Lütfen adımı yazma!

1976-77 yılları…
CHP gençlik kolları başkan Mustafa Mansız. Ecevit zamanı. Bir gecede gençlik kolları feshedildi. Nedeni şuydu, CHP’yi sosyalist soldan ayıklamak!
Neredeyse tüm gençlik ayıklandı.
Günah çıkartmak ya da birilerini suçlamak değil amacım. Bir samimi eleştiri sadece…
O yıllarda vilayetin karşısında merkez kahvesinin üstüydü CHP binası. Allah rahmet eylesin Sami Yaylalı il başkanıydı. Ama anımsadığım kadarıyla partideki büyükler bizi pek sevmezdi. Ya da bize öyle geliyordu. Bilmiyorum. Gençtik, hareketliydik.
Sonra CHP’de gençler elenince bir zamanlar dinozor denilen insanlar partide hükümlerini sürdürdüler. Bana göre gençler sürekli elendi. Şimdi biraz değişti. Şükür bazı dönemdaşlarımız partide etkin ancak onlarda yaşlandı, yaşlandık.
Kazım  Kurt olsun şu an partide etkin insanlar bu bir zamanın gençleri. Bu çok güzel. ( Ki,Kazım Kurt partiye kimsenin gelmediği dönemlerde dahi açtı ve siyasî yönde öğrencilere maddi manevi çok yardım etti. Ve bu geldiği noktayı bence hak etti)
Ancak belki yaşlandık belki biraz alıngan olduk bilmiyorum ama bu kez biz gençleri tanımıyoruz!
Arada sanki bir duvar var gibi.
Acaba diyorum, gençken bizi öteleyenler gibi bu kez tam tersi sanki gençler mi bizi öteliyor! Senin yazdığın gibi üye ile başkan olsun vekil olsun direkt iletişim kursun istiyor insan.
Belki biraz karıştırdım.
Ancak ne olursa olsun, gençlere önem vermek ve onlara yol açmak gerek.
Ha bir de bizim eski arkadaşlardan duyuyorum. Ne kadar doğru bilemem. Ama en azından bizim eski arkadaşlar bir merhaba desinler diyorlar.
Sanırım bu iletişim eksikliği bundan şikayet eden de edilende de var.
Dedim ya. Belki karıştırdık biraz. Sonuç CHP iktidara gelmek istiyorsa ki öyle, bizimki bir zamanın genç CHP kişi ve gençlik kolu üyesi olarak samimî bir iç döküştür.
NOT: Yukarıdaki yazıyı bir zamanlar gençlik kollarında görev yapmış bir CHP’li arkadaşım gönderdi. İsminin yazılmasını istemedi. Ufak birkaç dokunuşun dışında olduğu gibi kamuoyuna ve CHP’lilerin dikkatine aktarıyorum.

 

PLAKETLER EMANET!

Geride bıraktığım 15 yılda aldığım en önemli karar sigarayı bırakmaktı!
Sigarayı bırakmak önemli, ancak bunun devamını getirmek daha önemli. Uzun yıllar tiryakilik yapıp sigarayı bırakanlar bunu çok iyi olur…
Önce günleri sayarsınız…
Sonra ayları…
Derken bir bakmışsınız bir yıl geride kalmış…
Ama tehlike geçmemiştir…
1 yıl, 2 yıl, 3 yıl 4,yıl, 5 yıl…
Ben de sigarayı bırakalı tam 13 yıl olmuş!
Bu 13 yılda bir sigara bile içmedim. Argo deyimle “tek bir fırt bile çekmedim”
Aldığım sadece fazladan bir 25 kilo oldu!
Sigarayı bırakmanın en tehlikeli yolu, “ben sigarayı bıraktım zaten bir tane içsem bir şey olmaz” demektir!
Bunu söylediğiniz an o sinsi sigara yakanıza yapışır!
Hiç bırakmamış gibi kaldığınız yerden devam edersiniz!
…/…
Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı İsmail Kumru, sigarayı bırakan 6 kişiye  iyi yönde örnek oluşturdukları ve motivasyonlarını kaybetmemeleri için plaket vermiş…
Çok yerinde ve doğru karar!
Aman dikkat!
Motivasyonu kaybederseniz, İsmail Kumru plaketleri geri alır!
 

SURİYELİLER NE ZAMAN GİDECEK?

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, CNN Türk'te Ahmet Hakan’ın sunduğu Tarafsız Bölge programına konuk oldu…
Konulardan biri de Suriyelilerdi…
Suriyeliler memleketlerine döner mi?
Ahmet Hakan şu soruyu yöneltiyor:
-Suriyeliler gitmeyeceğim derse ne yapacağız zorla mı yollayacağız?
Özdağ’ın yanıtı:
-Tabi ki gidecek, burası tatil köyü değil kardeşim!
…/…
Türkiye, elbette tatil köyü değil!
Ancak soru şu…
-Ne zaman gidecekler?
İşte bunun yanıtını ne yazık ki kimse bilmiyor?
 

SORDULAR!

Hz.Ali' ye sordular:
-Gökten daha ağır olan nedir?
Hz Ali dedi ki;
-Dürüst insana iftira atmak...
-Zemheriden daha soğuk olan nedir?
Hz Ali dedi ki:
-Namerde muhtaç olmak...
-Zehirden daha acı olan nedir?
Hz Ali dedi ki:
-Sabretmek...
 

REPLİK!

Umut. İnsanın vazgeçemediği illüzyon.
Aynı anda en büyük güç ve en büyük zayıflık kaynağınız.
The Matrix Reloaded