Fetö operasyonları son hızla yürütülüyor. İşten el çektirmeler, mahkemelere sevkler özellikle askeriye, emniyet, adalet bakanlığı, içişleri bakanlığı olmak üzere, bazı kamuya ait kurumlarda görülüyor.
Sürekli yeni bilgilere ulaşıldıkça tutuklamalar da devam ediyor.
Elbette kamu otoriteleri, adi bir kalkışma içinde yer alanlara karşı acımasız olacak. Gereken yapılacak. Sadece kurunun yanında yaşın da yanmaması için titiz bir inceleme gerekli…
Ben özellikle Milli Eğitim konusunda meraktayım.
Yıllarca okutulan bazı kitaplar ve müfredatın değiştirilmesi de komplo teorilerini akla getiriyor. Son zamanlarda Mustafa Kemal Atatürk ve ailesi ile ilgili yanlı ve acımasızca getirilen yalan yanlış eleştiriler yüzünden meraktayım.
Okullardan andımızın kaldırılması kararını alanlar hakkında meraktayım.
Lozan’ı küçümseyenlerin TRT’de dizilere danışmanlık yapmalarının devamı hususunda meraktayım.
Kamu kurum ve kuruluşlarından T.C ibaresinin kaldırılmasının sorumluları hakkında meraktayım.
Yaşananlar bir nabız yoklaması, verilen demeçler de gaz alma noktasındaysa, sorumlular bir an önce bulunup mahkeme önünde hesap vermeye getirilmiyorsa meraktayım…
Fetö ortalığı karıştırmak, TÜRK adını unutturmak ve tarihimizi çarpıtmak için milli eğitime de sızmış olabilir mi diye düşünmekteyim.
Çeşitli Mustafa Kemal Atatürk fotoğraflarının kaldırılması ve büstlerine, heykellerine saldıranların bu güne kadar neden cezalandırılmadıklarını, sosyal medyada en ufak iktidar eleştirisine gösterilen tepki ve önlemin,
ATA’mıza laf söyleyenlere neden uygulanmadığını da merak etmekteyim.
Söylenenler ve verilen demeçler beni ve toplumu ferahlatmıyor. Bence hoş görünme mesajları yerine önce T.C nin tabelalara ilavesi ve okullarımızda andımızın yeniden okunmaya başlanmasının sağlanması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti devleti Mustafa Kemal Atatürk olmadan, yeni nesillere onun görüş ve anlayışı aktarılmadan yönetilemez…