Seçim sözü dillerden çıktığından bu yana siyasetçiler seçim meydanlarında, televizyonlarda, gazetelerde halkın karşısına çıkıyor.
Konuştular...
Haykırdılar...
Sevindiler, üzüldüler...
Şirinlikler yaptılar...
Kimi zaman rakiplerini kötülediler, kimi zaman kazanırsa ne yapacaklarını anlattılar...
Çarşıda, pazarda el sıktılar, kucaklaştılar...
Öpüştüler...
Oylarına niçin talip olduklarını anlattılar.
Hiç durmadan anlattılar.
Vatandaş hep dinledi.
Kimi zaman itiraz etti, kimi zaman “ağzın bal yesin” dedi…
Bundan sonra son sözü halkın kendisi söyleyecek.
Seçim süreci boyunca dinlediklerini hatırlayacaklar.
Düşünecekler.
Vicdanının sesini dinleyen de olacak, aklının sesini dinleyen de…
Sonuçta, herkesin bir oy hakkı var. Ve bu bir oy hem oyu atan vatandaş içinde, hem de oya talip olanlar içinde büyük önem taşıyor.
Hepimiz sandıkta bir seçim yapacağız.
Birileri sizin adınıza karar veremeyecek, kendi kararınızı sandıkta bildireceksiniz.
Hepimizin ülkemizin geleceğini şekillendirmek için bugün sandık başındayız...
ŞANSIYLA SEÇİLECEK
Bir filozofa sormuşlar:
-Şansa inanır mısınız?
-Elbette inanırım, demiş. Ardından da eklemiş:
-Yoksa sevmediğim insanların başarısını nasıl açıklarım!
Belediye başkanlarını halk seçecek! Ancak bazı belediye başkanlarımız emin olun şanslı olduğu için seçilecek!
SON SÖZ!
Bugün sandık başındayız…
Bunun adı demokrasidir…
Seçmenin iradesi karşısında hepimiz saygıyla eğilelim!
Vatandaş kararını sandıkta bildirecek, sonucu da saygıyla kabullenelim…
ÜLKEYİ YÖNETMEK!
İngiltere'de iktidardaki ilk günlerini yaşayan partinin bir bakanına sormuşlar:
-Ülkeyi yönetmek nasıl bir şey?
Yanıtlamış:
-Ülkeyi yönetmek, yüzmek ya da seks yapmak gibi bir şey: Hakkında ne kadar kitap okursanız okuyun, ne olduğunu ancak uygulama sırasında anlıyorsunuz?
----------------
İŞ İŞTEN GEÇİNCE!
İncili Çavuş, padişahın isteği üzerine vezirlerinden birinin taklidini yaparak padişahı eğlendirmiş.
Bunu duyan vezir haliyle çok kızmış:
-İncili'yi geberteyim de aleme ibret olsun, demiş.
Can derdine düşen İncili, padişaha koşup durumu anlatmış.
Padişah:
-Hele öldürsün de göreyim... Ben de onu asarım! deyince,
İncili:
-Aman hünkarım, demiş. Beni öldürmeden önce onu assanız olmaz mı?
…/…
Kısacası dostlar iş işten geçince oflamanın puflamanın anlamı ve önemi yok!
ÖZGÜRLÜK VE TAVIR!
1-İnsanın özgürlüğü, kendisine yapılanlara karşı takındığı tavırda gizlidir.
Jean Paul Sartre
2-Hayatta en acıklı şey, bir insanın problemin kendinden kaynaklandığını görememesidir. Carl Gustav Jung
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...