Biri bunu demedikçe kendisini sorgulamaktan çekinenler vardı bu şehirde. Artık aynaya bakıp neye benzediklerini gördüler. Battı balık yan giderken yani düşerken ne götürsem kardır diyenlere birkaç tavsiye vereyim istedim.
İnovasyon; Bir markayı ve sunulan hizmeti geliştirme sürecinin başkenti. Fikirleri marka üzerinde uygulanabilir ve değere dönüştürmenin ta kendisidir. Geliştirme, sürdürebilme, pazarlama hepsi bu sürece dahildir.
İster medya markası olun ister gazoz.. İnovasyon markanızı marka olarak sürdürmek istiyorsanız en vazgeçilmez nirengi noktanızdır.
Dünya değişiyor, mahalli kavramı da bu değişime ayak uydurmak zorunda. Eski pazarlama yöntemleri, üzerine hiçbir şey koymadan sunulan hizmetler değer kaybediyor. Bakkal markete yenildi. Dondurma külahtan buzdolabına girdi. Ayakkabı tamircileri bağcık satar oldu.
Dün tepede olmanız sizin markanız için nostaljiden öte bir anlam içermez. İnsanlar için alışkanlıklar önemlidir ama alışkanlıklar, beklentileri karşılamayınca çok çabuk değişiverir.
İşte birilerinin fark etmesi gereken ama hala algılamakta zorlandığı durum budur.
Daha çok satmak, okunmak ve izlenmek için eski usulleri bırakıp zararın neresinden dönersek kar demeniz gerekiyor.
Kelle başı fotoğraflarla, çocukları güzellik yarışmasına sokup dengelerini bozmakla
tehditle, sansasyonla değil değişik ve istikrarlı uygulanan yeniliklerle çıkın sahneye.
Başkalarının yaptıkları ya da yapmadıkları sizi lider yapmaz. Sizi lider yapacak güç kendi yaptıklarınızdır. Yoksa padişahların dünyasında minik kral ve kraliçe olarak kalmaya mahkûm olursunuz…
Unutmayın padişahların adaleti, kralların soytarıları olur…