Görüşler
Saymakla bitmiyor artık..
Ama bir gerçek var:
"Ülkemizde çok şey ikiye bölündü…”
7 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor...
"Ama bazılarına göre Türkiye büyüyor!"
Her 4 gençten biri işsiz...
"İki basın.."
"İki eğitim.."
"İki yargı.."
"İki sermaye, iki sanatçı.."
Hatta, "İki güvenlik gücü..."
Ve de "İkiye karşı 5-10 bin genç..."
……..
Eskimolar, fok balığı avlayarak karnını tok, kutup ayısı postuyla da sırtını pek tutmak
durumundadır...
Kutup ayısı derisinin özelliklerini ayrıca anlatmaya gerek yok. Sıfırın altında 60 dereceye
varan soğukta bu hayvan serinlemek için ve buzun üzerinde avlanıyorsa, bunu derisinin özelliklerine
borçludur.
İşte Eskimolar da giyimlerini kutup ayısının bu mükemmel postundan elde ederler. Bunu yaparken de, sayıları gittikçe azalan bu hayvanın derisinden bir karışı bile ziyan etmek istemezler…
Kesici aletlerle ve silahla avlanmak posta zarar vereceği için ilginç bir yöntem geliştirmişler.
Ustura gibi keskin hale getirip ağzına fok kanı ve yağ sürdükleri baltayı keskin tarafı açıkta kalacak biçimde kara gömerler. Kan kokusunu duyan ayı gelir ve baltanın keskin ağzındaki kanı yalamaya başlar.
Bir süre sonra, ayı hırsından dilinin kesildiğinin farkında olmaz ve kendi kanını yalamaya başlar.
Bu işlem, ayının kansızlıktan bitkin düşüp ölümüne kadar sürer...
…….
Ne yazık ki biz de toplumsal değerlerimizi büyük bir iştahla yitirmeye devam ediyor, hala duymazları oynuyoruz...
Tüm bu gelişmelerin..
"Kendi sonunu göremeyen kutup ayısının iştahından farkı var mı?"
Her şeyin ikilendiği ülkede..
"Duyarsızlık mı tek kaldı!.."
Günün Olayı
"Çılgın Proje" hazırlamakta usta olan Başbakan Erdoğan’dan bir rica:
Bir çılgın proje de spor için hazırlayın da olimpiyatlarda nal yerine bol bol madalya toplayalım…
Haldun Erdem
Günün Balı
Dünyanın sayılı gazetelerinden The New York Times yazıyor:
"AKP iktidarı Türk ordusunu evcilleştirdi..”
Biz o kadarını bilmiyoruz…
"Bildiğimiz, cezaevcilleştirdiği…”
Cuk
Her memleketin hakettiği bir hükümet vardır,
Joseph Domaistre
Günün Sözü
Savaş başkalarının ölümüdür.
Başkaları savaştıkça sürer.
"Başkaları öldükçe de bitmez.”
Jean Guehenno
Özdeyiş
Yol gösterenin çok olduğu yerde bilin ki çözüm yoktur…
Kıssa-dan
Amerikan rüyası sadece Amerikalılar içindir .
“Amerikalının rüyası, dünya için kabustur!"
“Volkan”ı bile deviren "Devrim"ler!
Daha önce de yazmıştık…
Kızımız ortaokulda iken bir gün ağlayarak gelmişti eve ..
Hayrola?
"Okulumuzun adını değiştirdiler!
- Nasıl?
“Devrim”i Atatürk yaptılar...
12 Eylül sonrasındaki bu olay çok doğaldı...
Ama dedik ya, "Volkan"ı bile deviren "Devrim"ler hala yaşıyor bu ülkede...
1972’de doğuyor çocuk...
Adını "Devrim" olmasını istiyor amcası "Sezai Şene!..”
Bazıları da "Volkan" olsun deyince isim konuluyor:
"Devrim Volkan Türkbay..."
Devrim’in öğretmen babası "Dursun" da iyi bir solcu o günlerde... Hoşuna gidiyor...
Aradan yıllar geçiyor, çocuk delikanlı oluyor...
20 yaşlarında kendi kendine isyan ediyor:
"Ben milliyetçi bir gencim, ne demek Devrim?"
Ve de soluğu mahkemede alıp, adından "Devrim"i sildiriyor...
Yine yıllar geçiyor aradan...
Volkan, öğretmen "Özlem Hanım"la dünya evine giriyor...
Mutlu evlilikleri de geçtiğimiz günlerde nur topu gibi bir erkek çocukla güçleniyor...
Baba Volkan, çocuğun adını ne koyuyor biliyor musunuz?
" DEVRİM..."
Özlem, Volkan çiftini kutluyor, küçük "DEVRÎM"e de nice mutlu yıllar diliyoruz...
Oduncunun bilmiş oğlu
Papazın evine odun getiren köylü, kaza sonucu evin camlarından birini kırmış.
Papazdan çok korktuğu için yanındaki oğluna tembih etmiş:
“Papaz efendi sana bu olayı sorarsa, babam bilerek yapmadı, boşaltırken kaza oldu dersin…"
Ertesi gün okulda papaz oduncunun oğluna sormuş:
“Seni kim yarattı oğlum?"
Çocuk, önce duraksamış sonra kekeleyerek yanıt vermeye çalışmış "Şey... Babam bilerek yapmadım" demişti :
"Boşaltırken kaza ile olmuş!"
Kim utanmıyor?
Bektaşi'yi Ramazan günü yemek yerken yakalamışlar :
"Mübarek günde oruç tutmuyorsun ha! Koca adam olmuşsun, utanmıyor musun?"
Bektaşi, "Durun bir dakika” demiş:
"11 ay aç gezdim, bir gün halimi soran olmadı.. Şimdi yakaladınız güya... Asıl siz utanmıyor musunuz?"
Günün Şiiri
EVREN
Milyarlarca yıldır yaşamaktasın
Çözülemiyor sırların
Atmosferin, ayın, yıldızların
Daha bilmediğimiz, hayal bile
Edemediğimiz
Belki de hayat olan nice gezegenlerin
Bilim adamları çok çalışıyorlar
Sırrını çözmeye yaklaşık sanıyorlar
Ömürleri yetmez başaramıyorlar
Okyanusların, kazıların üzerinde
Hala varlığı keşfedilmemiş toplumların var
Kaynakların, madenlerin, petrollerin
Topraklarındaki bereketin
Soluduğumuz oksijenin
Milyonlarca yılın tüketemediği enerjin
Sanki olamazmış
Gibi geliyor bana, beklenen kıyametin…
Neylan Özden Arpacı (Varlık-1959)
Şimdi savaş zamanı!
"Ahmet Tan" bu başlıkla yazmış:
"Bu komutanlarla iyi ki savaşa falan girmemişiz!"
Başbakan Yardımcısı "Bülent Arınç", bu sözleri ile de tarih yazmış, manşet attırmıştı.
Şimdi o komutanların 40’ı birden tutukluluk yoluyla tasfiye olduğuna göre…
Tam burada noktasını koymuş Ahmet Tan…
"Devamını okuyucusuna bırakmış."
Olimpik yara!
Olimpiyatlarda dökülüyoruz...
İktidarın gençlik ve spor politikası iflas etti. Peki bu arada spor kulüpleri üzerlerine düşeni yapıyor mu?
Konuyu gündeme getiren "Melih Aşık" devam ediyor :
-Örneğin Fenerbahçe olimpiyatlara 17 sporcu gönderirken Galatasaray ve Beşiktaş neden onun yarısı kadar sporcu yollayamıyor?
Üsküdar Belediyesi'nin iki atleti "Gülcan Mıngır ve Aslı Çakır” Avrupa şampiyonu olurken neden İstanbul Anakent Belediyesi bütün parasını futbola yatırıyor da amatör branşlarda varlık gösteremiyor?
Özellikle Galatasaray ve Beşiktaş'ın amatör sporlara daha fazla ağırlık vermesi gerekir...
Karpuz zamanı
CHP Yalova Milletvekili "Muharrem İnce", Yalova'nın Laledere köyünde karpuz üzerine konuşurken, demokrasinin hızı konusuna da örnek veriyor:
"Karpuzu seçerek kestiğinde kelek çıkarsa yenisini kesersin. Milletvekilini seçtiğinde kelek çıkarsa 4 yıl beklersin..."
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...