Nur topu gibi bir gündemimiz oldu, vakit olmadı yazmak için ve fikrimi aldıramadım içimden doğsun istedim…
Başbakan “Her kürtaj Uludere” diyerek belki biraz mübalağa yaptı ama kusura bakmayın adam haklı beyler… Sadece üslubun ve içeriğinin biraz yumuşaması ve tümden bir yasak ve katı kurallar yerine mantıklı, zorunlu durumları içeren geniş bir altyapı çalışması olması gerekiyor.
Bizler her şeye siyaseten muhalif olmayı seven bir toplumuz. Eminim ki normalde kürtaj hakkında olumsuz düşünürken sırf Başbakan söyledi diye bu duruma karşı çıkan o kadar çok insan yazar ve çizer var ki…
Tabi Başbakan tarafından yapılan açıklama biraz sert ve abartı yani bir takım revizyonlara ihtiyaç duyuyor ama genel mantıkla baktığımız da maalesef çok büyük yaraya parmak basılmak istendiğinin farkına varmamız gerekiyor.
Üniversite mezunu sayımız ne kadar çok olursa olsun cehaleti yenme konusunda sınıfta kalıyoruz. Cinsellik büyük bir tabu bizde ve bu tabuyu yıkamadıkça, daha doğrusu bu kadar çok ilişkiye giren bir toplum korunma konusunda bu kadar bilinçsiz olunca maalesef ortaya çıkan tablo büyük bir vicdan azabından başka bir sonuç değil. Hal böyle olunca doğum doktorları doğumdan kat ve kat daha fazla doğumu sonlandırma görevini icra etmeye mahkûm kalıyor. Şimdi önce toplumu eğitelim diyenler yine çıkacaktır karşımıza ama bunun başarılı bir çözüm olmayacağını onlarda çok iyi biliyor. Eğer verdiğiniz eğitimde seks diye bir kelime geçiyorsa bu eğitime meraklı olan sadece biz erkekler oluruz. Toplumu sadece yaşadığı çevreden ibaret sananlara hatırlatırım “ bu ülke de TV’de öpüşme sahnesi çıkınca mutfağa kaçan o kadar çok kadın var ki” O yüzden eğitim işi affınıza sığınarak boş bir çaba olur bu konu da diyebilirim.
Peki, nasıl olmalı?
—Mesela yasal kürtaj süresi kısaltılabilir
—Keyfi kürtaj uygulamasına girişenler hakkında para cezası uygulanabilir
—Merdiven altı kürtaj yapan doktorlar hakkında ağır cezalar uygulanabilir
—Tecavüze uğramış veya sorunlu olabilecek doğumlar kapsam dışına alınabilir
Yani düşününce ve çözüm için üretmek arzusu taşıyınca mutlaka ortak bir noktada sağlıklı bir şekilde buluşulur. Yeter ki siyaseten değil de vicdanen hareket etmesini bilelim.
Ayrıca kürtaj konusunda eylem yapan kadınları garipsemedim dersem yalan olur. Annelik hissiyatını ve şefkati en yoğun yaşayan onların kendi isteğiyle içlerinde taşıdıkları bir canın yaşam hakkını sonlandırmak konusunda bu kadar istekli ve azimli olmaları beni biraz şaşırttı.
Ama dedim ya biz hala kendi doğrularımızı siyaset denen saçma düstura boyun eğdirecek kadar inatçı bir coğrafya da yaşıyoruz. Özümüze karşı gelmenin adını Aydın geçinmek zannediyoruz…
***
Kızsadan Hisse…
Yılmaz Hoca Göletleri çok seviyor olmalı, Baksanıza kısa zaman da
Sarı Sungur Göleti, Kent Park Göleti, Sazova Park Göleti, Borabey Göleti, Erman Göleti Eskişehirlilerle buluşturdu ve cazibe merkezi yaptı.