Muhalefet AK Parti'yi bıraksın

CHP İl Başkanı Recep Taşel İktidar Örgütlenmesi konulu toplantının açılışında, "İktidar olmayı özledik" dedi. Aslında bu duyguyu son CHP İl Kongresi'nde sezmiş ve "CHP'lileri ilk defa iktidarı bu kadar şiddetli bir şekilde arzularken gördüm" demiştim.

Her zaman söylerim; Türkiye'de muhalefet seçim kazanmaz, iktidar kaybeder... Son olarak 2002 yılında da böyle olmuştu. Bir hayli yıpranmış olan DSP – MHP – ANAP iktidarı seçimi kaybetti. AK Parti çok da bir şey yapmadan iktidara geldi. Tabii bu durum muhalefetin yan gelip yatacağı anlamına gelmez. Muhalefet dik duracak. Muhalefet kendi içinde kavga etmeyecek ve halka "Biz bu işi yaparız" diye güven verecek. Muhalefetin iki kuvvetli partisi olan İYİ Parti ve CHP şimdiye kadar iktidarı eleştirdi. Elbette vazifeleridir bu. Ancak artık yavaş yavaş iktidara gelirlerse nasıl bir hükûmet olacaklarını da konuşmaya başlamaları gerekiyor. İşin açıkçası AK Parti iktidarını yıpratmak için eleştirmenize gerek kalmadı. Onlar kendi kendilerini yıpratıyorlar. Yine işin açıkçası Saray'ın son bir senede yaptığı oy kaybettiren hataların toplamı, son 18 senelik AK Parti iktidarında yapılmamıştır. Basit bir sokağa çıkma yasağında bile 1 hafta içerisinde üç kere karar değiştirirseniz, kendi kendinizi yıpratmış olursunuz. Kimse kusuruma bakmasın.

Dolayısıyla muhalefetin iktidarı konuşması, nasıl bir iktidar olacağı üzerinde kafa yorması gerekiyor. Yani iktidar olmayı 'Özlemek' yetmez. Halka, "Bunlar bu işi kıvırır" dedirtmek lazım.
 

Altın yumurtlayan tavuk gitti

Hükûmet uzun süredir müze olarak kullanılan Ayasofya'yı camiye çevirme kararı aldı. Hayırlı olsun. Bana sorarsanız memleketin bütün dertleri bitti de Ayasofya müze olarak mı kalsın tartışması çok anlamsız geliyor. Ancak Türkiye'de bu konuyu önemli bir gündem olarak gören bir kesim bulunuyordu. 1950'lerin 'Büyük Doğu'cuları, Ayasofya'nın cami olmasını bir sembol olarak değerlendiriyordu. Ancak Milli Görüş hareketi için Ayasofya'nın Cami olmaması – bana kalarsa elbette – daha iyiydi. Zira yıllardır bu konuda bir mağduriyet yaratmış ve bunun edebiyatını pek güzel kullanmışlardı.

Bu arada CHP'liler bu konuyu kaşımayarak AK Parti'nin canını sıktı. Halbu ki "Bunlaaarrr, camilere süngüyle saldırdılar" diye sağlam bir kavgaya hazırlanılmıştı. Ancak daha kötüsünü İYİ Parti yaptı. İYİ Partililer Meclis'e "Haydi Ayasofya'ya camiye çevirelim" diye önerge verdi. Şimdi Ayasofya Cami oldu. Yani bir anlamda altın yumurtlayan tavuk yada mağduriyet yumurtlayan tavuk ortadan kalktı.

Halbuki "Efendimiz ve reisimiz ve 3 kıt'anın ve dahî 7 iklimin sahibi ve halife-i ruyi zemin ve dahî hakim ül harameyn hazretlerimiz eğer ki Ayasofya'yı camiye çevirmiyorsa bir bildikleri vardır. Biz fâniler bilemeyiz bazı şeyleri. Kendileri zamanını beklemekteler" diyerek ne güzel polemik yapılıyordu. Şimdi ne olacak? Bu arada bazılarının Ayasofya hamlesini erken seçim habercisi olarak gördüğünü belirteyim. Ben hükûmetin bu yükü 2023'e kadar taşıyamayacağına eminim. Ancak hâlen ve ısrarla önümüzdeki bir sene içinde erken seçim olacağını düşünmüyorum.