Afyon'daki feci kazadan sonra araçlar hurdaya dönd… Kitap okuma alışkanlığı kazanmak için 7 öneri! Eskişehir'de Öğretmenler Günü coşkuyla kutlandı Sofranızdaki gizli tehlikeye dikkat! ÇED toplantısı sonrası İsmail Kumru'dan net mesaj! Öğretmenler Günü için Eskişehir'e gelip geçmişi ya… Neden karşımızdaki biri esneyince biz de esneriz? … Boğaz ağrısından kurtulmanın yolları! Bolu adeta kış masalına döndü... Motosiklet kazası: 1 yaralı! Feci kaza: Kamyonet takla attı, 3 yaralı! Kar yağışı zincirleme kaza getirdi! 4 şüpheliden uyuşturucu madde ele geçirildi Eskişehir Tepebaşı Belediyesi o soruna çözüm arayı… Eskişehirspor - 2 Eylülspor maç özeti Eskişehir'de o balıklar adeta yok satıyor!

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Sadi Seda

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Mevcut başkanlar devam eder

6 Eylül 2014 18:51

Perşembe günü aracımı ‘Fenni Muayene’ye götürdüm. Bana göre üç önemsiz kusurdan dolayı üç kusurdan dolayı sınıfı geçemedim!

Dün de sanayi çarşısına kusurları gidermek için tandık otomobil doktorlarına gittim. Aracımın hastalığını anlattım. Birisi küçük operasyon yaptı, diğeri yanmış ampulü değiştirdi. Diğeri de arka koltuktaki bozuk emniyet kemerini tamir etti.

Bunlar ağır kusurlardı!

Ağır kusurları tamir ettirdikten sonra sanayideki dostlar;

‘İşin bitti hemen gitmek yok. Şimdi çay faslı yapacağız’ dediler.

‘Emir demiri keser’ diye boşa dememişler!

Çaylar geldi, sohbet başladı.

Tam o sırada TV’de bir alt yazı geçti.

‘Ahmet Davutoğlu başkanlığında kurulan 62’nci hükümet meclisten güvenoyu aldı.’

Bu alt yazıyı okuduktan sonra sohbet ister istemez Ak Parti’ye kaydı.

Oto tamircisi arkadaşlardan birisi sordu.

‘Başbakan Ahmet Davutoğlu Emanetçi mi? Önümüzdeki yıl yapılacak olan olağan büyük kongrede yeniden Ak Parti Genel Başkanı seçilebilir mi? Seçilirse 2015’in Haziran ayında yapılacak genel seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan’ın boşluğunu doldurabilir mi?’

DAVUTOĞLU, ERDOĞAN’IN

BOŞLUĞUNU DOLDURAMAZ

1-Ahmet Davutoğlu çok mütevazi, kibar, sanki çıt kırıldım gibi bir insan.

2-Davutoğlu, Recep Tayyip Erdoğan’ın en gözde arkadaşı, kardeşi. Sanıyorum en çok güvendiği isimlerin başında geliyor. Başbakanlık koltuğunu ona bıraktı. Recep Tayyip Erdoğan, Kasımpaşalı kabadayı gibiydi. Adeta yırtıcı kartal gibi tuttuğunu koparıyordu. Başbakan Davutoğlu’nu onun gibi yapamaz. Bu nedenle Erdoğan’ın meydanlara topladığı kalabalığı toplayamaz.

3-Yine tahminim Ak Parti 2015 seçimlerinde meclisteki çoğunluğu muhafaza eder, birinci parti olur ama 20 ile 40 civarında milletvekili kaybı yaşayabilir.

4-Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığı koltuğunda otursa da, bedenin yarısı da Ak Parti Genel Başkanlığı koltuğunda olacaktır. Genel Başkanlık için kimi işaret ederse o seçilir. O nedenle Davutoğlu olağan kongrede de koltuğunu korur.

Bunlar benim verdiğim cevaplardı.

Sanayici arkadaşlar son olarak şunu sordular:

‘Atamayla göreve gelen İl Başkanı Dündar Ünlü, Odunpazarı İlçe Başkanı Volkan Doğan ve Tepebaşı İlçe Başkanı Ertuğrul Dindar yapılacak olan kongrelerde yerlerini koruyabilirler mi?’

‘Evet’ diye başladım. ‘Ak Parti’nin Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeleri olağan üstü kongrede yerlerini korudu. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı yoluna devam ediyor. Bu nedenle ben her üç başkanında değişeceğine ihtimal vermiyorum. Seçim sürecini mevcut başkanlarla geçeceklerdir. Üç-beş aylığına atandıklarını düşünmüyorum’ dedim.

Bir çay içimlik sohbet uzadı. 2 saate yakın sürdü.

Başka şeyler de konuştuk. Örneğin, ‘kimler tekrar milletvekili adayı olamaz’. ‘Kimlerin listenin ilk üç sırasında yer alma ihtimali yüksek’ gibi. Pazartesi günleri yazmıyorum. Salı günkü yazımda değerlendireceğim.

*-********

Bence de Yılmaz Hoca ve Kemal abi!

Sevgili Cihan Yıldırım, ‘Atatürk’ten sonra Eskişehir’e en faydalı isim Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ diye yazmış.

Cihan’ın bu yazısına da Soner Yüksel de cevap vermiş:

‘Peki, bu şehre Atatürk’ten sonra en büyük katkıyı kim yaptı, fikrin var mı diye sorarsanız bende birkaç isim sayabilirim. Bazı konularda zaman zaman eleştiri yapsak bile Büyükerşen Atatürk’ten sonra Eskişehir için en büyük katkıyı yapanlar listesinde başı çeken isim olur.’

Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehir’e yaptıkları asla unutulmaz. Unutmamızda mümkün değil her gün zaten gözümüzün önünde. Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı ve içerisinde yer alan dev akvaryum, Bilim Deney Merkezi, Kent Park ve denizi andıran büyük yüzme havuzu. Bunları unutmak mümkün mü?

Soner’e ben de katılıyorum. Ama sadece Yılmaz Hoca değil. Eskişehir’i selden kurtaran, şehrin göbeği diye sayılan vilayet meydanı yağmur yağdığında adaya dönüşürdü. İnsanlar ibadetlerini yerine getirmek için Reşadiye Camiine giremezdi. Bugün bunu yaşamıyorsak bu eserin sahibi rahmetli Selami Vardar.

İkincisi ise Eskişehir Cumhuriyet döneminde iki Maliye Bakanı ile hükümetlerde temsil edildi. Birincisi 21 Temmuz 1946’da Demokrat Parti’den (DP) Eskişehir milletvekili seçilen Hasan Polatkan. Polatkan 14 Mayıs 1950 genel seçimlerinde yeniden Eskişehir milletvekili seçilerek 22 Mayıs’ta Adnan Menderes’in kurduğu ilk hükümette çalışma bakanı olarak görev aldı. 14 Aralık’ta Maliye Bakanlığına getirildi.

Bugün Eskişehir’de faaliyetlerini sürdüren büyük sanayi kuruluşlarının Hasan Polatkan sayesinde Eskişehir’e geldiği konuşuluyor.

İkinci Maliye Bakanı da Ak Parti’nin kurucularından olan bir dönem de Eskişehir Milletvekilliği yapan Kemal Unakıtan.

Kemal Unkıtan’ın Eskişehir’e yaptığı hizmetleri unutursak kendisi de büyük haksızlık yapmış oluruz. Kanlıpınar’dan başlayan Bozüyük’e kadar devam eden çevre yolu. Kimileri çevre yolu olarak kabul etmese de Eskişehir’in büyük kanayan yaralarından birisi olan organize sanayi-şehir içi trafik sorununu çözdü. Bugün o yolda trafik kazaları olmuyorsa onun sayesinde.

Yine üniversite ve lise öğrencileri için yapılan yurtlar. Beylikova Besi Organize Sanayi Bölgesi de Kemal Unakıtan’ın hizmetleri.

Nabi Avcı Bakanımızın da elbette Eskişehir’e hizmetleri oldu. Ancak bu hizmetler diğerlerinin yanında sönük olarak duruyor.

*-********

Tepkiler

Klasik tepki: "Sıraya geç kardeşim."

Neoklasik tepki: "Şeker kardeşiim sıraya geçiver."

Realist tepki: "Sıra var."

Sürrealist tepki: "Sallandıracaksın bunlardan ikisini Kızılay'da bak bir daha yapabiliyorlar mı?"

Romantik tepki: "Beyefendi galiba sırayı görmediniz."

Modern tepki: "Efendim insanımız eğitimsiz. Halbuki Avrupa'da..."

Postmodern tepki: "Sırana geç lan ayı!"

Uzlaşımcı tepki: "Acelesi olmasa öne geçmezdi, üzmeyin garibi..."

Devrimci tepki: "Altyapı sorunları çözülmeden halkımız sıraya geçmez. Devrim olunca herkes hizaya gelecek."

Kaderci tepki: "İki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? Kısmetse hepimizin işi görülür."

Felsefeci (septik kuşkucu) tepki: "Ön ve arka kavramları görecelidir. O tarafın ön taraf olduğuna kim karar verdi? Öne geçtiğini zanneden, aslında arkaya geçmiş olabilir."

Kantçı tepki: "Efendim, algılanmayan şeyler yok demektir. Bakmayın o tarafa, adam yok olur."

Kötümser varoluşçu tepki: "Herkes bir gün ölecek. Onurlu bir şekilde bekleyin. Bir gün o adam da ölecek."

İyimser varoluşçu tepki: "Sıkmayın canınızı, şu anın tadını çıkarmaya çalışın. Bakın ne güzel hayattasınız ve birileri önünüze geçebiliyor."

Hümanist tepki: "İnsanlık bir bütündür. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için. Dolayısıyla birimiz öne geçince, aslında hepimiz öne geçmiş oluyoruz

*-*********