MERCAN SOYDAŞ, DEMİREL DEDELEK DİYORMUŞ

MERCAN SOYDAŞ, DEMİREL DEDELEK DİYORMUŞ

20 Temmuz 2013 09:41
A
a
Sütiş Eskişehir
Yerel seçimlere daha 8 ay var. Kimilerine bu süre uzun kimilerine göre kısa. Benim fikrimi sorarsanız bence de uzun süre değil. Adaylar en geç Kasım başına kadar belirlenmeli. Çünkü sadece Eskişehir il merkezi ve köylerinde propaganda yapmayacaklar. Değişen Büyükşehir Yasasına göre ilçeler ve ilçelere bağlı köylerdeki seçmenlerde Büyükşehir Belediye Başkanlığı oy kullanacaklarından ilçe ve köyleri de ziyaret edecekler.
İşte o nedenle adaylar en geç Kasım ayı başında belirlenecek olur ise yeterli propaganda yapacak zamanları olur. Aralık gibi adaylar açıklanacak olur ise hem şehir merkezinde hem de ilçelerde yeteri kadar gidip gelecek zamanları olmaz.
ORHAN SOYDAŞ AKŞAMLARI GEZİYOR
1994 yılında yapılan Mahalli İdareler seçimlerimde Orhan Soydaş Doğru Yol Partisi’nden Tepebaşı Belediye Başkanı seçildi. Tepebaşı Belediyesi’nin kurucu başkanı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aydın Arat’ın hastanede tedavi görürken vefat etmesinden sonra boşalan Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna talip oldu. Dönemin Odunpazarı Belediye Başkanı Ayhan Boyer ile yarıştılar. Seçimler sonunda Soydaş, Aydın Arat’tan boşalan Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturdu.
Yaklaşık 2,5 yıl Tepebaşı, 2,5 yılda Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı. Çok kişiye nasip olmayacak bir olayı yaşadı. Yaklaşık bir yıla yakın süredir akşamları tek başına mahalle mahalle geziyor. Gezisini bir ziyaret olarak yorumluyor kendisi ama bu normal bir ziyaret değil.
Orhan Soydaş Belediye Başkanlığı görevini yaparken de çok gezerdi. Gündüz belediyedeki işlerini yapar, akşamları gece yarısına kadar mahalle mahalle, kahve kahve dolaşırdı. Şimdide dolaşıyor. Gönlünden yine Büyükşehir Belediye Başkanlığı geçiyor. Ancak bu sefer parti değişik. İktidar partisi AK Parti’den aday olmak istiyor. Bu konuda yeşil ışık yakanlarda var.
‘Ortada hol yok, yumurta yok neden geziyorsun’ derler o zaman. Fısıltı gazetesi vasıtasıyla AK Parti’den aday olabileceği yayılıyor.
MURAT MERCAN DESTEKLİYOR
‘Bende Orhan Soydaş birisinden yeşil ışık görmezse niye gezsin’ diyordum soranlara.
Kulağıma fısıldanan doğru ise Enerji Bakanı Danışmanı AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan bir dönem Genel Başkan Yardımcılığı ile 2 dönem milletvekili olan Murat Mercan yeşil ışık yakmış Soydaş’a.
Orhan Soydaş’ın Faruk Karaçay’ın aday olduğu dönemde de adı çok dolaştı aday olacak diye. Hatta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de görüştürüldüğü dedikoduları aylarca dolaştı şehirde. Ancak olmadı.
Soydaş’ı Murat Mercan istiyor olabilir. Ancak Birlik Vakfı’nı İl Başkanı Süleyman Reyhan, Milletvekili Salih Koca, eski il başkanı Murat Canözer’i ikna edebilecek mi? Bu isimlerin ‘olur’ vermediği bir isim aday olması çok ama çok zor.
DEMİREL VEFA BORCUNU ÖDEMEK İSTİYOR
2 yıl önceki genel seçimler öncesinde eski Devlet Bakanı İbrahim Yaşar Dedelek MHP’ye üye olmuştu. Ardından da Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin siyasi danışmanı oldu. Ağzı iyi laf yapar. Siyasetin sadece S’ni değil son harf N’sine kadar iyi bilir. İki yıl önceki milletvekili seçimlerinde dönemim örgüt yöneticileri seçim sürecini yürütmek üzere kendisini partiye davet ettiler. O da ‘seve seve gelirim’ dedi. Yaklaşık 2 ay boyunca gece gündüz mahalle mahalle, köy köy milletvekili adayları ile birlikte dolaştı. Hangi köye gitse hepsi kucak açtı. Saygı sevgi gösterdi. Ruhsar Hanımı tanımıyorlardı. Bugün eğer Ruhsar Demirel milletvekili ise bunu Dedelek’e borçlu.
İşte bu anlamda Ruhsar Demirel’de Dedelek’e bu borcunu ödemek için Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapılması için Genel Merkez’de yoğun bir kulis yapıyormuş.
Eğer adaylık için Ruhsar Demirel harekete geçtiyse o zaman Dedelek’in aday gösterilmemesi için hiçbir mani yok gibi görünüyor.
Bize de ‘hayırlı olsun’ demek düşer.
 
 
 
BİR TEK DOKTORUN OLDUĞU
POLİKLİNİK 1,5 KAPALI OLMAZ
 
Sabah saat 09.30 sularında cep telefonum çaldı. Arayan Demokrat Parti İl Teşkilat Başkanı Yüksel Alem. Yüksel Alem çok eski dostlarımdan birisi. Sesi biraz bozuk geliyordu. Endişelendim.
‘Hayrola Yüksel kötü bir şey mi var?’ diye sordum.
‘Bundan daha kötü bir şey olabilir mi? Gece midemden rahatsızlandım. Yunus Emre Devlet Hastanesinin Acil Servisi’ne geldim. Film çektiler, gerekli tedaviyi yaptıktan sonra sabah Gastroenteroloji Polikliniğine giderek burada uzman doktor ile görüşmemi istediler. Hatta bağırsaklarımdaki sorunun ne olduğunu öğrenmek için kolonoskopi yaptırmamı önerdiler. Sabah randevu almadan Yunus Emre Devlet Hastanesi Gastroenteroloji Polikliniğine gittim. Doktor yok. Bilgisayarın ekranına bir yazı yapıştırmışlar. Yazıda da Gastroenteroloji doktorun Eylül ayına kadar izinli olduğu yazılıydı. Koskoca bölge hastanesi diye övündükleri hastane de Gastroenteroloji Polikliniği Eylül ayına kadar kapalı olur mu? Hastane yönetimi doktor izne ayrılmadan önce bunun önlemi almalıydı. Ben buradan çıktım Özel Hastaneleri dolaştım kolonoskopi yaptırmak için. 180 TL ile 400 TL’ye kadar bir rakam çıktı karşıma. Devlet Hastanesinde yaptırsam ücret vermeyeceğim. Ama özel olursa bedelini devlet karşılamadığı için cebimden vermek zorunda kalacağım. Övündükleri Sağlık Sistemi ne halde. Paran yoksa doktor izinden gelene kadar bekle. Paran varsa özelde yaptır. Kamu Hastaneler Birliği yönetimi eğer bu durumdan haberdar değilse yazarsan haberleri olsun. Belki bir önlem alınır. Hastalarda Eylül’e kadar doktor gelecek diye beklemez’ dedi.
Hatta birde Polikliniğinin önünde fotoğraf çektirmiş, bana da gönderdi.
Yüksel Alem haklı. Eğer bu dalda hizmet veriyorsanız poliklinik doktor izne ayrıldı diye 1,5 ay kapalı tutulmaz. Eğer doktor uzun süreli bir izin kullanacaksa hastane yönetimi bunun önlemi almalıydı. Dışarıdan anlaşmalı doktor getirebilirdi. Veya hizmet satın alma yoluna gidebilirdi.
Hastalar 1,5 ay sonra doktor gelecek de muayene olacak ta dertlerine derman bulacaklar. Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Uzman Dr. Hüseyin Fidan’ın bu konularda hassas olduğunu biliyorum. Bu soruna el atarak izindeki doktor gelinceye kadar hastaların mağdur olmamaları için gereken tedbiri alacağını umuyorum.
 
 
KAPIDAN SATIŞ İZNİYLE SATIYORLARMIŞ
 
Üç gün önceki ‘bunlara satış iznini kim veriyor?’ başlıklı yazımla ilgili Odunpazarı Belediyesi Zabıta Müdürlüğünden bir komiser telefon etti.
Yazımda Hamamyolu Caddesinde ellerindeki dergiyi engelliler adına satan kişiler olduğunu, bunlara satış iznini kim verdiğini sormuştum.
Odunpazarı Belediyesi Zabıta Müdürlüğünden arayan komiser, derginin satış iznini Milli Eğitim Müdürlüğü değil Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ‘kapıdan satış izni’ kapsamında verildiğini söyledi.
Kapıda Satış izni olduğu için sadece kapıdan satış yapması gerekirken, satışı yapanlar aldıkları izne uymayarak elden satış yapmaya çalışıyorlar.
Bu tür dergi satıcılarına Zabıta Müdürlüğü olarak engel olmalarının mümkün olmadığını da söyleyen Zabıta Komiseri, satış yapanlara değil derginin sahibine kabahatler kanununa göre ceza yazdıklarını, ellerindeki dergilere el konulduğunu daha sonra imha edildiğini söyledi.
Bu konuda yasal düzenleme yapılmadığı sürece bu tür kişiler engellileri kullanarak satışlara devam ederler. Yedikleri ceza demek ki kazandıkları parayı kat kat fazlasıyla karşılıyor.
Odunpazarı Belediyesi Zabıta Müdürlüğüne göstermiş oldukları hassasiyetten dolayı teşekkür ederim.
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi