Deniz Yücel, avukat…
2018-2023 yılları arasında CHP İzmir il Başkanı olarak görev yaptı.
Milletvekilliği için başvurdu ve listeye konularak İzmir’den milletvekili seçildi.
Birkaç gün önce sosyal medya hesabından oldukça uzun bir açıklama yaptı.
Konunun anlaşılabilir olması için
açıklamasının bir bölümünü aktarıyorum:
- Yüz yıllık örgüt tecrübemizin sahip olduğu tüm birikimlerin, yaklaşan yerel seçimlerde olumsuz bir sonuç alınması durumunda, bir beka meselesiyle karşı karşıya kalmaması için halktan ve sokaktan edindiğim izlenimleri, kendi gözlem ve fikirlerimi uzunca bir mütalaa sürecinden geçirdikten sonra partimizde, evvela yönetimsel,
ardından da fikri ve örgütsel anlamda bir değişim ve yenilenme gerektiği kanaatine vardım…
- Milletvekili seçilmeden önce, 5 sene kesintisiz icra ettiğim İzmir İl Başkanlığı görevimde Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan bir devlet adamı olma konusunda çok şey öğrendim.
Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı şahsi sevgim ve saygım ömrümün sonuna kadar sürecek olsa da, siyaset müessesesinde aldığım görevlerde
her zaman partimin yüksek yararını gözettim.
- Kurultayımızda halkımızın, oydaşlarımızın ve örgütümüzün değişim beklentisini ve temennisini karşılamak amacıyla; TBMM Grup Başkanımız, Manisa Milletvekilimiz Sayın Özgür Özel’i desteklemenin partimizin yüksek yararına uygun
olduğu düşüncesiyle kendisini destekleme kararı aldım…
…/…
Başkan Büyükerşen Kılıçdaroğlu'na desteğini açıklayan ilk isim olmuştu. Milletvekilleri ise kurultay öncesi henüz kimi desteklediklerini net bir şekilde açıklamadı.
İzmir milletvekili durumu son derece güzel özetlemiş. Şunun için yazıyorum. Bizim milletvekilleri kurultayda hangi tarafta yer alacak. Belediye başkanları, kurultay delegeleri az çok rengini belli etti. Ancak milletvekilleri kurultay öncesi net bir açıklama yapmadı.
Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan, kurultayda kimin lehine oy kullanacak. Parti Meclisi ve MYK seçimlerinde yer edinmek istiyorlarsa renklerini belli etmeleri gerekir.
ULU: NEDEN ADAY OLMADI!
Geçen gün Hacı Bektaş Veli Vakfı Başkanı Ali Ulu ile karşılaştık. 30 yılı aşkın dostluğumuz var. CHP’nin önemli isimleri arasında yer alıyor. Politik bir figür ama şimdiye kadar sadece bir kez Odunpazarı Belediye başkanlığı için aday adayı oldu
. Onun dışında da pek görevlere talip olmadı…
2014 seçimlerinde Odunpazarı Belediye Başkanlığı için aday adayı olmuş ancak, şans yüzüne gülmemişti. Ali Ulu’ya sordum:
-
Bu seçimde yeniden aday olacak mısın?
-Olmayacağım!
-Neden?
-Kendi işlerim var. Bir de gençken insan daha iştahlı oluyor, bu işler için
! Şimdi böyle bir iştahım yok! Herkes kişiler üzerinden konuşuyor. Oysa CHP’nin genel olarak gençleşmesi gerektiğini düşünüyorum. 40-50 yaşında insanlara genç muamelesi yapamayız.
-Siyasi bir hedefiniz yok mu?
-
Bundan sonra siyaseten belki daha farklı görevler alabilirim!
-Belediye başkanlarının performansını nasıl buluyorsunuz! Sizce başarılı bir dönem geçirdiler mi?
-Başarının kriterleri oldukça fazla! Ekonomik darboğaz tüm kuruluşları etkiledi. Belediyelerin bütçeleri
neredeyse sadece maaş ödemeye ve zaruri hizmetleri yapmaya yetti. Belediyeler mali disiplini sağlıyorsa bence başarılıdır.
TIRAŞ HAYATIMIZI DEĞİŞTİRİR!
Newton, hareket yasaları üzerine düşünürken, not kağıtlarından birine çoğumuzun ilk kez burada öğreneceği şu cümleyi karalamıştır:
-Başkasının berberi her zaman daha iyi tıraş eder. Bir karar alıp, artık o berbere giderseniz, yeni durumda şöyle bir şeyle karşılaşırsınız: Başkasının tıraşı kadar iyi sonuç alınmaz. Tekrar eski berbere dönmek istenir;
fakat o, iki tıraş arasında verilen aranın uzunluğundan aldatıldığını anlar. O andan itibaren siz ebediyete kadar lanetlenir ve bundan sonraki hiçbir berberde terk ettiğinizdeki kadar güzel tıraş olamazsanız. Newton, bu karalamayı ertesi gün tekrar okuduğunda beyninde şimşekler çakar
ve "etki-tepki" yasasını nihayet formüle eder.
…/…
Yukarıdaki yazı Tanıl Bora ve Adem Erkoçak’ın birlikte yazdığı “
Bir berber bir berbere” kitabında yer alıyor…
Tıraş kimi zaman hayatımızı değiştirir!
TÜRK MÜSÜNÜZ?
Falih Rıfkı Atay’ın Zeytindağı kitabında şöyle bir diyalog yaşanır?
Suriye, Filistin ve Hicaz’da:
-Türk müsünüz? sorusunun birçok defalar cevabı:
Estağfurullah! idi.
Bu kıtaları ne sömürgeleştirmiş ne de vatanlaştırmıştık. Osmanlı İmparatorluğu buralarda, ücretsiz tarla ve sokak bekçisi idi...
GÜNÜN SÖZÜ
Çiçek solarken kendi sapına eğilir. Bilirsin, yalnızlık budur.
Sezai Karakoç
GÜNÜN KARİKATÜRÜ