Neden karşımızdaki biri esneyince biz de esneriz? … Boğaz ağrısından kurtulmanın yolları! Bolu adeta kış masalına döndü... Motosiklet kazası: 1 yaralı! Feci kaza: Kamyonet takla attı, 3 yaralı! Kar yağışı zincirleme kaza getirdi! 4 şüpheliden uyuşturucu madde ele geçirildi Eskişehir Tepebaşı Belediyesi o soruna çözüm arayı… Eskişehirspor - 2 Eylülspor maç özeti Eskişehir'de o balıklar adeta yok satıyor! Kazım Kurt'tan sosyal belediyecilik vurgusu Kaya tuzunun içinden 100 kilo uyuşturucu ele geçir… O görüntü Eskişehir'in merkezine yakışmıyor! Yanan fabrikanın çökme riski bulunuyor! Yangın çıkan ev kullanılamaz hale geldi... Eskişehir'den yılın ilk kar manzaraları görüntüler…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Madam Tussauds

21 Mayıs 2013 09:33

Görüşler

Madam Tussauds

"Atatürk’ün gözlerini boyarken tam 45 dakika izlemiştik Yılmaz Hoca’yı…

Hani, bir gün "maliyeci”, bir gün "heykeltraş" diyenler var ya..

O günde "kuyumcu” gibiydi!..

İnce ayar işliyordu elleri...

Dile kolay..

"Tam 160 balmumu heykel..."

Balmumu heykel ustası "Marie Tussauds (1761-1850) görse, sorardı:

"Kim bu mumyalık adam?"

………………..

Eskişehir'e, Türkiye’ye değil..

Dünyaya böyle bir eser bırakan Büyükerşen’i bir kez daha kutlarız…

"Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi..."

Müzeden elde edilecek her türlü gelir, "engelli ve kız öğrencilerin eğitimleri" için harcanacak...

Bunca "Bal" gibi adamı bul..

Ve de yıllarca "mumyala…"

Yine sorar mıydı "Madam Tussauds":

"Gerçekten Maliyeci'mi?"

……………

BBC, içinden nehir geçen kentlerin belediye başkanlarını araştırmıştı...

Dünyada 12 Başkan seçti...

Biri de "Büyükerşen"di...

Gondollar , bodlar, parklar, bilim yuvaları parmak ısırtıyordu...

"Tiyatrolar, operalar, senfoni orkestraları Anadolu'nun bozkırında haaa!...”

Önce Akademi Başkanlığı...

Sonra Rektörlük...

Daha sonra da tam üç dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan biri…

“İktidardan destek alamamasına karşın, Eskişehir’e belediye hizmeti sunmaya çalışan bir insan…”

Tüm bunları bilseydi Balmumu Heykel Ustası "Madam Tussauds", dümdüz sorardı:

"Kim bu akıllı-deli?"

“Türkiye, bizim için balıktır”

Ara sıra "çuvallaşsak" da, ABD ile dostluğumuz yıllardır sürüp gidiyor...

Liderlerimiz hep "Blair House" da ağırlanıyor...

Celal Bayar’dan tutun da, Bülent Ecevit'e kadar "Blair House" da kalmışlar...

Sıra Erdoğan'a geldi tabii...

Bu ABD ziyaretleri hep "Marshall" olayını anımsatır bize...

1950’li yılların başında Amerikan Kongresi’nde bazı üyeler, komünizme karşı direnen Türkiye'ye "Marshall" isteyince Dışişleri Bakanı "John Poster Dulles" şu sözleriyle seslenmiş:

- Bir kişi şehre balık avlamaya giderken, oltasına takılan balığa yeniden yem vermenin anlamı yoktur... Eğer balık oltadan kurtulmak isterse, çubuğu sallayarak balığın hem kurtulmasını önlersiniz, hem de boğazının parçalanmasına yardımcı olursunuz... Yok , eğer balık uslu durup size problem yaratmıyorsa, siz de yaşaması için arada bir yem verebilirsiniz...

"İşte, Türkiye de bizim için oltaya takılan bir balıktır..."

Sürekli yem vermeye gerek yoktur. Türkiye, bizden kurtulmak isterse olta ile boğazının parçalanmasını sağlarız. Yok eğer uslu durursa, biz de ona yaşaması için gerekli olduğu ölçüde ve bizim çıkarlarımıza hizmet edecek şekilde yardımcı oluruz....

…….

Aradan geçen yıllara bakın...

“Değişen bir şey var mı?”

Gelin de anmayın "Orhan Veli"yi...

"John Poster Dulles", kongrede bu sözleri söylerken, nasıl da denk getirmişsin...

"Rakı şişesinde balık olabilsem" diye...

"Sen çok dayanıklıymışsın”

Politikaya yeni atılmış, köydeki toplantıda konuşuyordu:

"İlkokulu falanca yerde bitledim."

Kenardan bir ses:

“Oyyyy …”

"Ortaokul ve liseyi de falanca okulda hem de iftihar listesine geçerek tamamladım…"

Aynı ses:

"0y, oy, oyyyy..."

"Efendim, üniversiteyi de tık diye teklemeden bitirdikten sonraa..”

Ve yine aynı ses:

"0ff of, of.. Maşallah, maşallah..."

Derken, dayanamıyor genç politikacı ve "Oy”ların, "of"ların nedenini soruyor…

Köylü, aynı karamsarlıkla, "Amma da çok okul bitirmişsin be oğlum" diyor:

"Biz daha ilk günde birine gitmiş, o gün de hoca bizi şeytmişti! Sen çok dayanıklıymışsın maşallahl.."

Avukat ücreti

Avukat banka soygunu sanığı ile baş başa kalınca sordu:

"Şimdi bana dürüst olarak cevap ver. Bankayı gerçekten soydun mu soymadın mı?"

Sanık dürüsttü :

"Soymadım..."

Avukat bir anda hiddetlendi:

"Ücretimi nasıl ödeyeceksin o zaman?”

Gerilim

Ne zaman ki "bombalı araçlar patlıyor, insanlarımız ölüyor, aradan 5-6 saat geçmeden "saldırıyı yapanların yakalandığını" yetkililer açıklıyor. O zaman yurttaşın kafası karışıyor ve "fısıltı gazetesi" yayına başlıyor:

"Bu işte bir bit yeniği var!"

Hikmet Çetinkaya

Günün İncisi

Korkularınızı kendinize saklayın, ama cesaretinizi başkalarıyla paylaşın.

R.Louis Stevenso

Kıssa-dan

Ülkenin liderleri "tek adam" hedefine değil, gerçekten "ileri demokrasi" tercihine odaklanmak zorundalar.

"Bunu görebilecekler mi?"

Güngör Mengi

Günün Balı

Sorun "alkol" değil, alkolizm bahanesinin ardına sığınarak demokratik toplumun oluşmasını engelleyenlere karşı çıkma sorunudur.

Melis Alphan

Kolsuz Yaşar’dan

Ben ölürsem eğer, ne bir caddeye ne de bir sokağa versinler adımı...

Birileri attıkça her adımı...

"Çiğnenirim sanırım..."

Hele bir de tükürürlerse..

"İnsanlığımdan utanırım..."

Günün Olayı

Grup Yorum üyesi Aydoğan "terör örgütü üyesi olmak, izinsiz gösteri yapmak ve polise direnmek" suçlarından 6 yıl 15 gün hapisle cezalandırıldı.

Bu suçlara ilaveten 50 bin kişiyi katletmiş olsa elini kolunu sallayarak sınırdan çıkıp gidecekti.

Akif Kökçe

Günün Biberi

"Keskin sirke küpüne zarardır" sözü akla getiriyor:

Son Reyhanlı olayından da ortaya çıktığı gibi, Erdoğan'ın bu "keskin" tutumundan ülke de zarar görüyor!

Emre Kongar

«Cuma günü tatil olacak mı?”

İstanbul Barosu'nu yargılayan yargıç, elinde tespihle kürsüye çıkıyor ve kalabalık nedeniyle duruşmayı 12 Ekim'e erteliyor... 12 Ekim Cumartesi’ye denk geliyor… 70'li yılların başında Eskişehir'de de görev' yapan Avukat Turgut Kazan, "Tam 51 yıllık avukatım" diyor:

"Cumartesi gününe yanlışlıkla da olsa duruşma koyan yargıç görmedim..."

Sonra da gülerek ekliyor:

"Yoksa o güne kadar hafta tatili cumaya alınacak da cumartesi mesai günü mü olacak?"

Günün Şiiri

Değişik gece

Akşam olmuştu yıllar sonra

Bir ay çıkmıştı tepemize

Büyüyordu, büyüyordu gözlerin kadar

Dağlar kadar, denizler kadar gözlerinde

Büyüyordu yaşamımız, sevgimiz yücelerde

İniyordu üstümüze göklerden

Yaklaştıkça değişiyordu