Pazar akşamı Adalar Mevkiinde Ülkü Ocaklarının iftarı vardı. Ocaktan telefon ederek beni de davet etmişlerdi. Pazar günü iftara misafir davet ettiğimiz için gidemedim. Ancak saat 22.00 sularında eski bir dostum telefon etti.
‘Sadi iftar yemeğinde seni göremedim. Gerçi çok kalabalıktı gözümden kaçmış olabilirsinde. İftara katıldın mı?’ diye sordu.
30 yılı aşkın MHP çatısı altında mücadele veren ve ülkü ocağından yetişen arkadaşıma mazeretimi anlatarak, gelemediğimi söyledim.
YILMAZ HOCA İLE AHMET
BAŞKANDA KATILMIŞLAR
‘Sadi çok kalabalıktı. Adalarda cadde üzerine masalar kuruldu. Masanın bir ucu nerede ise Adalar Migros’un önüne kadar uzuyordu. Kadir Başkanın ne çok seveni varmış. Şaşırdım doğrusu. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’da katıldı iftar yemeğine’ dedi.
Yılmaz Hoca ile Ahmet başkanın da geldiklerini öğrenince aklıma MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel geldi. ‘Ruhsar Hanım yemekte var mıydı?’ diye sordum.
‘Evet vardı. Misafir gibi geldi. Misafir gibi de ayrıldı. Ben Ruhsar Hanımın yerine olsam biraz erken gelir yemeğe katılan her davetlinin tek tek elini sıkardım. Sonuçta pek çoğu MHP’nin bir numaralı destekçileri’ dedi.
Bir arkadaşıma da ben telefon ettim. O da en az 35 yılını vermiştir MHP’ye. Onun izlenimlerini almak istedim.
‘Sadiciğim ben gözümle görmedim. İftar sonra konuşuldu. Ruhsar Hanım geldiğinde Ocak Başkanı Kadir, kendisini görmediği için karşılamamış. Bu duruma sinirlenen Ruhsar Hanım yemeği terk etmiş. Olaydan Kadir Başkanın haberi olunca kendisine telefon etmiş. Araya başkaları da girince Ruhsar Hanım geri dönmüş’.
Gerçekten böyle bir olay yaşandı mı? Yoksa yanlış anlama mı oldu. Bilmiyorum. Ancak Ruhsar Hanım eğer doğru ise gerekçesini, değilse bu yazdıklarımın doğru olmadığını söylesin. Arkadaşım, dostum durup dururken yaşanmayan bir olayın yaşanmış gibi neden anlatsın.
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler.
*-*********
TOPLAMAYA DEVAM EDİYORLAR
Geçtiğimiz hafta içerisinde bazı cami imamları ile müezzinlerin mukabele okudukları gerekçesiyle bayanlar ve erkeklerden para toplattırdıklarını yazmıştım. Yazımı okuyan 30’yi aşkın okurum aradı. Bu konuyu gündeme getirdiğim için özellikle teşekkür ettiler. Kendi camilerinde de cami imamı ile müezzinlerin de ‘hediye’ adı altında para toplattırdıklarını söylediler.
Bir okurum şöyle dedi:
“Sadi Bey devlet imamlara, müezzinlere ramazanda mukabele okudukları, büyük veya çocuklara kuran-ı kerimi okumasını öğrettikleri için kişi başına para veriyor. Bu yetmişmiş gibi imamlar mukabeleye katılan kadın ve erkeklerden para toplatıyor. Bunu Cami Dernek Başkanları ve Camileri Yaşatma Derneği yöneticilerine sorun. Siz yazmanıza rağmen yine toplamaya davam ediyorlar. Devlet imamlara normal memurların maaşlarından daha fazla maaş veriyor. Çoğu imamda caminin lojmanında ikamet ediyor. Evi yoksa kira parası vermiyor. Bağış gönül işi. Allah Rızası için verilir. Sizin yazınıza rağmen İl veya merkez ilçe müftülükleri kendilerine bağlı imamları bağış toplamamaları konusunda uyarmamış herhalde ki, imamlar hala ‘hediye’ adı altında bağış toplamaya devam ediyorlar. Camilerin imamlarının bağış veya ‘hediye’ adı altında para toplamaları yasak değil mi?”.
Konuyu bir kez daha Sayın Valimize, İl ve Odunpazarı, Tepebaşı İlçelerimizin müftülerine arz ediyor, İmamların dikkatlerinin çekileceğini umuyorum.
*-*****
TÜRK DÜNYASI İFTARLARI
Önce Odunpazarı Belediyesi’nin Yenikent Mahallesindeki iftarına katıldım. Uluönder de Tepebaşı Belediyesinin iftarına davet edildim. Cumartesi günü de Çankaya Mahallesi Şelale Park’taki Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansının da iftarına sessiz sedasız gittim.
Her üç iftarda da insanların bir arada komşusu, akrabası, çoluk çocuğu ile bir arada iftar açmaktan ne kadar hoşnut kaldıklarını gördüm, yaşadım.
Çankaya Mahallesindeki iftarda ilk defa Vali Güngör Azim Tuna ile karşı karşıya geldim. Kendimi tanıttım. ‘Yazılarınızdan sizi tanıyorum’ demişti.
Birileri Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansının iftar yemeğinde AK Parti’nin propagandasının yapıldığını iddia etmişti. Ben dikkatli baktım, sağımı-solumu inceledim. Sahnedeki sanatçı ve konukları dikkatlice izledim, söylediklerine dikkatli kulak verdim.
Katılanlar arasında acaba AK Partililer mi var? Diye oturduğum masadan kalkıp masaları tek tek dolaştım. Bir tek tandık AK Partiliyi göremedim. Pardon bir kişi vardı. O da AK Parti Belediye Meclis üyesi olarak Muhacir Dernekleri’nin Genel Başkanı sıfatıyla davet edilmiş. Çankaya Mahallesinde genelde muhacirler ağırlıklı olduğu için iftar yemeğinde de ister istemez muhacirlerin daha çok olacağından onların temsilcisi olarak gelmiş.
İftar yemeğinde AK Parti propagandası yapılıyor diyenler bir akşam bir mahalledeki iftara katılacak olurlarsa yanıldıklarının farkına varacaklar.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...