Haftada bir yazı deyip geçmeyin, Pazartesi günleri bu köşede yer alan yazılarımı Cumartesi akşamı ya da Pazar sabahı yazmaya fırsatım oluyor. Ancak bu işi oldukça ciddiye alıyorum, bir hafta boyunca yazacağım yazım için gündemi dikkatlice tarıyorum, köşemde yer vereceğim potansiyel konuları not alıyorum, nihayetinde köşemin konuları arasına giren gündemde yer alan gelişmelerden en önemli gördüklerimi köşe yazıma taşıyorum. Bu haftaki yazım için de geçen hafta içinde BM Nüfus Fonunun (UNFPA), uluslararası topluma, yetişen kız çocuklarının geleceğine daha fazla yatırım yapması çağrısında bulunduğu, kız çocuklarının durumunun dünya genelinde ne derece zor olduğunu köşeme taşımayı planlıyordum ki, Cumartesi günü İstanbul Valiliği’nin adını ilk kez duyduğum, ancak anladığım kadarıyla oldukça popüler olan 16 yaşındaki lise öğrencisi ‘şarkıcı’ bir kızımızın İstanbul’da bir mekanda sahne almasına izin verilmemiş haberi yansıdı ulusal basına. Habere konu olan kızımızın ismini zikredip, gündeme taşınmasına katkı sağlamak istemediğimden habere konu olan kızımızın ismini zikretmeyeceğim. Ancak şunu belirtmek isterim ki, ulusal basının bu kızımızı konu alan bu habere hassasiyeti beni şaşırttı, zira konu çocuklar özellikle kız çocukları olunca gündeme getirilmesi gereken bu magazin haberinden çok daha önemli haberler olduğunu düşünüyorum. Bu çocukların, gençlerin ülkemizde ve Dünya genelinde cinsel istismarını bir kenara bıraksam bile, dünya bu grup için hiç de yeterince yaşanabilir ve adil değil. Bunu anlamak için Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun verilerine bakmak yeterli. Hızlıca bakacak olursak, BM Nüfus Fonu’na göre, kalkınmakta olan ülkelerde her on kız çocuğundan dokuzu oldukça zorlu koşullarda yaşıyor. 62 milyon kız çocuğu okula gidemiyor ve her 10 dakikada bir kız çocuğu şiddet nedeniyle ölüyor. Kız çocuklarının okula gidememesi nedenleri arasında kız çocuklarının evlenmeye zorlanması ya da erken yaşta hamilelikleri, ev bütçesine katkı sağlaması için kullanılmalarını ya da evlerinden uzakta olmalarını gösteriliyor... Suriye, Yemen ya da Irak gibi ülkelerde kız çocuklarının durumunun çok daha kötü, okula gidememeleri bir yana, kamplarda cinsel istismara uğruyorlar... İşte bu yüzden geçen hafta UNFPA uluslararası toplumu yetişen kız çocuklarının geleceğine daha fazla yatırım yapma çağrısında bulundu.
Ulusal basınımız yukarıda bahsettiğim magazin haberini gündeme taşımaya değer bulmuş, bu önemli çağrıyı haber değeri taşır görmemiş. Normal tabii, kime ne her on kız çocuğundan dokuzunun oldukça zor koşullarda yaşadığından, her on dakikada bir bir kız çocuğunun şiddet yüzünden hayatını kaybetmesinden... Beni geri kafalı bulabilirsiniz ancak bunu belirtmek zorundayım, ‘bu kız çocuğunun İstanbul’da yetişkinlerin eğlencelerine meze olması’ konusunda Valilikçe gösterilen duyarlılığın, ulusal basında haber değeri karşılığı bulmuş olması hatta bu duyarlılığın yanlış bir şeymiş gibi yansıtılması tuhaf, çok tuhaf. Bir tarafta kalkınmakta olan ülkelerde kız çocuklarının zorunlu evlilikler, okul eğitimi alamaması, yeterli sağlık ve beslenme imkanının bulamaması, şiddet yüzünden hayatlarını kaybetmeleri, her on kız çocuğundan dokuzunun durumunun çok kötü olması ve UNFPA’nın uluslararası toplumu bu konuda yatırım yapmaya çağırması haberine kimsenin ilgi göstermemesi, diğer yanda 16 yaşındaki bir kız çocuğunun İstanbul’da sahne izni alamamış olması haberin ana haberle gündeme taşınması... Toplum olarak geldiğimiz noktaya şaşırmamak mümkün değil.
Neyse ben bu hafta için yazmayı planladıklarımdan bir kısmını yazayım ve kız çocuklarının hayatlarının iyileştirilmesi konusundaki bu uluslararası çağrıyı köşeme aktarmış olayım, en azından... Alman Dünya Nüfusu Vakfı'nın yöneticisi Renate Bähr’ın açıklamalarına göre ‘’Dünya genelinde günde 18 yaşın altında 47 bin 700 kız çocuğu evleniyor ve her 10 dakikada bir kız çocuğu şiddet nedeniyle hayatını kaybediyor. Kalkınmakta olan ülkelerde her üç kız çocuğundan biri evlendiğinde daha 18 yaşını bile doldurmamış oluyor. Dünya genelinde 10-19 yaşları arasındaki kız çocuklarının en fazla ölüm nedeni olarak ise AIDS hastalığı gösteriliyor. İkinci sırada intiharlar geliyor. 15-19 yaş arasında ise intihar ilk sıradaki ölüm nedeni.’’
Vay, Valilik izin vermemiş sahneye çıkmasına diye şaşıracağına, eleştireceğine, üzüleceğine, bırak magazini, sarsıl ve kendine gel güzel ülkem... Her geçen gün dünya birilerimiz için biraz daha yaşanmaz hale geliyor.