Ne getirdi amcan?

Görüşler &nbs

6 Şubat 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

 

 Çocukların olduğu kadar büyüklerin de ilgisini çeken bir oyun seti...

Oyunu başarıyla bitirdiğiniz an çalmaya başlıyor:

"Oooooo! Mercan..."

"Ne getirdi amcan?"

"Bir bardak süt!.."

…………….

İlk serildiği günü dün gibi anımsarız...

Saçları yeni kesilmiş askerlere çavuş gibi sesleniyordu sanki:

"İşini yapmayan bürokrat kendini sınırda bulur..."

Pek çok kişi..

"Emredersiniz" demişti...

Sonra, Eskişehir' de göremedik kendisini...

Çok isi vardı çoooook!..

"Ülkeyi AB'ye soktu çıkardı!..

…………

 Bir gün sekreterimiz uyarmıştı: "Milletvekili Murat Mercan’ın sekreteri aradı…”

-Evet...

"Yarın bir basın toplantısı yapacakmış, seni de hassasiyetle davet ediyormuş..."

Hoşumuza gitmişti:

Öyle ya..

"Hassasiyetle!.."

…………

 Kendisini en yakından Eskişehirspor maçlarında gördük...

Görür görmezde feryadı basıyorduk:

"Eyvah! Ya berabere yada mağlubuz!"

Geldiği maçları çıkarsınlar..

"Sonuçlar hep hüsran!"

……………..

2009 seçimleri yaklaşmıştı...

Ne görelim:

"Vali Çalışıcı şut!"

Büyükerşen için, adına yakışır büyük yürüyüş!

En önde Murat Mercan...

Nereye?

"Adliyeye...”

"Vay sütçü vaaaay! Neler katmış güğüme!"

……………..

Nerede kalmıştık?

"Bir bardak süt..."

"Yatmadan önce, uyumadan önce, içmeli insan..."

"Değil mi Mercan!.."

Sonra Bakan yardımcısı oldu ya, çevir başa getir:

"Ooooo Mercan.. Ne getirdi amcan!.."

 

Eğitimcilerin İrfan abisi yok artık

80'e merdiven dayamış bir büyükle şakalaşmak kolay mı?

Ama o bizle yapardı!

Başımızı okşar, "0 güzel yazılarına devam" derdi...

Eğit-Der'de tanıdık…

Emekli bir öğretmen olduğunu "Bahar Bilen" söylemişti...

Sadece Beşiktaş maçlarına gelirdi...

Bir bira, az fıstık ve yaşlı yürekle çok gence taş çıkartacak bir heyecan...

Taş gibi..

"Bir Beşiktaşlı..."

Bu güzel insan geçen hafta içinde yitirdiğimiz "İrfan Pervane"ydi...

77 yıllık yaşamı, hep daha iyi aydınlık bir toplumsal yaşam için verdiği mücadeleyle geçti...

Bakın Eğit-Der Şube Başkanı dostumuz "İbrahim Gerede" neler diyor İrfan abi için:

-12 Eylül'ün karanlık günlerinde ve bizim köyden kente yeni taşındığımız günlerde, elindeki mumla yanıma gelmişti...   

TiP'ten ve TöB-DER'den selam getirmişti.

Sonra onunla birlikte el ele vererek, karanlığı yırtmaya çalışanların oluşturdukları dayanışma zincirinin birer halkası olmuştuk. Belki de bu yüzden "İrfan abi" 1982 yılında daha 22 yıllık öğretmenken "erken emekli" edildi.

“Güle güle sevgili İrfan abim, ışıklar içinde yat…”

………….

Kısacası, bir güzel insanı, bir güzel eğitimciyi daha yitirdik...

Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz...

Günün Olayı

Başbakan, "Demokrat olmayan ülkelere gitmiyorum" diye yazar Auster' e  "Ne cahil adamsın” demişti ya...

Zaten cahil biri gelip de Türkiye'deki müthiş entellektüel atmosferde ne yapacak!..

 Haldun Ertem

 

Günün Balı:

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye risk minimum, getiri büyük" demiş.

Biraz eksik söylemiş. "Götürü" getiriden de büyük!

Fahrettin Fidan

Cuk

Şaşkın liboşlar yol ayırımındaymış.

"Ver bi yolluk daha!"

Doktor Robert ve hastası

İki kadın bekleme salonunda oturuyormuş. Derken, tanışıp konuşmaya başlamışlar...

"Bir çocuğum olması için ne isteseler verirdim."

"Ah, ben senin neler hissettiğini çok iyi anlıyorum" demiş diğeri:

"Bizim de derdimiz aynıydı. Atlattık çok şükür. Şimdi onun için buradayım. iki ay sonra doğum yapacağım da..."

-Tanrı aşkına nasıl yaptın bu işi?

"Doktor Robert çözümledi..."

-İyi ama, kocamla ben doktor Robert’i tam 6 aydır tanıyoruz, bir şey olmadı...

Çocuk bekleyen kadın dayanamamış artık: "Aptal, yalnız gelsene!.."

Maymun olmak

Karı-koca   hayvanat bahçesini geziyorlardı. Maymun kafesinin önüne gelince adam uzun süre maymunları izledi ve karısına döndü:

"Dünyaya bir daha gelecek olsam maymun olarak gelmeyi isterdim..."

Karısı hemen yanıtladı:

"Ben de değişik bir şey olmak istersin sanmıştım!"

Fransa'ya kadar

Efes'te Meryem Ana'nın Evi'nin önünde bir turist genç elleri havada bağırıyordu:

"Tanrım, yürüyorum, yürüyorum..."

Kendisini gören bir rahibe hemen önüne atılıp diz çöktü:

"Oğlum, Meryem Ana'mızın yeni bir mucizesi bu..."

"Ne mucizesi be kadın" dedi turist:

"Arabamı çalmışlar, yürüyorum Fransa'ya kadar!.."

 

Özdeyiş

Tanrı bizi akılsız başlarla, adaletsiz yüreklerden korusun...

Y.Güngör özden

Gerilim

Ne yapalım, idare ediyoruz…

Dış politikamız "sıfır" sorun,

İç politikamız "sırf" sorun!..

 Ahmet Ataç'tan bir rica

Tepebaşı Belediyesi sosyal etkinliklerinden birine dala bugün başlıyor... Dünya sinemasının unutulmaz filmleri "Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde Eskişehirlilerle buluşuyor.   

Şubat ayında dört önemli Alman filmi sinemaseverlerin beğenisine sunulacak.

Pazartesi günleri saat 19.30'da başlayacak ücretsiz  film kuşağının ilk filmi bu akşam "Elveda Lenin..."    13 Şubat'ta "Jenseits Der Stille”, 20 Şubat'ta "Temmuz'da" ve 27 Şubat'ta ise "Lili Marleen..."

Hepsi birbirinden güzel filmler... Ama bu soğukta ve akşam saatlerinde...

Aynı filmlerin belirlenen , gündüz saatlerinde de gösterilmesi çok zor olmaz sanırız. Başkan Ahmet Ataç'tan rica ediyoruz....

 

Günün Şiiri

Düş bile olsa

Gene bir yağmur  yağsa inceden

Dönsen uzaklardan bir akşam vakti

Buz gibi ellerim ısınsa ellerinde

Yeniden arasak kaybolan saadeti

Acılar bir daha çalmasa kapımızı

Mutluluğun güneşine sere serpe uzansak

Işığım ekmeğim sevincim benim

Dünyayı ikimizden ibaret sansak

Sonra çocuklarımız olsa

Sarışın kumral

Okula gitseler bir gün el ele

Saçlarında kurdeleleri al

Bu altın rüyadan hiç uyanmasak

Hep kedersiz şarkılar söylese kuşlar

Ölüm bile geçmese aklımızdan

Mutlu dünyamızdan hiç eksilmeyen bahar

İlhan Gencer (Varlık-1958)

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi