Kutup ayısı gibi!

<w:LatentStyles DefLockedState="false" DefUnhideWhenUsed="true" DefSemiHidden="true" DefQFormat="false" DefPriority="9

10 Ağustos 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

Görüşler

 

 

Saymakla bitmiyor artık..

Ama bir gerçek var:

"Ülkemizde çok şey ikiye bölündü…”

7 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor...

"Ama bazılarına göre Türkiye büyüyor!"

Her 4 gençten biri işsiz...

"İki basın.."

"İki eğitim.."

"İki yargı.."

"İki sermaye, iki sanatçı.."

Hatta, "İki güvenlik gücü..."

Ve de "İkiye karşı 5-10 bin genç..."

……..

Eskimolar, fok balığı avlayarak karnını tok, kutup ayısı postuyla da sırtını pek tutmak

durumundadır...

Kutup ayısı derisinin özelliklerini ayrıca anlatmaya gerek yok. Sıfırın altında 60 dereceye

varan soğukta bu hayvan serinlemek için ve buzun üzerinde avlanıyorsa, bunu derisinin özelliklerine

borçludur.

İşte Eskimolar da giyimlerini kutup ayısının bu mükemmel postundan elde ederler. Bunu yaparken de, sayıları gittikçe azalan bu hayvanın derisinden bir karışı bile ziyan etmek istemezler…

Kesici aletlerle ve silahla avlanmak posta zarar vereceği için ilginç bir yöntem geliştirmişler.

Ustura gibi keskin hale getirip ağzına fok kanı ve yağ sürdükleri baltayı keskin tarafı açıkta kalacak biçimde kara gömerler. Kan kokusunu duyan ayı gelir ve baltanın keskin ağzındaki kanı yalamaya başlar.

Bir süre sonra, ayı hırsından dilinin kesildiğinin farkında olmaz ve kendi kanını yalamaya başlar.

Bu işlem, ayının kansızlıktan bitkin düşüp ölümüne kadar sürer...

…….

Ne yazık ki biz de toplumsal değerlerimizi büyük bir iştahla yitirmeye devam ediyor, hala duymazları oynuyoruz...

Tüm bu gelişmelerin..

"Kendi sonunu göremeyen kutup ayısının iştahından farkı var mı?"

Her şeyin ikilendiği ülkede..

"Duyarsızlık mı tek kaldı!.."

 

 

Günün Olayı

"Çılgın Proje" hazırlamakta usta olan Başbakan Erdoğan’dan bir rica:

Bir çılgın proje de spor için hazırlayın da olimpiyatlarda nal yerine bol bol madalya toplayalım…

Haldun Erdem

 

Günün Balı

Dünyanın sayılı gazetelerinden The New York Times yazıyor:

"AKP iktidarı Türk ordusunu evcilleştirdi..”

Biz o kadarını bilmiyoruz…

"Bildiğimiz, cezaevcilleştirdiği…”

 

Cuk

Her memleketin hakettiği bir hükümet vardır,

Joseph Domaistre

 

Günün Sözü

Savaş başkalarının ölümüdür.

Başkaları savaştıkça sürer.

"Başkaları öldükçe de bitmez.”

Jean Guehenno

 

Özdeyiş

Yol gösterenin çok olduğu yerde bilin ki çözüm yoktur…

 

Kıssa-dan

Amerikan rüyası sadece Amerikalılar içindir .

“Amerikalının rüyası, dünya için kabustur!"

“Volkan”ı bile deviren "Devrim"ler!

Daha önce de yazmıştık…

Kızımız ortaokulda iken bir gün ağlayarak gelmişti eve ..

Hayrola?

"Okulumuzun adını değiştirdiler!

- Nasıl?

“Devrim”i  Atatürk yaptılar...

12 Eylül sonrasındaki bu olay çok doğaldı...

Ama dedik ya, "Volkan"ı bile deviren "Devrim"ler hala yaşıyor bu ülkede...

1972’de doğuyor çocuk...

Adını "Devrim" olmasını istiyor amcası "Sezai Şene!..”

Bazıları da "Volkan" olsun deyince isim konuluyor:

"Devrim Volkan Türkbay..."

Devrim’in öğretmen babası "Dursun" da iyi bir solcu o günlerde... Hoşuna gidiyor...

Aradan yıllar geçiyor, çocuk delikanlı oluyor...

20 yaşlarında kendi kendine isyan ediyor:

"Ben milliyetçi bir gencim, ne demek Devrim?"

Ve de soluğu mahkemede alıp, adından "Devrim"i sildiriyor...

Yine yıllar geçiyor aradan...

Volkan, öğretmen "Özlem Hanım"la dünya evine giriyor...

Mutlu evlilikleri de geçtiğimiz günlerde nur topu gibi bir erkek çocukla güçleniyor...

Baba Volkan, çocuğun adını ne koyuyor bili­yor musunuz?

" DEVRİM..."

Özlem, Volkan çiftini kutluyor, küçük "DEVRÎM"e de nice mutlu yıllar diliyoruz...

 

Oduncunun bilmiş oğlu

Papazın evine odun getiren köylü, kaza sonucu evin camlarından birini kırmış.

Papazdan çok korktuğu için yanındaki oğluna tembih etmiş:

“Papaz efendi sana bu olayı sorarsa, babam bilerek yapmadı, boşaltırken kaza oldu dersin…"

Ertesi gün okulda papaz oduncunun oğluna sormuş:

“Seni kim yarattı oğlum?"

Çocuk, önce duraksamış sonra kekeleyerek yanıt vermeye çalışmış "Şey... Babam bilerek yapmadım" demişti :

"Boşaltırken kaza ile olmuş!"

 

Kim utanmıyor?

Bektaşi'yi Ramazan günü yemek yerken yakalamışlar :

"Mübarek günde oruç tutmuyorsun ha! Koca adam olmuşsun, utanmıyor musun?"

Bektaşi, "Durun bir dakika” demiş:

"11 ay aç gezdim, bir gün halimi soran olmadı.. Şimdi yakaladınız güya... Asıl siz utanmıyor musunuz?"

 

Günün Şiiri

EVREN

Milyarlarca yıldır yaşamaktasın

Çözülemiyor sırların

Atmosferin, ayın, yıldızların

Daha bilmediğimiz, hayal bile

Edemediğimiz

Belki de hayat olan nice gezegenlerin

Bilim adamları çok çalışıyorlar

Sırrını çözmeye yaklaşık sanıyorlar

Ömürleri yetmez başaramıyorlar

Okyanusların, kazıların üzerinde

Hala varlığı keşfedilmemiş toplumların var

Kaynakların, madenlerin, petrollerin

Topraklarındaki bereketin

Soluduğumuz oksijenin

Milyonlarca yılın tüketemediği enerjin

Sanki olamazmış

Gibi geliyor bana, beklenen kıyametin…

Neylan Özden Arpacı (Varlık-1959)

 

Şimdi savaş zamanı!

"Ahmet Tan" bu başlıkla yazmış:

"Bu komutanlarla iyi ki savaşa falan girmemişiz!"

Başbakan Yardımcısı "Bülent Arınç", bu sözleri ile de tarih yazmış, manşet attırmıştı.

Şimdi o komutanların 40’ı birden tutukluluk yoluyla tasfiye olduğuna göre…

Tam burada noktasını koymuş Ahmet Tan…

"Devamını okuyucusuna bırakmış."

 

Olimpik yara!

Olimpiyatlarda dökülüyoruz...

İktidarın gençlik ve spor politikası iflas etti. Peki bu arada spor kulüpleri üzerlerine düşeni yapıyor mu?

Konuyu gündeme getiren "Melih Aşık" devam ediyor :

-Örneğin Fenerbahçe olimpiyatlara 17 sporcu gönderirken Galatasaray ve Beşiktaş neden onun yarısı kadar sporcu yollayamıyor?

Üsküdar Belediyesi'nin iki atleti "Gülcan Mıngır ve Aslı Çakır” Avrupa şampiyonu olurken neden İstanbul Anakent Belediyesi bütün parasını futbola yatırıyor da amatör branşlarda varlık gösteremiyor?

Özellikle Galatasaray ve Beşiktaş'ın amatör sporlara daha fazla ağırlık vermesi gerekir...

 

Karpuz zamanı

CHP Yalova Milletvekili "Muharrem İnce", Yalova'nın Laledere köyünde karpuz üzerine konuşurken, demokrasinin hızı konusuna da örnek veriyor:

"Karpuzu seçerek kestiğinde kelek çıkarsa yenisini kesersin. Milletvekilini seçtiğinde kelek çıkarsa 4 yıl beklersin..."

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi