İzmir'in köklü kulüplerinden Altay karşısında öne geçtiğimiz maçta avantajımızı koruyamadık ve biraberlikle yetinmek zorunda kaldık. Böylece 15 puanı, ceza olarak silinen Eskişehirspor lige havlu attı. Seneye 2'inci ligde mücadele edeceğiz.
Öncelikle Eskişehirspor düşmanları fazla sevinmesinler. Daha önce de 3'üncü lige düşmüştük. Şimdi gerekirse amatöre düşeriz ancak yine ayağa kalkmasını biliriz. Eskişehirsporlu olmak demek mücadele etmek demektir. O mücadeleyi son nefesimizi verene kadar sürdüreceğiz...
Benim asıl üzerinde durmak istediğim konu, meğer ne kadar da çok düşmanımız olduğuymuş... Her zaman söylerim; namussuz insanlar, en çok namuslulardan nefret eder. Eskişehirspor'u sevmeyen, mesela Altay Teknik Direktörü Yalçın Koşukavak gibi isimler, meseleye biraz da bu açıdan baksınlar. Ne edemiş Koşukavak; "Kimden nemalanıyorsunuz? Küme düşen takım böyle mi oynar?.."
Demek es kaza küme düşen bir takımın teknik direktörü olsa, sağa sola telefon edip, nema bekleyecek. Öyle ya; kişi karşısındakini kendisi gibi bellermiş. Fakat Yalçın Koşukavak gibi kişilerin bilmesini istediğimiz bir husus var; 1965'ten beri bozuk düzenle savaşıyoruz. 1965'ten beri onların boğazına bir kılçık gibi battık ve batmaya da devam edeceğiz...
Bir tarafta Trabzonspor'a karşı arslanlar gibi mücadele ettiğimiz için beddua eden ruh hastaları. Bir tarafta Erzurumspor'a yakışmayan bir takım futbolcu müsveddeleri. Şimdi bunlara bir de Altay Teknik Direktörü Yalçın Koşukavak eklenmiş.
"Düşenin dostu olmaz" demişler. Aslında biz bu duruma öteden beri alışkınız. Varsın Yalçın Koşukavak gibi Nevzat Aydın gibi kişiler bizim düşmanımız olsun. Zaten bizi sevselerdi kendimizden şüphe eder, "Nerede hata yaptık?" derdik. Dedik ya, "Bozuk düzene karşı savaşıyoruz" diye, onların bizi sevmiyor olması, yakamıza takılmış şeref madalyasıdır...
Ankara Mamak'ta bulunan Reşat Çiğiltepe ortaokulunun adının değiştirilmesi, bir zihniyeti ortaya koyması açısından çok önemli bir gelişme. Şimdi bildiğiniz gibi son zamanlarda vatansever taklidi yapmak pek bir moda oldu. Vatansever taklidi yapanların kimi zaman bir eroin tüccarını kimi zaman da bir "Terörist başını paşa yapalım" diyen fetöcüyü hararetle savunduklarını görüyoruz. Bize göre bu insanlar vatansever değil, bulundukları makamı seven kişiler. Şimdi bu makamseverlerin Reşat Çiğiltepe'nin adını taşıyan okuldaki gelişmeler hakkında ne diyeceklerini merak ediyorum. Muhtemelen makamsever oldukları için susup oturacaklardır. Böyle bir rezillik sanki hiç yaşanmamış gibi davranacaklardır. Elbette bir hayırsever vakıf kendi adını bir okula verme hakkına sahiptir. Fakat bu durumu bir fırsat belleyip, bir vatan kahramanının adını okullarımızdan silmek de ne oluyor? Ne yani ben parasını bastırsam, Eskişehir Atatürk Lisesi'nin adını Kerem Lisesi olarak değiştirebilir miyim? Bu kadar kolay mı bu işler? Bu yapılanlar basit bir hata mıdır, yoksa vatanseverlere karşı girişilen sistemli bir karalama kampanyasının parçası mıdır? Kimse, "Basit bir hata olmuş" demesin...
Reşat Çiğiltepe'nin adının bir okuldan silinmesini ne tarih affeder ne millet. Bizden hatırlatması...
gücümüze gidiyor fakat yapacak bir şey yok. Büyükşehir belediyesinin ve iktidarın desteği olmadan bu liglerle çok zor. borç çok değil ama çeviremiyoruz. yoksa takım küme düşmedi düşürüldü. Odunpazarı belediyesi hemen bir takım kurarak Eskişehir Fk altında tekrar süper lige çıkalım. derim
Kardeşim Eskişehir düşmanı yazıp durma bir iki tane kendini bilmez yüzünden bir şehri bertaraf etme ayıptır biz dosttur erzuRumspor olarak
Yeni kulüp önce şirket olmalı. Sonra da Eses'i bu duruma düşürenler kapıdan içeri sokulmamalı. Malum Eses iyi iken kulübün kesesinden yiyip içenler can çekişirken hemen sıvıştı. Hatta hiç bir şey olmamış gibi akıl verenler bile var.