Yaşamın İçinden : Ömer Duru
Afrikalı zenci ile işi pişiren Fransız kız, annesine gidip evlenmek istediğini söylemiş.
Sevgilisi kömür gibi kara, adı da Mamadou imiş.
Annesi şiddetle karşı çıkmış bu olaya ve demiş ki:
“Bak kızım eğer bu genç seni seviyorsa, bir Rolls-Royce hediye etsin.”
Genç kız endişe içinde bu isteği sevgilisine söyleyince, zenci aşık:
“Mamadou severse verir” diye lüks arabayı evin önüne getirmiş.
Bu hediyeyi gören anne şaşırmış.
Ama işi bozuntuya vermeden devam etmiş:
“Seni seviyorsa, söyle bir de inci gerdanlık ya da pırlanta alsın.”
Annesinin istekleri karşısında iyice sıkılan genç bu isteği de aktarmış sevgilisine.
“Mamadou severse verir” diyen zenci damat, çok güzel bir pırlanta takmış sevgilisinin gerdanına.
Ne var ki, anne pes etmiyormuş.
Kızını karşısına alıp son arzusunu anlatmış:
“Bak sevgili kızım. Bu armağanlar seni mutlu etmeyebilir. Fiziki olarak tatmin olman lazım. Kocana anlat. 20-25 santimden daha küçük kabul edilmez de...”
Genç kız iyice şaşkın.
Annesinin bu son arzusunu da anlatmış sevgilisine.
Anlatır anlatmaz da bir çığlık duyulmuş:
“Mamadou severse yarısını keser.”
--//--
İranlı ozan Sadi demiş ki:
“Sormaz ki bilsin. Sorsa bilirdi.
Bilmez ki sorsun. Bilse sorardı.”
Diyeceksiniz ki:
“Sözü nereye getirmek istiyorsunuz?”
Her zamanki gibi:
“Kıssadan hisse diyorum.”
Kısmetine düşen, dilediği kadar alsın.
--//--
Ülkemizde garip şeyler oluyor.
Mit gibi, gizli ve güçlü kuruluşlar bile, gündeme “İlkin yakalama, sonra kurtarma” operasyonları ile oturdu..
Müsteşar ve Mit’e mensup görevliler için “Özel yetki Başbakan Erdoğan’a veriliyor.”
İfade almak isteyen Savcı geri çekildi..
Bundan sonra, Başbakan Erdoğan’ın görevlendirdiği herkes korunacak.
Atalarımız,
“Dere geçerken at değiştirilmez” demişler ya.
Ortadan kalktı artık.
Kimin ne yaptığını kimse bilmiyor.
--//--
Ne demiş İranlı ozan:
“Sormaz ki bilsin. Sorsa bilirdi..
“Bilmez ki sorsun. Bilse sorardı..”
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------15 Şubat 2012-02-13
Günlerin getirdiği
--İleri demokrasi işte bu galiba—
CHP’de ilçe kongreleri kıran kırana sürerken, iktidar partisi AKP’de şimdiye kadar yapılan bin ilçe kongresi tek liste ile yapılmış. Örneğin Eskişehir’de kongre öncesi konuşuldu filan. Sonra adaylar Ankara’ya davet edildi. İkna Odası denilen parti odasında adaylarla konuşuldu. Tepebaşı’na Vahap Ata, Odunpazarı’nda da Ercan Kelleci aday olarak seçildi. Ardından yapılan kongrelerle iş yasal koşullara bağlandı. İçinde bulunduğumuz günlerde, gülüm balım il, aday belli, yöneticiler belli. İl yönetimine hazırlanıyorlar. Yani iktidar var, muhalefet yok. Ve sorduğumuz AKP’liler tek sesli olarak yapılan bu uygulamaya “İleri demokrasi” yorumunu yapıyorlar. AKP’de 12 Haziran sonrası kongrelerde kesinlikle ikinci adaya izin yok. Geçen gün bu konunun yanlışlığını söyleyen AKP’lilerden biri “Ya razı olacaksın, ya çekip gideceksin. Örnekleri var çünkü. Osman Yüksel, kongrede kazandı. Kazandım dedi. Bir süre sonra ikna odasında istifa etmek zorunda kaldı. Aynı şekilde, Hasan Tuç. Merkez ilçeyi genel merkeze karşın kazandı. Çok geçmeden istifa etmek durumunda bırakıldı. Onun için de herkes gözünün önüne bakıyor” derken, bir başkası şu yanıtı veriyordu “Elimiz mecbur arkadaş. Başka çaremiz yok. Çünkü partimiz iktidarda.”
İşin gerçek yanı bu galiba? İktidar olayı “birlik ve beraberliği çimento olarak tutan duygu..
Bir hayli ilginç değilmi? Bir yanda CHP’de kongreli günler. Diğer yanda iktidar partisi, AKP’de “ileri demokrasi” denilen tek adaylı kongreler. Bir hayli, ilginç değil mi?
-Öztekin’den öneri--
Eskişehir Barosu’nun genç Başkanı Rıza Öztekin’in kentsel, ekonomik, sosyal ve kültürel konularda ki olumlu çıkışları sürüyor. Öztekin yönetim kurulu üyelerinin de desteği ile, toplumu etkileyen hemen her konuda, bir hukukçu olarak görüşlerini kamuoyu ile paylaşıyor. Öztekin’in son açıklaması da, yetkilere hukuk adına bir uyarıydı. Ve diyorduki “Özel yetkili mahkemeler daha büyük toplumsal krizlere yol açmadan kaldırılmalı, hazırlanan kişileri koruyacak yasa tasarısı geri çekilmelidir.”
Özel yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nca MİT Müsteşarı ve eski müsteşar yardımcıları ve dört MİT görevlisinin şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldığını, ardından sorumlu savcının görevden alındığını vurgulayan Baro Başkanı Rıza Öztekin, “Olayın boyutu büyüktür ve de sonucun ne olacağı belli değildir. Kişiye özel yasa çıkartılması Anayasa’nın eşitlik ilkesine de aykırıdır.”diye konuştu. Gerçekten ilginç bir durum. Baro Başkanı Rıza Öztekin’in belirttiği hususlar bakalım yetkililerinde dikkatini çekecek mi?
--Vatandaş soruyor—
-- Servis araçları—
Okul servis araçları için iki yakınma aldık.
Birincisi bir bayan okurumuz, dün arayarak dedi ki “Şu okul servis araçlarına da bir değinin. Benim çocuğum yok ama, servisle okula giden çocuklara üzülüyorum. Malum
havalar çok soğuk. Servisle okula giden çocukları bazen sokakta beklerken görüyorum. Bunların zamanı belli değil mi? Servis araçları gelince çıksalar daha iyi olmaz mı?”
İkinci okurumuz da gene okul servis araçlarından yakınarak “Bu araçlar trafik kurallarına uymuyorlar. Böyle olunca da çok tehlike yaratıyorlar. Sinyal vermeden sağa sola dönüşleri, olmadık yerlerde çocukları indirmeleri çok tehlikeli. Biraz dikkatli olsalar daha iyi olmaz mı? Çocukları olmadık yerlerde indirmeleri bana çok yanlış geliyor” diye konuştu. Elbette servis araç sürücülerine gerekli talimatlar veriliyordur. Ama bakın vatandaşların dikkatini çeken sakıncalı durumlarda ortaya çıkıyor. Okurlarımıza teşekkür ederek servis oto sürücülerine aktarıyoruz bu yakınmaları. Biraz daha dikkatli olsunlar. Çünkü Eskişehir trafiğinin durumu belli. Beklenmedik yerlerde beklenmedik kazalar her zaman olabiliyor.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...