Lady Kelly'e göre!..

Görüşler

Yunanlı güzel oyuncu "Aliki Vuyuklaki"ye hayrandık... Filmleri kapalı gişe oynardı...

"Vuyu-vuyu" derdik!

Onlar da "Hülya Koçyiğit’i çok beğenirdi..

"Türk Lokumu... "

…….

Oysa, İngilizler Yunanlılar'dan daha önce bilirler "Türk Lokumu"nun özelliğini...

1946-49 yılları arasında İngiltere’nin Türkiye Büyükelçisi olan "Sir David Kelly"nin eşi "Lady Kelly",     Türkiye hakkında yazdığı kitabın adını böyle koymuştu:

"Türk Lokumu..."

Lady Kelly, Türkiye'nin büyük, kentlerini dolaşmakla kalmamış, Edirne'den Trabzon'a, Erzurum' dan İskenderun’a kadar uzanmış...

Gezdiği her yerin tarihi özelliklerine de yer vermiş kitabında...

Anadolu'yu anlatırken sadece "Timurlenk ve Bayezid"in askerlerini getirmemiş, daha öncesine inip yazmış:

"Pompey, Mihridad'ı kovalarken bu toprak­larda dövüşmüşlerdi..."

Anadolu kentlerini anlatırken daha önce gezdikleriyle karşılaştırmış..

Güney Amerika'da, Almanya'da, Cezayir ve Moskova'da gördükleriyle tarihin derinliklerine inip gitmiş…

"Hitler" den başlamış, "Grak ve Romalı" mede­niyet dönemlerini dile getirmiş...

Kısacası..

Yüzyıllar öncesinden dolaşıp gezmiş Türkiye'de... Ne yazık ki, yakın tarihimize hiç değinmemiş!

“Ne Kurtuluş Savaşı’na, ne Cumhuriyet’e…”

…….

Lady Kelly, o gezilerini bugün yapsaydı..

Kitabın adı yine "Türk lokumu" olur muydu?

Ne "Kurtuluş Savaşı.."

Ne "Cumhuriyet"in adı..

Ne de "Laiklik" var..

Daha ne olsun? Bir İngiliz'e göre..

"Bundan güzel lokum olur mu!.."

En kazık dersin sınavı

Sosyal bilimlerin okutultuğu üniversitede en kazık dersten sınav var. Öğrenciler günlerdir bu zorlu sınava hazırlanıyor. Nihayet sınav günü gelip çatıyor.

Hoca tek bir soru soruyor:

"Sizce risk nedir, nasıl alınır?"

Sınav başlıyor, bir saat süre olmasına karşın öğrencilerden biri beş dakika sonra kalkıyor ve sınav kağıdını veriyor.

"Kağıt bomboş, hiçbir şey yazılı değil..."

Hiçbir şey yazmayarak, risk nedir ve nasıl alınır sorusuna harika bir yanıt.

En yüksek notu o öğrenci alıyor...

Günün olayı

Ahmet Ümit'in twitter mesajı:

"Hangi çılgın bana zincir vuracakmış diyen Mehmet Akif ülkenin dört bir yanına yer­leştirilen "Patriotları" görse ne derdi acaba?

Günün Biberi

Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü kendisini "Bu zamanda AKP'nin adamı olmayan rektör nerede?" diye savunuyormuş.

Nerede olacak..

"Silivri’de..."

Akif Kökçe

Günün Şiiri

Altın yutan Pazar

Kaftanın gülüdür demek günü

Arı kovanından sanki sesler yükselir

Öbek öbek, renk renk herkesin önü

Kar gibi erir ürünler, mallar

Renk cümbüşü, alış-veriş düğünü

Alıcı, afyon sakızına derin atıp bıçağı

Geniş açar yarayı

Yalan düzen yürür işler

Kazanır bol bol parayı

Sonra öğünür tilkice

Ve yıllar yılı sürer bu kör döğüşler

Ne satılmaz altın yutan pazarda

Gözü küllenen kaç yorsun baba

Gelmez pazarda işler hesaba

Deyip düşer yollara, dağılır pazar

Tanrım kimine kısmet, kimine dert pazar

Oğuz Tansel (Varlık-1948)

“Damatlarım beni seviyor mu?”

Kadının birinin üç damadı varmış.

"Damatlarım beni seviyor mu?" diye de hep merak edermiş. Onları bu konuda sınamaya karar vermiş.

Birinci damatla yürürken, kendini denize atmış ve başlamış çırpınmaya... Damat, kayınvalidesinin yüzme bilmediğini önceden bildiği için, hemen denize atlamış ve kurtarmış.

Sabah kapısının önünde de bir "Renault Clio" bulmuş.

Bir de not:

"Beni seviyormuşsun damat, teşekkürler..."

Ertesi gün aynı senaryo ve ikinci damada da bir "Renault Clio..."

Cuma günü üçüncü damatla berabermiş. Atmış kendini denize, damat bakmış kayınvalide çırpınıyor... Dönmüş arkasını ve gitmiş. Kadın boğulmuş, sizlere ömür...

Ertesi sabah kapıda son model bir "Ferrari" bul­muş, bir de not:

"Damat beni hakikaten çok seviyormuşsun sağol...

İmza: Kayınpeder..."

Kayıp Cemal

Cemal kumarbazmış, bir gün kahvede ölmüş. Karısına anlatacaklar, Temel bu görevi üstlenmiş, ve gitmiş kadına "Cemal kayıp" demiş...

Karısı, "Cehennemin tipine citsun!" diye yanıt verince, Temel gayet sakin:

"Pildun, cittu" demiş...

Gerilim

Ortalık her türlü "yaşam koçu"ndan geçilmez oldu. Ülkede öylesine bir "Kendinden olmayanın yaşamını germe koçu" var ki, gerisi hikaye!

Cihan Demirci

Kıssa-dan

Vatandaş diyor ki:

-Yeni yıldan en büyük beklentimiz "Esad"ın gitmesi. Esad gitsin ki iktidar, kendi vatandaşının sorunları olduğunu da hatırlasın!

Günün Balı

"Fareler ve İnsanlar" ile "Şeker Portakalı" kitapları için sansür talep edilmiş. Güzel de, bu kitaplar basılmış ve yıllardır okunuyor.

"Eyvah, basılmamış kitabın toplatılmasıyla zirveye çıkan ileri demokrasimiz inişe geçti!"

Gani Yıldız

Günün Fermanı

Perspektif yasaklanarak uzaktaki ağaçların büyümesi sağlanacak!..

Günün Sözü

İyi yaşam, anladığım kadarıyla, mutlu yaşamdır. İyi iseniz mutlu olursunuz demiyorum, mutluysanız iyi olursunuz demek istiyorum.

Bertrand Russel

Foto: ETİ Sağlıklı Yaşam Kulübü Balkanı Dr. Orhan Yıldız

ETİ Sağlıklı Yaşam Kulübü

2010 yılında faaliyet göstermeye başlayan "ETİ Sağlıklı Yaşam Kulübü" nün üye sayısı büyüyor...

ETİ çalışanlarının yaşamlarını daha kaliteli ve konforlu hale getirme amacını güden kulüp, bu konuda örnek bir çalışma gösteriyor…

Aynı zamanda İşyeri Hekimi olan Kulüp Başkanı Dr. "Orhan Yıldız" yeni projelerinin çalışanların talepleriyle şekilleneceğini belirtiyor.

ETİ'nin yayın organı "ETİ Dünyası"na konuşan Yıldız bakın neler söylüyor:

-Tüm ETİ çalışanlarının yaşamlarını daha kaliteli ve konforlu hale getirme amacını güdü­yoruz.    Çalışanların ailelerini de kucaklıyoruz. Üyelerimize doğru beslenme, spor alışkanlığı, psikolojik destek ve sağlıkla ilgili danışmanlık hizmetleri veriyoruz.

-Biliyorsunuz ki, sağlıklı yaşam, insan mutluluğunun öncelik taşıyan bir öğesidir. Yaşam kalitesi yakalamış insan huzurlu insandır. Huzurlu insan iyi tasarlanmış bir makine gibi güçlü ve yararlı bir şekilde aktiftir.

-Hayatı boyunca hiç spor yapmamış çalışan­larımızın dahi bir araya gelerek spor salonlarına gittiklerine, bu tür aktiviteleri eğlenceli hale getirdiklerine tanıklık ediyoruz.

- Bu arada şunu da özellikle belirtmek istiyorum ki, tüm ETİ çalışanları sağlıklı yaşam hakkında soru ve isteklerini çekinmeden bizlere iletebilirler.

"Destek olmaya her zaman hazırız..."