Görüşler
Neşeli meclis!..
TRT'nin spikerlik sınavını kazanan bir arkadaşımız, takıldığı zaman bile işini bilirdi:
"Fo-fo-fo-fo..."
Diye başlayıp birden çözülürdü:
"Resim yaaaaaa!...”
Kimi "kekeme" der, kimi "pepe..."
Muhacirlar da "pepe" derler...
Rahmi Emeç’e göre, bir kedi pepe ise kesin¬likle "miyav" demezmiş...
Peki ne dermiş? "Miyav be yav!.."
…….
Mahkemelik olan meclis davasındaki kamera görüntülerinden anımsadık bunları...
Olay 13 Ocak 2011'de meydana gelmiş...
Film aynı, görüntüler ve oyuncular da hep aynı...
Daha önce de bir "heceleme" komedisi olmuştu Büyükşehir Meclisi’nde....
Erdal Caferoğlu, gündem maddelerini çok hızlı okuyunca AKP'liler kızmıştı... Tekrar okuması istendi-ğinde de başlamıştı:
"Ge-mi-cik, saf-ran-bir!.."
Yine ikincisinde olduğu gibi haberlerdeki fotoğraflara bakılırsa, bu işe en çok "Ahmet Süzer" ve "Zihni Çalışkan" bozulmuşlardı…
Erdal da az değil!
"Hu-ba-vo-mom-çe" diye başlasa Zihni keyiften dört köşe olurdu!..
Ahmet zaten işini bilir!
"Çince hecelense, süzer yine anlardı!"
…….
İkinci olaydaki kamera kayıtları incelendiğinde, Fuat Gürcüoğlu'nun, Süzer’e "Kabadayı mısın sen? Gelene geçene posta atıyorsun" dediği ortaya çıkmış...
Caferoğlu da , "Elimde kalırsın valla" demiş...
Tanıdığımız Fuat ve Erdal'ı bu kadar ayağa kaldıran Ahmet ne demiş acaba?
Öyle ya..
"Boşu boşuna bu kadar süzülmez ki!"
Ama ne olursa olsun, "meclis" dediğin de böyle olur!.. Yani "He-ye-can-lı..."
Tek sıkıntı, oyuncular hep aynı!
…….
Not: "Hubavo momçe", Bulgarca "Yakışıklı..."
Günün Sorusu
Kızların kaybolmadığı, "ölümlerin olmadığı", insanların bombalanmadığı, "korkusuz yaşanan bir ülke" bırakabilecek miyiz yeni kuşaklara?
Hikmet Çetinkaya
Günün Balı
Şaşkınlığıma güldüm ve kendi kendime söylendim:
"Ne şaşırıyorsun ki şaşkın oğlum!
Zaman senin için de bildiklerin için de durmuyor!.."
Ali Sirmen
G-erilim
“İnsan Hakları Günü"müzü cümle alem kutladık…
"Hak" sözcüğünü yeniden dile getirebilmek için çok değil sadece "364" günümüz kaldı!..
Balthör
Kolsuz Yaşar’dan
Ölü doğan hayat oranını azaltabilir misiniz doktor abiler!..
Günün İncisi
İntikam, aşağılanmış benliklerin silahıdır.
Alice Brunel Roche
Cuk
Hürrem Sultan bu gece tessettüre girecekmiş...
Yaşasın..
"Pragalı İbrahim Paşa..."
Balthör
Günün Sözü
Pişmanlık, insanın kendine verebileceği en büyük cezadır…
Yaşlı kadının intiharı
Yaşı hayli ilerlemiş bir kadın, aşkına karşılık alamayınca intihar etmeye karar verir...
Kalbine kurşun sıkacaktır ama, yerini bilmemektedir...
Kalkıp doktora gider:
"Doktor bey, insanın kalbi neresindedir?"
Doktor, "Sol memenizin hemen altındadır" der...
Kadın eve döner, silahı iyice temizler, doldurur ve nişan alıp ateş eder.
Ertesi günkü gazetelerde haber:
“Yaşlı bir kadın, dizine kurşun sıkarak intihar etmeye kalkıştı!..”
Çevirisini yap
İngilizce kursunda öğretmen öğrencilerden birine , "Şu cümlenin İngilizce çevirisini söyle bakalım " demiş:
"Küçük çocuk koştu, koştu, denize atladı ve boğuldu..."
Çocuk hemen yapmış:
"The little boy dıgıdık, dıgıdık, güm and gluk gluk..."
Stadın yerine gökdelen olmalı!
Başlığı koyarken önüne "Atatürk"ü koymadık...
Nasıl olsa kaldıracaklar!
Gelelim "Meydan" konusuna!..
Herkes tutturmuş "Atatürk Stadyumu’nun yerine meydan yapılsın" diye...
Çok mu gerekli?
Biliyorsunuz..
Artık ünlü "meydan"lar bile tarihe karışıyor!..
İşte koca "Taksim Meydanı..."
Araya bir "kışla" soktular, onca "postal"ın kime düşeceği belli değil gibi görünse de..
Çoktaaan "taksim" edilmiştir meydan!..
Bize gelince..
Stadın yerine dikilecek bir “gökdelen” inanılmaz güzel olur!
Tepesinden bakınca, "Bozüyük" görünür...
Arkanızı dönerseniz "Çifteler.."
Kuzeyde "Sivrihisar", güneyde "Seyitgazi..."
Yönlerde yanlışlık olabilir ama, hepsi de güzel ilçeler…
“Kuşbakışı görmek muhteşem olur!”
Onun için bırakın artık şu "meydan" istemini…
İlle de "Gökdelen" olsun diyoruz!...
“Türk Dünyası Kültür Başkenti’ne yakışır ama!..”
21 Aralık korkusu mu!
Tramvayda gidiyoruz...
Ön taraflarda bir bayanın telefon konuşması bize kadar geliyor…
"Haa o mu?" diyor kadın:
"21 Aralık’ta biyopsi olacak..."
Yanımızda Osmangazi üniversitesinden birkaç öğrenci var…
Kendi aralarında işi "Maya Takvimi"nin 21 Aralık 2012 kıyametini değerlendiriyorlar...
"Biri şu bayana söylemeli" diyor içlerinden uzun boylusu :
"Her kimse acı çektirmesinler... Nasıl olsa aynı gün kıyamet kopacak!.."
Günün Olayı
Bizim memlekette işlerin normal yürümesi çok zor... Mesela bir futbol maçında hakemin taraflı düdük çalmasına büyük tepki gösteren insanlarımız, AKP’nin yandaş bir ombudsman seçmesine kayıtsız kalıyor...
Haldun Ertem
Günün Biberi
Adalet Ağaoğlu, Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektupta "Lütfen silkinin ve kendinize gelin" demiş. Anlaşıldı...
Adalet Hanım, sonunda silkinmiş ve ken¬dine gelmiş!..
Fahrettin Fidan
Günün Şiiri
Akşamlarla
O ben miyim
Üstüne korkuyla fısıldanan
Dinmezliği kutsal övgülerden öte
Güneşin bir türlü eskitemediği şarkılar
Bir Akdeniz şöleni sallanır düşer dallardan
Sular birden sulara koşar içimd
Susar bir ince çizgide vurulan kadeh sesleri
Artık duramam
O ben miyim
Çekip giden denizleri
Üstünde ürpermeye başlayınca sokaklar
Tekin Gönenç (Varlık-1968)
“Hayta”nın anlamı
"Hayta" kelimesi günümüzde serseri, başıboş, haydut anlamında kullanılıyor. Ancak Osmanlı dönemine baktığımızda, "hayta" aslında sınır boylarında görev yapan askerlere verilen isimdi. Düşman topraklarına ilk akınları yapan cesaretleriyle ünlü bir askeri birlikti.
Son zamanlarda askerliği bir kenara bırakıp eşkıyalık yapmaya başlayınca haytalar o güzel anlamlı isimlerini, şimdiki sevimsiz hale çevirmişler...
Berna Sarıoğlu
(Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz. Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)