Kaymaz’da yapılan basın açıklamasına Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile birlikte gittik.
90’lı yıllarda Eskişehir Demokrasi Platformu, Türkiye’ye örnek bir sivil oluşumdu. Ahmet Ataç, o yıllarda Diş Hekimleri Odası başkanı olarak, demokrasi platformunun etkinliklerine katılan isimdi.
25 yıl sonra yine Kaymaz yollarındaydık!
Ataç ile giderken yol boyunca 1997 yılında yapılan Kaymaz eylemlerini hatırladık.
Bursa yolu kapanmış, ülke gündeminde yer alan gösteriler yapılmıştı! Ataç, konuşmasına yaparken Kaymazlılara şöyle hitap etti:
-Buraya gelirken, Kaymaz’da 90’ların başında olan altın eylemini hatırladık. O eylemlerin neticesinde altın araması ertelenmişti, yapılmamıştı. O zaman öyle bir başarı elde edilmişti.
…/…
Aradan yaklaşık 25 yıl geçti!
O dönem 25 yaşında olan gençler şimdi 50 yaşında…
50 yaşında olanlar 75 yaşında!
Geçmişi biliyorlar ama geçmişteki gücü sanırım bu kez kendilerinde bulmuyorlar, bulamıyorlar…
Ataç diyor ki:
-Bu siyanür insanoğluna, tarıma, hayvancılığa her şeye zarar veren kimyasal bir madde. Bugün belki birtakım menfaatler uğruna bazı arkadaşlarımız görmezden geliyor ama lütfen vaz geçsinler. Çocuklarımız çok kıymetli. Torunlarımız, büyüklerimiz çok kıymetli. Bu sebeple, Kaymaz halkının var gücüyle bu mücadelede kendilerini yalnız bırakmayan doğa dostlarına destek vermeleri lazım.
…/…
Madende cevher bitince herkes çekip gidecek!
Siyanürlü atık havuzla Kaymazlılar başbaşa kalacak!
NEDEN GEVŞİYORUZ!
Salgın önlemleri gevşetilince, bizim vatandaş da gevşedi…
Maske ve sosyal mesafe bir anda unutuldu gitti!
Peki neden gevşiyoruz?
- Virüsün hastalık yapma yeteneğinin azaldı, diyoruz!
- Havalar ısındı bu sıcakta kimse bronşit bile olmuyor, virüs ne yapsın diyoruz…
- Artık salgında sona yaklaşıldı. Şimdiye kadar virüsü kapmadık bundan sonra hiç kapmayız, diyoruz!
…/…
Gevşemek için epey bir mazeretimiz var!
ÖLÜM GÜNÜN KUTLU OLSUN!
Mahmudiye ilçesinde bir çocuk için düzenlenen doğum günü kutlamasının ardından Kovid-19 testi pozitif çıkan anne tedavi altına alındı
! Haliyle temaslı olduğu 32 kişinin büyük kısmının oturduğu sokak ve evler karantinada…
2017 yılında çevrilen bir film vardı…
-Ölüm günün kutlu olsun!
Durumumuz tam olarak da bu! Kutlama yapıyoruz ama ne kutlaması!
KANLIKAVAK MESAFELİ!
Son yıllarda Eskişehirlilerin en çok rağbet ettiği parkların başında geliyor. Dün gece oldukça kalabalıktı…
Ancak bir İstanbul
Moda ya da İzmir Kordon değildi!
Belli gruplar yan yanaydı…
Ama gruplar arasında da mesafe vardı. Yer kalmayınca kimi yerde mesafe de azaldı…
Aşırılıkları seviyoruz…
Normalleşmeyi yanlış anlıyoruz.
Başlığa dönersek, “Ali Baş Kanlıkavak’ın neresi mesafeli yahu!” diyebilirsiniz…
Haklısınız da! Kanlıkavak da mesafe bu kadar olur!
HASTALIK LAZIM!
Turgenyev şöyle diyor:
-İnsana bir mutsuzluk ya fakirlik ya da hastalık lazım, bunu hissediyorum. Yoksa burnumuz havada oluyor.
…/…
Sanki bugünler için söylemiş…
Hastalık, nedeniyle artık öyle burnu havada kimseleri göremiyoruz!
GÜNÜN SÖZÜ!
Okşayan elin kıymetini bilmeyenler, tekmeleyen ayağı öperler..
Douglas Adams
GÜNÜN KARİKATÜRÜ