Muhaliflerden veryansın

Muhaliflerden veryansın

24 Ekim 2014 09:26
A
a
Sütiş Eskişehir
AK Parti içerisinde 30 Mart 2014 de yapılan yerel seçimlerde beklenen başarının alınamamasıyla başlayan huzursuzluk, İl, Odunpazarı, Tepebaşı ilçe başkanları değişmiş olmasına rağmen devam ediyor.
Üst üste alınan başarısızlığın faturası bugünkü başkanlara kesilmesi bence doğru değil. Her ne kadar Ertuğrul Dindar hariç Dündar Ünlü ve Volkan Doğan, geçmiş dönemlerde yönetimlerde olsalar da, masaya yumruğu vurup susturacak konumda değillerdi.
Dün geçmiş yönetimlerde görevde olan bir bayan anlattı.
‘Ben 50 kişililik yönetim kurulu üyelerinin 50’sinin bir arada yapıldığı toplantı görmedim. 10-15 en fazla 20 kişiyle yönetim toplantıları yapılırdı. Zaten başkan ve yanındaki iki üç kişiyle aldıkları kararları karar defterine yazmışlar. Bizden de sadece imza atmamız isteniyordu. Bu uygulamaya tepki gösterdiğim için beni yönetimden attılar’ diye yakındı.
Bu tür uygulama olduğu geçmişte de kulağımıza geliyordu. Ancak bire bir ağızdan çıktığına şahit olmamıştım. Ama dün bizzat anlatıldı.
Ben anlatan kişinin beni aldattığını sanmıyorum. İhtimalde vermiyorum. Ancak olur ya, doğru söylemişse, geçmiş dönemin il başkanı bu iddiaya cevap verebilir.

SABIRLA DİNLEMİŞ
Çarşamba günü AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı Ahmet Baha Ögütken, önümüzdeki aylarda yapılacak olan ilçeler ve ilin genel kurulu yapılacak. Bu genel kurul öncesi parti binasında delege seçimleri yapıldı. Bu seçimler çok eleştirildi.
Bu eleştiriler AK Parti Genel Merkezine ve Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu’ya iletilmiş. Soylu, hem yaklaşan seçim süreci, hem de yapılan delege seçimlerinden sonraki rahatsızlıkların nedenini araştırmak üzere yardımcısı Ahmet Baha Öğütken’i Eskişehir’e gönderdi.
Eskişehir’e gelen teşkilatlardan sorumlu başkan yardımcısı Ahmet Baha Öğütken, AK Parti içerisinde öne çıkan bazı muhalif isimlerle de görüşme yapmış.
Muhalifler özellikle AK Parti Eskişehir Teşkilatının, Birlik Vakfı’na sırtını dayaması, belediye başkan, belediye meclis üyesi, hatta milletvekilli adaylarının isimlerinin bu vakıf tarafından belirlendiğini iddia etmişler.

HER SEÇİMDE KAN KAYBEDİLDİ
30 Mart 2014 yerel seçimlerinde alınan başarısız sonucun ardından görevden alınan İl Başkanı Süleyman Reyhan ile Milletvekili Salih Koca’ya veryansın etmişler.
‘Öncelikle şunu ifade etmek istiyoruz. Biz muhalif değiliz. Bizler partinin neferleriyiz. Her seçimde partimizin başarısı için gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık. Ama birileri çalışır gibi göründü sadece. Bunların isimlerini tek tek söylemeye gerek duymuyoruz. Girdiğimiz ilk seçimde dördüncü milletvekilini 400 oyla kaybettik. Yine girdiğimiz ilk yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkanlığını 8 bin oyla kaybettik. Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe belediye başkanlıklarını kazandık. 2004’de yapılan seçimlerde Tepebaşı Belediye Başkanlığını kaybettik. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde de Odunpazarı Belediyesi de elimizden gitti. Yani Eskişehir’de 1999 yılında elde edilen başarı, daha sonraki seçimlerde yerini başarısızlığa bıraktı. Bunun nedeni sorgulanmadı. 1999 yerel seçimlerinden sonra yapılan her seçimde AK Parti Eskişehir’de kan kaybetti. Son yerel seçimlerde haritaya bakın. Haritadaki bu görüntü her şeyi anlatmıyor mu?’.

ESKİŞEHİR’İ TERK EDERİM
Bir muhalif isim şu iddiada bulunmuş:
‘Efendim sokağa çıkalım bugünkü yöneticiler dahil çok geriye gitmeden bugünkü yöneticilerden önceki isimleri halka soralım. Rastgele çevirip sorduğunuz üç kişiden ikisi Eskişehir’de AK Parti’nin neden başarısız olduğunu anlatır. Bu kadar iddialı konuşuyorum. Bunun tersi çıkarsa ben Eskişehir’i terk edeceğim.’
Teşkilatlardan sorumlu başkan yardımcısı Ahmet Baha Öğütken, 6 saate yakın süren toplantıda anlatılanları tek tek not almış.
 
RAPOR HAZIRLAYACAK
Katılımcılara ayrıca sorular sormuş. Ayrılırken de,’Ben Eskişehir’e sizi dinlemek için geldim. Bu anlatılanları rapor haline getirerek Süleyman Soylu Bey’e vereceğim. Bu rapor Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’da büyük ihtimalle iletilecek’ demiş.
Dün toplantıya katılan muhalif isimlerden telefon edenler oldu. Kimisi toplantının sonucundan çıkacak önemli bir gelişmenin olmayacağı yönünde ümitsizliğini söyledi. Kimisi ise, bu kez gereken neşterin vurulacağından emin.
Ekim bitiyor. İl ve Odunpazarı, Tepebaşı ilçe seçimlerine iki aylık süreç kaldı. Bu süreç içerisinde yeni başkanların atanacağını zannetmiyorum. Ancak, genel kurullarda değişim yaşanır mı? Esas bunu merak ediyorum.

*-********

Altındaki imzayı merak ediyorum

HAS Parti’nin kapatılmasıyla mevcut yönetici isimlerle birlikte düzenlenen törende yakasına AK Parti rozeti takılan İbrahim Atıcı, ısrarla kendisinin partiye üye yapılmadığını iddia ediyordu.
‘Benimle birlikte yakalarına AK Parti rozeti takılan üye yapıldılar. Aynı gün bende üye formu doldurdum. Benim form kayıp. Beni partiye üye yapmıyorlar. Gerekçesini de bilmiyorum’ demişti.
Ben bunu birkaç defa bu köşede gündeme getirmiştim.
Geçenlerde AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü telefon ederek,’İbrahim Atıcı 19 Ağustos 2014 tarihinde partiye üye olmuş. Üye formunu buldum’ dedi.
Şaşırdım. Atıcı’nın yakasına rozet 2 yıl önce takılıyor. O gün üye formunu doldurup imzaladığını söylüyor. Ancak üye formu kayıp. 19 Ağustos 2014 de üye olduğu söyleniyor.
Atıcı’ya telefon edip sordum:
‘Siz 19 Ağustos’ta partiye üye olmuşsunuz. İl Başkanı üye formunuzu bulmuş. Bana telefon etti’ dedim.
‘Sadi Bey ben bir kere üye formu doldurdum. O da benimle birlikte AK Parti’ye geçen diğer arkadaşlarımla birlikte. İkinci kez üye formu doldurmadım. 19 Ağustos tarihli üye formunun altındaki imzayı merak ediyorum. Acaba benim yerime bu imzayı kim atmış.’
İbrahim Atıcı, 19 Ağustos tarihli üyelik formunun altındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ediyor. Gerçekten öyle ise, bu formdaki imza kime ait?
İbrahim Atıcı, formun altındaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ediyorsa o zaman neden itirazda bulunmadı?
Bunu da merak etmiyorum değil. İbrahim Atıcı, bu konuda beni bilgilendirirse var ise bir hata, düzeltilir.

*-*******

FIKRA:
ÜÇ KAFADAR


Isfahanlı, Şirazlı ve Kaşanlı birlikte seyahat ediyorlardı ama ceplerinde metelik yoktu. Acıkınca bir lokantaya girdiler. Yemekten sonra Isfahanlı yerinden kalkıp lokantacıya gitti ve "Paramın üstünü verir misiniz?" dedi. Daha parasını bile almamış olan lokantacı sinirlenerek "Bana para vermedin ki üstünü isteyesin!" diye bağırdı. Herkes başlarına üşüştü. Birisi lokantacıya "Bir daha düşün. Belki parayı almışsındır" derken Şirazlı yanlarına geldi ve "Ben yemek parasını öderken bu biçare Isfahanlı da parasını veriyordu" dedi. Lokantacı bu kez onunla da verdiydin vermediydin davasına başladı. Tam bu sırada Kaşanlının lokantanın ortasına oturmuş ağladığını gördü. "Ne oldu? Niye ağlıyorsun böyle ?" diye sorduklarında "Neden ağlamayayım; benim paramın da üstüne yatmasından korkuyorum!" dedi.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi