Görüşler
Kına yakmak!..
Demirel, "Dün dündür, bugün bugün" derken, Turgut Özal, "Gelsinler de küçük Turgut'la oynasınlar" derdi...
Tayyip Bey'de ardı ardına sıraladı:
"Al ananı da git..."
"Terörist magandalar..."
"Askerlik yan gelip yatmak değildir!"
Daha da devam edip gidecek...
Bu kadar güzel sözler! için "kınayan" çıktı mı?
"Yürek ister!"
Daha düne kadar “Eskişehir fuhuş kenti olmuş" dediler,
Üç-beş kınayan çıktı..
"Kınayamayanlar da kına yaktılar!"
….
Dünyada olmadığımız tarihte yayımlanmış bir gazetede haber:
-Eskişehir Kızılay Kongresi, Vali Muavini "Bay Basri Üzel"in başkanlığında toplanmıştır. Kongre, Başkan "Bay İrfan Tavman" tarafından açılmıştır...
Hep "Bay"la başlıyor isimler...
Bugün, "Sayın bile demek gelmiyor içimizden!
Belki dilimiz dönmüyor! Çocukken de öyleydik!
"Portakal"a "körtopal" dermişik...
Çizgimiz buymuş, hala "körtopal" gidiyoruz ya!
Ya büyüyünce?
Adamın garip bir hastalığı varmış
Sandalyeye "masa", perdeye "battaniye" elbise dolabına "buzdolabı" diyormuş...
Psikiyatra götürmüşler...
Doktor, önce vücudundan başlamış, burnunu tutmuş:
"Bu ne?
"Ayak.."
Her gün vücut organlarından birini sormuş, elini tutuyormuş:
"Bu ne? "
"Kulak.."
Tedavi aylar sürmüş ama, son seans çok iyi geçmiş..
Adam, ayaklara "ayak", ellere "el", gözlere "göz" kulaklara "kulak" deyince, doktor keyiften dört köşe olmuş..
"Aferin oğlum" demiş...
Hastası da elini poposuna vurarak yanıtlamış:
"Buna kafa denir, kafaaaaa!..
……
Yeni nesilleri “4+4+4”le yetiştirmeye başladık ya..
18'likleri de şimdiden milletvekili yapacağız...
Askere gidip "yan gelip yatmasın" keratalar!
"işte buna da kafa denir kafaaa!.."
Gelin de…
“Kına yakmayın!...”
Eskişehir'in en büyük simgesi Hiç kuşkusuz Eskişehirspor
"Eskişehir denilince akla ne gelir?"
Kimsenin kuşkusu olmasın:
"Eskişehirspor..."
Öyle günler yaşadık ki, Avustralya'nın Sidney kentinden arıyor vatandaş:
"Maç kaç kaç?"
Sorduğu, üçüncü ligde oynadığımız "Fethiyespor" karşılaşmasıydı...
Biz de kendisine sormuştuk:
"Sidney'de saat kaç?"
“Sabahın üçü...”
Biliyor musunuz?
O Fethiyespor maçını Eskişehir'de 17 bin kişi izlemiş ve İngilizler'in ünlü spor gazetesinin birinci sayfasında haber olmuştu:
"Böyle taraftar az bulunur…”
0 maçtan yıllar önce de, Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı da kazanmıştı Eskişehirspor...
Gaziantep maçını izlerken düşledik bunları...
Hep diyorduk ya, "Bu nesil de görmeli gerçek Eskişehirspor'u" diye...
Galiba dileğimiz oluyor...
Emeği geçen herkese ve özellikle "Necati Ateş" ile "Alper Potuk"a teşekkürler...
Dileriz bu başarımız devam eder...
Kim ne derse desin..
“Eskişehir’in en büyük simgesidir Es Es…”
Picasso'nun büyük eseri!
Faruk, iyi çocuktu, hoştu, arkadaşları da kendisini çok severdi. Meyhaneye hep birlikte gider, kafaları çekerlerdi.
Derken, bir gün Faruk ortadan kayboldu. Yaklaşık üç hafta görünmedi. Bu uzun süreden sonra yine her zaman buluştukları meyhaneye çıkıp geldi. Ağzı kulaklarındaydı:
"Çocuklar ben evlendim. Hem de çok güzel bir kızla..."
Arkadaşları hemen kutladılar, hatta için için kıskandılar bile!..
Tam bu sırada meyhanenin kapısı açıldı ve evlere şenlik bir kadın girdi içeri!..
Şişman, kıllı burun, patlak dudaklar, kepçe kulaklar, sivilceli bir ten, üstelik topal...
Faruk, "İşte benim karım" dedi...
Buz gibi bir hava esti meyhanede!..
Faruk, etrafına şöyle bir bakıp devam etti:
"Eeeee... Picasso'dan hoşlanmıyorsanız benim kabahatim ne!.."
Biraz üşütmüş
Adam karısını doktora götürmüş. Muayeneden sonra "Önemli bir şeyi yok" demiş doktor:
"Biraz üşütmüş, dili de paslanmış..."
"Olacak şey değil" demiş kocası:
"Nasıl olur doktor? Durmadan işleyen dil, nasıl paslanır?"
Günün Şiiri
Tüme varım
Son gemi benim için kalkar limandan
Son kampanalar benim için vurulur
Siz uyursunuz geceleri
Yalnız benim sesim duyulur
Her sefer ışıyan bir şey kalır gerilerde
Deli divaneye döner içim
Bütün gücümle asılırım çarklarına geminin
Bir türlü dönmezler geriye
Usulca beni de sarar çarkların sarhoşluğu
Apaydınlık düşlerle çıkarım sefere…
Tekin Gönenç (Varlık-1956)
Cuk
AB: “AKP’nin gizli gündemi yok.”
Doğru, artık her şeyi açık yapıyorlar!
Günün Olayı
TBMM Başkanı Çiçek diyor ki:
"Milletvekilleri dünyanın en zor işini yapıyor."
Kesinlikle öyle...
Liderin her dediğini kabullenip her yaptığını onaylamak gerçekten zor iş...
Haldun Ertem
Günün Biberi
Ara sıra yandaş basında yakınıyorlar:
"Bu iktidar hiç mi iyi bir şey yapmıyor?"
Bunu soranlar aslında dolaylı yoldan iktidarın genellikle kötü işler yaptığını itiraf etmiş olmuyor mu?
Terörist magandalar
Başbakan tenis şampiyonasında kupa veren siyasileri yuhalayanlara "terörist magandalar" unvanını layık gördü...
Bir okur yorumluyor:
-Finaldeki olaylar turnuvanın başından beri olaya sportmence yaklaşıp o spora gönül vermiş insanların, sporu politize etmeye, şova dönüştürmeye çalışanlara gösterdiği reaksiyondur. Maçları hiç umursamayan ve bütün dünyanın gözlerini diktiği çiftler ve tekler finalini dahi izlemeyen kişilerin kupa töreninde 10 dakikalığına şov yapmaya çalışılmasına karşı tepkidir...
Günün Özü
Coşku mantığa aykırı değildir.
Mantığın tutulmasıdır!
Peter Marshall