25 Şubat 2012-02-23
Yaşamın İçinden: Ömer Duru
AKP Eskişehir Milletvekili sayın Prof.Dr. Nabi Avcı’nın Eskişehir’in kullanma suyu konusunda yaptığı ürkütücü açıklamayı görünce arkadaşlara aynen şöyle demiştim:
“Nabi hocayı yanıltmışlar.”
“Hayır” demişti bazıları:
“Hocanın elinde belge var.”
--//--
Ardından Eski Genel Müdürü Garip Yıldırım açıklama yapınca, söylediklerimin doğruluğu çıktı ortaya. Aynı gün AKP’nin İl Başkanı Süleyman Reyhan konuştu. Reyhan sayın Avcı’yı yalanlarcasına diyordu ki:
“AKP teşkilatı ve milletvekilleri Eskişehir şebeke suyunun hıfzıssıhha kuralları çerçevesinde hayati tehlike içerdiğinin ve içilemez olduğunu hiçbir zaman iddia etmemişlerdir” Muhtemel olumsuz etkileri konusunda açıklama yapmışlardır”
--//--
Ve ESKİ Genel Müdürü Garip Yıldırım beklenen açıklamasını yapmış, kullanma suyu konusunda açıklamasını yapınca durum değişmiş, açıklaması basında geniş biçimde şöyle yer almıştı.
“İçilemez olduğunu iddia etmedik. Suyumuz içilebilir.”
“İçilemez demedik”
“Şebeke suyu tehlike yaratmıyor”
“Suyumuz temiz.”
“Eskişehir suyu temiz.”
“Tehlike yokmuş.”
“Yersiz polemiğe gerek yoktu.”
--//--
Vatandaş olarak bu gelişmeleri okuduktan sonra,
“Gelin de karar verin.”
Kim doğru söyledi, kim olayları çarpıttı?
--//--
Kimseye akıl vermek istemiyorum.
Aynı konu pek çok politikacılar için geçerli.
Porsuk Havzası ve kullanma suyu üzerinde bilgi edinmek isteyen sayın Nabi Avcı, açıklama yapmadan önce Büyükşehir Belediyesi’ne ya da ESKİ Genel Müdürlüğü’ne gidip sorsaydı:
“Su arıtma tesisi var mı? Kullanma suyu çok kirli mi? Kullanıldığında tehlike yaratıyor mu? Bu konularda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? V.b.”
Daha güzel ve söyledikleri daha inandırıcı olmaz mıydı?
--//--
Her neyse. Bunları kimseyi karalamak ve kayırmak için yazmıyorum.
Oynanan oyunun adı politikada olsa, vatandaşa doğruyu verelim, bir okurumun söylediği gibi, “Yersiz polemikten kaçınalım.”
25 Şubat 2012-02-23
Günlerin getirdiği
-Porsuk’u Kütahya kirletiyor—
İl Genel Meclisi Sağlık Komisyonu son gelişmelere ne diyor acaba? Başkan Ahmet Yapıcı demişt ki “Süleyman Bakal’ın açıklaması gözden geçirilse iyi olurdu. Çünkü yanlış anlaşılmaya müsait birkaç kelime var”. Yanılmıyorsam daha sonra Bakal’da hatasını anlayıp, amacının Porsuk’un temizlenmesi olduğunu söylemişti. Nedense bir gerçekte birleşemiyoruz. Vekillerimiz biliyor. Büyükşehir Belediyesi biliyor. ESKİ Genel Müdürü açıkladı:
“Porsuk’u yıllardır Kütahya kirletiyor.”
Kirlenen su Eskişehir’e geliyor. ESKİ tarafından milyarlarca masraf yapılarak arıtılıyor. Ve ardından kente temiz su olarak veriliyor. Olay Kütahya’nın umurunda değil, çünkü Kütahya Murat Dağı’ndan gelen temiz suyu kullanıyor, kullanılan bu su, fabrikaların atıkları ile kirlenip, Porsuk’a akıyor. Öyleyse, siyasi parti farkı gözetmeden, Eskişehirli, Porsuk’u kirleten Kütahya’yı uyarmalı. Başta vekillerimiz olmak üzere herkes bu konuya önem vermeli. İşin doğrusu budur. Ne yapılacaksa yapılmalı. İşi kesinlikle siyasete sokmadan gidilmeli olayın üstüne. Çünkü kirleneni de temizlenen de Eskişehirli kullanıyor. Onun için Orman ve Çevre Bakanlığı’na birlikte gidilmeli. Birlikte bu kirletilmeye çare bulunmalı diyorum.
---Enveri’ye işi ciddiyse—
Geçenlerde yazdım. Yeni stadyum unutuldu. Gar binası askıya alındı. Demiryolunun yeraltına alınma işi bekliyor. Kış mevsimi sona ermek üzereyken, stadyum neyse de, demiryolunun yer altına alınma işi tamamlanmalı artık. Tamamlanmalı ki, şehri bölen hemzemin geçitleri çilesi sona ersin. Gar binası için AKP Milletvekili Salih Koca “ Yerinde kalacak” demişti. Şimdi bazı çevreler “Yeni gar binasının Enveriye yönüne yapılması için çalışma başlatmışlar.” Bu demektir ki, demiryolunun yer altına alınması ve yüzeye çıkma işi de değişecek. Böyle bir çalışma var mı, yok mu? Kimse bilmiyor. Yoksa durup dururken, üstü küllenen Enveriye nereden çıktı. Yoksa yeni gar binası Enveriye’ye yapılacaksa neden ve kimden saklanıyor? Kim yapacaksa çıkıp açıklamayı yapmalı artık. Yapmalı da altı yıldır yarım yamalak bekleyen çalışmalar başlamalı.
----Vatandaş soruyor—
-Baz istasyonu işi—
Kimisi yararlı diyor, kimisi zararlı. Ama baz istasyonları şehrin değişik merkezlerinde, göz göre göre yükselmeye devam ediyor. Bir vatandaş arayarak “Baz istasyonlarının yasaklandığı doğru mu? Doğruysa, yapılanlar neden kaldırılmıyor” diye sordu. Bu vatandaş Işıklar Mahallesi’nde oturuyormuş. Cadde üzerinde bir apartmanın tepesinde baz istasyonu
dikili duruyormuş. Kimse de gelip sormamış. Apartman sakinleri bu istasyonları kuranlardan tıkır tıkır paralarını alıyorlarmış. Bu vatandaş dedi ki “Cadde üzerinde ki bu apartmanı bilmeyen yok. Ayda dört-beş milyar lira alındığını duyduk. Alınan bu para apartmanın giderleri için harcanıyor, kalanı da paylaşılıyormuş. Burada oturanlardan biri kış boyunca yakıt parasını baz İstasyonu gelirinden karşıladıklarını söyledi. Hiç böyle şey olur mu? Baz istasyonları zararlıysa, bu nasıl oluyor. İstasyonun zararı çevre sakinlerine de vurmaz mı?”
Doğrusu bu konuda kimse doğru dürüst bir şey bilmiyor. Şimdiye kadar hiçbir baz istasyonu için sağlıklı bir karar verildiğini duyan olmadı. Okurumuza teşekkür ederek, söylediklerini yetkililere aktarıyoruz.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...