider olmuştuk.

Kalan 4-5 maçı kazanıp son maçta Beykoz’la berabere kalıp şimdinin Süper Ligi’ne çıkmıştık…

Beykoz maçına 20 bine yakın kişi gitmişti. Eskişehir sel olup İstanbul’a akmıştı…

Şunun için yazıyorum…

Es-Es’in kapanırsa, yok olursa bu anılarımızda yok olup gidecek! O anılarımızı bu anlarımıza getiren köprü yıkılıp gidecek!

NEDEN YALNIZ KALIYORLAR!

Eskişehir’de Zeytinoğlu gurubu bünyesindeki Entil Endüstri, Hapalki Döküm ve Tarkon Makine işyerlerinde çalışan Birleşik Metal-İş Üyesi işçiler yaklaşık 4 aydır maaş alamıyor…

Fabrikalar bir ara TMSF’ye gitti…

Sonra Zeytinoğlu grubuna geri geldi…

Biraz çetrefelli bir iş! Bu arada olan işçiye oluyor. 4 aydır maaş alamıyorlar ve kapı kapı geziyorlar…

Önce valilik önünde basın açıklaması yapmak istediler, izin verilmedi…

Cuma günü de AK Parti önünde oturma izni yapmak istediler yine izin verilmedi. Ancak, sendikanın üst düzey yöneticisi Hami Baltacı, AK Parti il başkanı Zihni Çalışkan ile görüştü…

Görüşmenin ardından Baltacı, “Aylardan beri süre gelen yaşadığımız sorunları İl Başkanına dile getirdik. Var olan durumun düzeltebileceği yönündeki düşüncelerimizi kendilerine ilettik. İl başkanı da bize konuyu Cumhurbaşkanı ve ilgili bakanlara ileteceklerini söyledi”

İşçinin sesine hiç kuşku yok ki, duyarsız kalmamak gerekiyor…

Ancak işçinin sorunu bu tür eylemlerle pek çözülecek gibi durmuyor.  Daha fazla destek verilmesi gerekiyor. Ve sendikacılar, bu yürüyüşleri, eylemleri niçin sadece işten çıkartılan bir avuç işçiyle yapıyor onu da anlamış değilim!

BU ORAN ÇOK YÜKSEK DEĞİL Mİ?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2002 – 2018 dönemini kapsayan 17 yılda 50 bin 378 kişi hayatına son verdi. 

İntihar edenlerin sayısı bir hayli yüksek!

Verilere göre bu 17 yılın ortalaması şöyle:

Türkiye'de her sene ortalama 2 bin 963 kişi…

 Her ay 246 kişi…

Her gün 8 kişi intihar etti…

GÜNÜN SÖZÜ!

Kitabına eğilmiş çocuk, aşını pişiren kadın, tarlasını süren çiftçi, tezgâhtaki sanatkâr fenalık düşünmeye vakit bulamaz. Hoca Ahmed Yesevî