Şinasi Kula yazdı
Sevgili Altan Evgin, işini severek yapan arkadaşlarımızdandır. Geçtiğimiz günlerde gazetemiz eposta adresine yollanmış bir iletiyi tarafıma yönlendirerek durumdan haberdar olmamı sağladı. Salim Sağ adlı duyarlı bir yurttaşımız tarafından bizlere ithafen gönderilmiş…
***
10.02.2017 tarihinde (www.anadolugazetesi.net) internet adresinde; Şinasi Kula’nın “Hayvana tecavüzü özendiren yayınlar” başlıklı köşe yazısı yayımlanmıştır. Yayımlanan köşe yazısının akabinde Başbakanlık İletişim Merkezi’ne tarafımdan şikâyet başvurusu yapılmış olup, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başvuruma cevaben başvuru konusu kitapla ilgili soruşturma başlatıldığı belirtilmiştir. Köşe yazarınız başta olmak üzere sizin Anadolu Gazetesi olarak konunun takipçisi olmanızı temenni ediyorum. Durumu bilgilerinize saygılarımla arz ederim…
***
Salim Bey’in, 8 Mart 2017 Çarşamba günü gönderdiği bu iletiden de anlıyoruz ki İzmir’de yaşam sürdürüyor kendileri. Bahsettiği köşe yazımda özet olarak nelerden bahsettiğimi anımsatayım sizlere izninizle…
Destek Yayınları aracılığıyla Hüseyin Cengiz isimli şahsın kaleme aldığı “Ve Yol Bitti” isimli kitap hayvanlara nasıl tecavüz edileceğini detaylı olarak anlatmakta. Bu sebeple hayvana tecavüzün yani zoofilinin meşrulaştırılmasını, özendirilmesi sağlanmaktadır.
Bugün bir hayvana tecavüz eden veya bunu özendiren yarın size bize ve dahi çocuğumuza tecavüz edebilir. En başından önlem alınmalıdır.
Bu kitaptan bir paragraf alıntı yapmıştım:
Köpek yemeğini yerken Çilli’nin parmakları boş durmuyordu, Pamuk’un arkasına dolanıyordu. Birkaç gün sonra durumu yadırgamayan Pamuk, yemeği yerken arkasına girip çıkan parmaklardan rahatsız olmamaya başlamıştı bile. Çilli bir eliyle erkekliğini sıvazlayıp, diğer eli ile Pamuk’un arkasını parmaklıyordu. Sertleşen erkekliğini çöplüğün arkasındaki ağacın altına geçerek avuçlayıp rahatlıyordu. Pamuk’un arkasına geçecek zamana biraz daha vardı. Önceki tecrübeleri acele etmemesini söylüyordu. Acele ederse dişi köpek çengel atabilir ve erkekliği onun içinde kalabilirdi. İyice alışmasını beklemesi en iyisiydi…
İşte bu yazım, İzmir’de yaşam sürdüren değerli okurumuz Sayın Salim Sağ tarafından okunmuş, gereğini yapmak üzere de yasal yollara başvurulmuş.
Beni çok mutlandıran kısım şudur; “yerel gazetelerde yerel konular işlenir” anlayışı artık hükümsüz ya da kifayetsizdir. Dünyanın internet gibi bir nimetçe küçüldüğü günümüzde yazılarımızın değer bulunduğu müddetçe dünyanın her tarafından okunması ve ses getirmesi olasıdır. Bu kentte yirmi isim üzerinde dönüp dolaşan köşe yazılarının kamuoyu oluşturduğunu sananlar, sanırım bundan böyle bu iddialarını sürdürürken daha dikkatli olacaklardır! Çünkü memleketin getirildiği bu vahim dönemde; kişilere yönelik ve kırık plak misali tekrarlardan oluşan sığ yazıların, kitleleri aydınlatmaktan öte bireysel boşalmalar olduğu anlaşılmaktadır artık…
SİZİN SESİNİZ
Siyasetten iki örnek!
Birincisi Deniz Baykal örneği!
Ne demiş seksenlik politikacı? “Dışişleri Bakanı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'na Hollanda’da yapılan muameleye tepki göstererek; kendimi rencide olmuş hissediyorum. Bu olay Almanya, Hollanda için yanlıştır. Bizim için de yanlıştır. Bu olay Türkiye’nin hiçbir zaman tasavvur edemeyeceğimiz bir muameleye maruz bırakılabileceğini acı bir biçimde bize göstermiştir. Bunu hazmetmiyorum” demiş… İyi de, kapalı kapılar ardında birileri ile yapılan pazarlıklar sonunda bu ülkenin nerelere geldiğini unuttuk mu? İkrah veren politik manevralarınızdan bu toplum yeterince rencide olmadı mı?
İkincisi Ümit Özdağ örneği!
Devlet Bahçeli’nin partiden ihraç ettiği milletvekilleri arasında olan Prof. Dr. Ümit Özdağ bir fotoğraf paylaşıp şöyle yorum yapmış; “Günaydın Türkiye, Barzani resmen EVET çalışmalarını başladı…”
Gerçekten de bakıyoruz ki açıklamalar bu doğrultuda. Hava alanındaki Barzani karşılamasındaki bayrak gerçeğini anımsadığımızda taşlar yerine oturuyor hemen tabii…
Resmi Gazete’den de bir alıntı yapalım!
Madde 94/A – Yurt dışı seçmenlerin sandık, mektup, gümrük kapılarında oy kullanma veya elektronik oylama yöntemlerinden hangisine göre oy kullanacağına yabancı ülkenin durumuna göre Dışişleri Bakanlığı’nın görüşünü alarak Yüksek Seçim Kurulu karar verir. Milletvekili genel seçimlerinde, üzerinde Yüksek Seçim Kurulu filigranı bulunan özel imal edilmiş kâğıtlara basılı birleşik oy pusulalarında; sadece seçime katılan siyasi partilerin özel işaretleri, kısaltılmış isimleri ve tam yazı halinde adlarıyla her siyasi parti için ayrılan bölümün altında çapı iki santimetre olan boş bir daire bulunur. Yurt dışı seçmenler, milletvekili genel seçimi, Cumhurbaşkanı seçimi ve halkoylamasında oy verebilirler. Yurt dışı seçmenler sadece seçime katılan siyasi partilere oy verebilirler. Yurt dışında ve yurt dışı temsilciliklerde seçim propagandası yapılamaz…
OZANCA
Her yandan yalanla kuşatılmışız
Yalan gerçek olmuş hakikat yalan
Yalan akıyor gazetelerden
Televizyon kanallarından… Ataol BEHRAMOĞLU