Lig TV ve Önder

Görüşler

Daha çocuk yaşlarında tanırdık onu...

Aile dostumuzun oğluydu...

Babası "Ramazan Özen..."

"Ortaçağ"dan kalma bir çerkez...

Oğlunu da öyle yetiştirmiş ve yönlendirmiş ki, artık onur duyuyor olmalı...

Sözünü ettiğimiz kişi:

"Önder Özen..."

Bir Eskişehir çocuğu...

Spor Akademisi'ni Ankara'da bitirmiş ve okurken antrenörlük yapmış biri...

Ve de başka birileri keşfetmiş onu...

Önce "Fatih Terim" Galatasaray'a istemiş ama daha sonra "Oğuz Çetin"e önermişler.. O da almış Fenerbahçe'ye getirmiş Önder'i...

Burada pişti ve yetişti...

"Daum" dahil tam 7 yıl yardımcı antrenör olarak çalıştı...

Sonrasında da kader onu dönüp dolaştırıp "yorumcu" yaptı çıktı...

Bugün "Lig TV'de Önder...

Hani, şu son Belediye maçından önce ve sonra yorumlarını izlediğimiz insan...

Anımsayanlar olacaktır...

Eskişehir'deki Sivas maçında da aynı kulübedeydi Önder...

Son dakikada gelen o beraberlik golünden sonra, biraz tıkanmıştı sesi...

Ağlamaklı gibiydi!..

"Ne de olsa Eskişehirli..."

Ama Belediye maçından sonra, öylesine güzel konuştu ki, Eskişehirspor'a hakettiği güzelliği verdi...

………

Dedik ya..

Çocukluğundan tanırız Önder’i..

Adanırspor'dan Fenerbahçe'ye kadar uzanan bir futbol yaşamı..

Sonrasında da yorumcu...

Şimdilik tabii…

Önder,  Ersun Yanal gibi kendini yetiştirmiş bir futbol adamı..,

Eskişehirli ya...

"Babası gibi biz de onur duyuyoruz..."

Dileğimiz bir gün..

"Milli takımda görebilmek..."

Pilot öldü düşüyoruz

İki kişilik uçakta pilot kalp krizi geçirip ölünce arka koltukta oturan sarışın "İmdaaat! Pilot öldü, düşüyoruz" diye kuleyi aramış.

"Düşmeyeceksiniz bayan" demiş kuledeki görevli:

"Şimdi dediklerimi aynen yerine getirin, önce yüksekliğinizi, şeklinizi ye pozisyonunuzu bildirin."

Sarışın, "Benim yerden yüksekliğim 1.60" demiş:

"Sarışınım,   pozisyon olarak arkadaki 2. koltukta dizlerim bitişik bir şekilde duruyorum." Kule, "Hay Allah.. Anlaşıldı" demiş:

"O zaman benim dediklerimi hemen tekrarlayın.. Eşhedü en laa..."

Karar verdiysen

Dursun babasına, "Fadime ile evlenmeye karar verdim. Seni tanıştıracağım bir bakıver, iyi mi, kötü mü? demiş. Babası da "Sen karar verdiysen iyidir" diye yanıtlamış. Dursun ısrar edince de, baba Temel devam etmiş:

"Git işine be oğlum! Kadından anlasaydım, annenle evlenir miydim!"

Yanal ve ekibine güveniyoruz

Futbol, bazen bir kader oyunu...

Ama bazen de..

"İnsan kaderini kendi çizer..."

Ne yazık ki..

"Çoğu zaman da başkaları!"

Ersun Yanal için, Eskişehir'e geldiği gün kaleme almıştık:

"Yanal ve ekibine güvenin..."

Ama o da ne?

Bir-iki-üç değil. tam altı maçta galibiyet yüzü göremedik...

Ordu maçındaki yönetime yönelik tezahüratı anımsayın.

Ve Manisa maçı...

Ya yenilseydik, ardından İstanbul Belediye maçı... Beraberlik bile yeterdi...

“Yönetim de giderdi, Yanal da...."

Olmadı..

Futbolcular bu kötü kaderin yolunu tıkadılar...

Güzel günler için..

"Ersun Yanal ve ekibine güveniyoruz..."

Taşı ikiye bölen vuruş

Çaresiz kaldığım zamanlarda gider bir taş ustası bulur, onu seyrederdim.

Adam belki de yüz kere vurur taşa ama değil kırmak çatlak bile oluşmazdı.

Sonra birdenbire yüz birinci vuruşta taş ikiye ayrılıverir. İşte o zaman anlarım ki, “taşı ikiye bölen o son vuruş değil, ondan öncekileridir…”

Jacob Riis

Günün Balı

Geçtiğimiz yıl ekonominin iddia edildiği kadar kötü gitmediğini anlatan Başbakan buzdolabı satışlarını örnek vermiş, "içine koyacak bir şey bulamayan buzdolabı almaz" demiş.

Elektriksiz köye "yardım" diye "çamaşır makinesi" dağıtıldıktan sonra bu ülkede her şey olur...

Gani Yıldız

Kıssa-dan

Dünya Ekonomik Forumu'nun "Cinsiyet Eşitliği Raporu"na göre Türkiye, 135 ülke arasında 122. sıradaymış. Üzülmeye gerek yok. Hatta "Cinsiyet Eşitsizliği Raporu" yazılırsa "Üst sıralarda" olacağımızı düşünüp sevinelim...

Cuk

Umman, Türk yargısını kendine örnek alacakmış. Aldıktan sonra, "derdini ummana dökmeye" hazırlansa iyi olur...

Günün Sorusu

İtalyan seyahat gemisi ile İtalyan ekonomisi arasında ne fark vardır?

Yanıt:

"Fark yoktur.."

"İkisinin de dibi deliktir!"

Gerilim

Kelin merhemi olsa, gider patentini alır ve bir ilaç şirketine pazarlar!

Balthör

Günün Biberi

Meclis’i koruyan polisler modacılar tarafından giydirilecekmiş.

“Askere giydirmek modayken polisi unutmak olmazdı!”

Günün Şiiri

Düşüncemi sıkan

Ne çare mahsun yaradılmışım

Bağdaş kurup oturmuş köşemde

Kaderler yalnızlıklar duyarım

İstemesem de

Zaman sabırlı bir heybetle

Saçlarımdan almış hırsını

Ve de vermişse saadetten yana Tanrı

Bir melek paylaşmış yarısını

Bu gurbet duygusundaki zehiri de

Bir boşlukta aktarabilseydim

Bir kurtulabilseydim korkmazdım artık

Devlet gibi muazzam yarından

Karın tokluğundan gayrı

Yeryüzü nimetlerine de aciz

Sen sabır ver yarabbi buna muhtacız

Baha Oral (Varlık-1956)