Muhalif olanlar konuşmalı

Muhalif olanlar konuşmalı

29 Nisan 2013 09:30
A
a
Sütiş Eskişehir
Cumartesi sabahı Akil adamlarla buluşmak için Anemon otelin yolunu tuttuk. Hep telefonla davetimiz, hem de sayın diye başlayan mesajımız gelmişti. Bu durum başta şaşırtmadı beni, ancak sürece muhalif Gazeteci ve STK temsilcilerinin bu toplantıya davet edilmediğini görünce, köşe yazıları ve TV’deki yorumlarıma rağmen beni süreci destekleyen biri olarak mı not düştüler diye endişe duymadım değil.
 
11.00’de STK temsilcileri yapılacak olan toplantıdan önce daha küçük bir salonda gazetecilerle bir araya geldi “Akil İnsanlar” Toplantıdaki destek ve eleştiriler beni şaşırtmadı. Zira süreci destekleyen gazetecilerin bu konudaki düşünce yapıları bana sürpriz olmadı, 15 gün önce ne söyledilerse Akil İnsanların karşısında da aynı şeyi söylediler. Beni şaşırtan normalde bu konuda sert eleştiren yapanların çoğunun suskun kalması ve hatta bir kısmının bu toplantıya dahi gelmemiş olmasıydı.
 
Bu toplantılarda süreci destekleyenler değil “bu sürece karşı olanların gerekçeleri, endişeleri ve çözüm önerileri dinlenmeli ve daha çok muhalifler konuşmalı” İletilecek raporlarda ciddiye alınacak olanlar ve geri adım ya da revize edilmesi gerekenleri bu muhalif sesler belirleyecek. Ben, Can Hacıoğlu, Arif Anbar dışında “ben bu süreci desteklemiyorum” diyen ya da bu anlama gelecek sözler sarf eden pek olmadı. Onu da ortama ve sürenin kısıtlı olmasına bağlıyorum. “Saat 11.00’deki STK toplantısında ise bir tane muhalif grubun veya STK’nın olmaması, hatta çağrılmasına rağmen toplantıya alınmayan STK’ların da ne tesadüf ki bu sürece karşı olanlar olması dikkat çekici” Madem almayacaktınız toplantıya neden davet ettiniz?
 
“Türk Halkı Asimilasyon’a uğruyor”
 
Yukarıda da yazdığım gibi “ben bu süreci desteklemiyorum” söylemini Akil insanlara da söyledim. Çünkü bu süreç Türk – Kürt süreci gibi lanse edilmeye ve PKK’nın Kürt halkının temsilcisi gibi gözükmesine neden oluyor. PKK’yı siyasallaştırmak amacını taşıyan ve insanları gözü kapalı öldürenleri hiçbir bedel ödemeden sosyal hayatın içine sokmaya hizmet eden bir süreç. Süreç adı altında gerçekleşen toplantılarda asıl asimilasyona Türk halkı uğruyor ve sürekli İşgalci olanın ve suçlu olanın Türk halkı olarak gösterilmesi ise başka bir ayrıntı.
 
“IRA- ETA ve PKK kıyaslanıyor”
 
Dikkatimizi çekmiştir, birkaç aydır Terör örgütü PKK bugünlerde bir kurtuluş hareketi gibi isimlendirilmeye çalışılıyor. ETA ve IRA ile kıyaslanıyor. Birbirine benzer noktaları olsa bile genel niteliklerinin birbirinden ayrıştığı görülmek istemiyor. BDP PKK ne derse onu yapmak zorunda, PKK’ya hizmet ediyor. IRA’ da ise Siyaset ne derse IRA onu yapmak zorunda. Bu ayrıntı bile görülmek istemiyor. “Üstelik bu ülkede PKK’nın Kürt halkını temsil etmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Zira Kürtler bırakın dışlanmayı günümüz de pozitif ayrımcılık yapılan bir duruma geldiler. Eğitim ve Sağlık ambargosu uygulanmıyor. Seçme ve seçilme hakları mevcut. Hatta bir ambargo varsa daha doğrusu bazı hizmetlerden yoksun kalıyorlar ise bunu yapanda sözüm ona onların temsilciğini yaptığını iddia eden terör örgütü PKK.
 
İsmi bende saklı kalsın Akil İnsanlardan biri toplantı sonrasında yanıma geldi. PKK’nın siyasete girmesi ve mücadelesini silahsız yapması kötü bir şey mi sana göre dedi?
Bende “bu ülkede bir ekmek çalan bile bedelini ödeyebiliyorken, düşüncesi nedeniyle bile hapis yatanlar var olduğu sürece, Türk Askeri’ne silah sıkmış, şehit etmiş insanların elini kolunu sallaya sallaya siyaset yapması birleştirici değil, ayrıştırıcı olur” dedim. O da böyle olursa biz de kabul edemeyiz, ceza ödenecek ondan sonra sosyal hayata karışacak dedi. Umarım öyle olur. Yoksa kemikleri sızlayan şehitler ve gözyaşı dinmeyen analar hep Türk halkının anaları olur.
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi