Libya’ya asker gönderilmesi ülkemizin gündeminde!
Türkiye’nin bu konuda tavrı net:
-Bizden asker isterlerse göndeririz!
Asker gönderiyoruz!
Elimde değerli gazeteci büyüğümüz Orhan Koloğlu’nun “
Osmanlı-İtalyan Libya savaşında İttihatçılar, masonlar ve sosyalist enternasyonal” kitabı var.
Kitabın tanıtım yazısında Koloğlu şu görüşlere yer veriyor:
-20. Yüzyıla girerken Osmanlı Devleti’nin mirasından kimin payına ne düşeceğini büyük Avrupa devletleri çoktan kararlaştırmışlardı
. Sadece, bir genel savaşa dönüşebilir endişesiyle “Hasta Adam”ın eceliyle ölmesini bekliyorlardı. Ama İtalya gibi sömürgecilik alanında geç kalmış olanlar hisselerine hiçbir şey düşmemesinin korkusu içindeydiler.
1911’de İtalyan hükümeti alelacele Libya’ya askeri hareketi başlattığında en şiddetli karşı çıkan barış yanlısı Sosyalist Enternasyonal oldu. İtalyan sosyalistleri ve Masonlarda buna katıldı. Bütün Avrupa’da mitingler, toplantılar yapıldı, savaş lanetlendi. İttihat ve Terakki de bu akımdan yararlanmak için büyük çaba sarf etti.
Ama emperyalizm, ulusçuluk kılıfına bürünmüş olarak öyle bir ivme kazanmıştı ki, hepsini ezdi geçti ve Balkan Savaşıyla yetinmeyip Dünya Savaşı’nı başlattı.
…/…
Peki ne yapmak gerekir?
Siz Batı’da şu aralar hiç “
barış” talebinde bulunanları duyuyor musunuz? Savaş olmasın diyen sesler nerede?
Dünya yeniden paylaşılıyor…
Dağlar, ovalar bereketli topraklar değil sadece paylaşılan…
Denizlerin altı ve üstü gökyüzüne sınırlar çiziliyor paylaşılıyor! Türkiye’nin çabası pay kapmaktan ziyade, kendi payını kaptırmamaktan ibaret!
Ancak tarih gösteriyor ki, dünya savaşından hemen önce Libya da savaşıyoruz!
HÜKÜMETE RAĞMEN!
Tarihçilerimizden Doç. Dr. Hüner Tuncer, Libya savaşı ile ilgili şu görüşlere oldukça önemli:
-Trablusgarp'ta
yeni bir Türk ruhu uyanmaktaydı. “Mustafa Kemal Ruhu”, belki de ilk kez İtalyanlara karşı savaşan genç Osmanlı subaylarını sarmıştı. Batılılarca “hasta adam” olarak nitelendirilen Osmanlı Devleti, yeni bir ruhla canlanmış gibiydi
. Enver, Mustafa Kemal ve arkadaşları, Hükümetin İtalya'ya savaş açmaktan çekinmesine karşın, bu savaşı kendi sorumlulukları altında ve Hükümetten bir şey beklemeksizin başlatmışlar ve başarıyla sürdürmüşlerdi.
NİHAYET ÇIKTI!
Üçümüz karşılaştık!
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt…
Meşhur Milli Piyangocu Recep Çıkmaz!
Anında soruyu sordum…
-
Recep abi Başkanın bilete çıktı mı?
-Sonucu biliyorsun dedi, güldük!
-Ama, dedi ve devam etti!
-
Anadolu’da, İstikbal’de, Sakarya’da, Milli İrade’de, Sonhaber’de, Yenigün’de, Şehir’de ve 2Eylül gazetelerinde haberim çıktı. Güzel çıktı!
…/…
Recep Çıkmaz, 2019’un son günlerinde gazetelerde en fazla haber olan kişi oldu!
EN KOLAY ALDATILANLAR!
Gazeteci Soner Yalçın ne güzel yazmış:
- Kimse ezberini bozacak tek söz işitmek istemiyor…
- Bırakınız insanlar konuşsun…
- Bırakınız insanlar yazsın…
- Erdoğan gibi insanlara had bildirmekten vazgeçelim…
- Kimse bilgisinden o kadar emin olmasın: En kolay aldatılabilenler her şeyi bilenlerdir!
- Tartışalım Yüzleşelim…
…/…
Şu sıralar yazan, fikir beyan eden herkese bir karşılık veriliyor. Kendi bildiğinizi yazın, konuşun!
Başkasının yaptığını müdahil olmayın!
HANGİSİ DAHA ANLAŞILABİLİR!
When Nietzsche Wept, Türkçesi Nietzsch ağladığında filminde bir replik var…
-
Önce Yalnızlık sadece yalnızlıkta var oluyor, paylaşıldığında buhar olup uçuyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu şu soru yöneltiliyor:
Davutoğlu ve Babacan’ın partileri Millet İttifakı içinde yer alabilir mi?
Kılıçdaroğlu’nun yanıtı:
- Millet İttifakı’nın öngördüğü ortak noktalarda benzerliklerimiz çok fazla. Hatta yüzde 99 oranında diyebilirim…
…/…
İki cümle arasında bir bağ kurmak değil niyetim. Acaba hangisi daha anlaşılabilir diye düşünüyorum…
GÜNÜN SÖZÜ!
Gladyatör kendi gücüne denk olmayan biriyle savaşmayı aşağılayıcı bulur. Tehlikeden yoksun
bir zaferin onursuzca olduğunu bilir...
Seneca / Gladyatör Kararını Arenada Verir
GÜNÜN KARİKATÜRÜ