MHP İl Başkanı İsmail Candemir ES TV ekranlarında meslektaşım Şener Çetin'in sorularını yanıtladı. Öncelikle Çetin'i gündem belirleyen bu programından dolayı tebrik ederim. Bilindiği gibi salgın siyasi partilerimizin planlarını allak bullak etti. Partilerimiz kongrelerini geciktirmek zorunda kaldılar. Şimdi MHP de kongre sürecini tamamlıyor. Tabii her şeyin başı sağlık. MHP'lilerin maske – mesafe ve hijyen kurallarına âzamî özen göstermesi lazım. Hijyen'e uyuyorlardır elbette ancak maske ve mesafe kuralına milletçe pek uymuyoruz. Dikkatli olmak lazım.
İYİ Parti'nin kurulmasıyla birlikte teşkilat kadrolarında bir takım sıkıntılar yaşadıklarını belirten Candemir, ancak bu süreci atlattıklarını kadro sorunu yaşamayı bir köşeye bırakın, teşkilat olarak en güçlü noktada olduklarını belirtti. Seçimlerin Genel Merkez'in talimatıyla tek adaylı geçtiğini hatırlatan Candemir, elbette ki parti içinde bir mutabakat sağlanarak adayların belirlendiğini söyledi.
Tek adaylı seçimlerin anti demokratik olduğunu söyleyemeyiz. Hiç kimsenin sevmediği bir kişinin sırf genel merkezden torpilli diye herhangi bir partinin il ve ilçe başkanı olarak yerinde durması zaten imkansız. Yani tek adaylı gibi görülen seçimlerde de perde gerisinde bir seçim oluyor. Ancak ben yine de çok adaylı seçimlerin her zaman daha iyi olduğunu ileri sürmüşümdür.
Biz Candemir'in sözlerine geri dönelim. Partilerinin Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter ile gurur duyduklarını söyleyen İsmail Candemir'e katılıyorum. Emirdağlı olan Yönter Eskişehir'in evladı. Burada büyümüş ve ailesi de burada yaşıyor. Genç bir politikacı. Önü açık. Eskişehirlilerin kendi partilerinde üst düzey yerlere gelmesi kentimizin elini kuvvetlendirir. Elbette hepimizin ayrı siyasi görüşleri olur. Herkes de kendi partisinin görüşlerini öncelikle savunur. Ancak Eskişehirlilik lobisi yapmayı da unutmamak lazım. Bu arada küçük bir eleştiriyi de İzzet Ulvi Yönter'e getirelim. Sayın Genel Başkan Yardımcısı Eskişehir'e sessizce geliyor, önemli işler hallettikten sonra yine sessizce ayrılıyor. Böyle olmaz. Bir politikacının gelişinin de gidişinin de daha dikkat çekici olması lazım. Röportajlar vermeli, gazetecilerle mülakatlar yapmalı, sokakta esnafla tavla oynamalı ve çiböreği elle yerken fotoğraflar çektirmeli. Sadece teşkilat adamı olursanız, politikada gideceğiniz yer sınırlı olur. Halkın içinde daha çok görülmeli, hani futbolcular kadar değil elbette, ancak biraz daha popüler olmalısınız.
Ülkemiz olağan üstü bir tarihi zenginliğe sahip. 19 senedir hayali bir takım petrol ve doğal gaz kuyularından zaten çıkaramadığımız hazinelerin zaten olmayan gelirleri hakkında çene çalacağımıza, biraz da tarihi zenginliklerimizi paraya çevirmeye çalışsak fena olmaz mı? Ama kime anlatıyorsun? Tabii tarihi zenginliklerimizi paraya çevirmek için bir zahmet çalışmak gerek. Boş palavralarla milleti oyalayanların pek hoşlanacağı şey değil çalışmak. Onlar konuşmaktan hoşlanır çünkü.
Her neyse...
Dünyaca ünlü Çatalhöyük'teki kazıların bundan böyle bir Eskişehirli isim olan Doktor Ali Umut Türkcan tarafından yürütüleceğini sevinerek öğrendik. Bir Eskişehirli olarak kendisiyle gurur duyduk. Yazının icat edilmesinden evvelki dönemler hakkında arkeolojik kazılar yürüten Türkcan özellikle insanların tarıma başladığı dönemlerdeki eserleriyle ilgileniyor.
Çatalhöyük dünya çapında bir kazı alanı. Dünyanın neresine giderseniz gidin, ister arkeolog ister tarihçi veya ister herhangi bir antropoloğa sorun, size gözlerinin içi parlayarak Çatalhöyük'ü anlatacaktır. Sayın Ali Umut Türkcan'ı tekrar tebrik ederiz.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...