Kimisi öldü. Kimisi nutuk attı

Normal 0 21 <w:Punctuatio

3 Şubat 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
İçinde  bulunduğumuz  politik  gelişmeler,

Orhan Veli’nin  ünlü şiirinde ki  dizlerini  anımsattı bana.

“Neler yapmadık bu vatan için.

Kimimiz öldük.

Kimimiz  nutuk söyledik..”

--//--

Gelin  görünki..

Birileri  her zaman olduğu gibi,

“Kimimiz  nutuk attık.”diyor sadece..

--//--

Geçenlerde  okudum..

Tek parti döneminde şairin  biri demiş ki:

“Ben  partinin değil,

Atatürk’ün  dalkavuğuyum”

İçinde bulunduğumuz  günlerde  durum  değişti mi sankı?

Partisinin değil,

kişinin  dalkavuğu olan  o kadar çok  sözde  politikacı var ki.

Git dendiğinde  gidiyorlar.

Gel dendiğinde  geliyorlar.

Biliyorsunuz, dalkavuğun  bugün karşılığı:

“Yalakalık.”

--//--

Yekta  Güngör Özden’i  tanırsınız.

Emekli Anayasa  Mahkemesi başkanı  olan değerli hukukçu Özden, aynı zamanda   şair ve yazardır da. Arada   bir geldiği  Eskişehir’de  kendisi ile  sohbet etme fırsatı  bulmuştum.

Önceki gün  gördüm.

Sayın Özden "Kırık Çizgileri” yazmış.

“Bu kapı nasıl açılıyor? Biliyormusun?

Ve,  nasıl kapanıyor akşamları.

Bir umudun  peşinde gün boyu. Avuçlar nasırlı, kollar yorgun.

Omuzlar ağırlıktan  çökmüş.

Işıklar solgun sular  bulanık.

Ne yiyecek, ne giyecek  yeterli.

Soğuk donduruyor.

İnsanlık ne  ki..”

--//--

Bir yanda  insana ayrı bir duygu  veren  dizeler.

Diğer yanda  bunaltan  gelişmeler.

Yalakalık  ve  dalkavukluğun  sırası mı?

Gerçekten  sormak  sorgulamak lazım:

“Bu kapı nasıl açılıyor? Bilir misin”diye..

 

Günlerin getirdiği

-Vekilleri  tanıyor muyuz

 Önceki, gün ESTV’nin muhabirleri  sokağa çıkıp rastgele  sormuşlar:

“Eskişehir’in kaç milletvekili var. İsimlerini sayarmısınız?”

Belki  inanmayacaksınız..  Soruya muhatap  yüz kişiden  80’i  vekil sayısını ve isimlerini  tam olarak  sayamamışlar. Hatta  bazıları "Sadri Yıldırım, İbrahim Yaşar Dedelek mi”diye sormuş. İlginç değil mi? İnsanlar  oy verip, kendilerini  temsil etsinler diye Ankara’ya  gönderdikleri  vekillerini  tanımıyorlar.

Peki  kabahat  kimin.

Prof.Dr. Nabi Avcı, Salih Koca, Ülker Can’ı  AKP’liler, Avukat Kazım Kurt ve Prof.Dr. Süheyl Batum’u CHP’liler, ve Dr.Ruhsar Demirel’i  MHP’liler seçmedi mi?

O zaman sormak lazım? Kabahat  kimin? CHP milletvekili adayı Prof Dr. Gaye Usluer anlatmıştı.  Seçim gezileri sırasında  Seyitgazi halk pazarında dolaşırken, kadınlardan birine sormuş "Oyunuzu  kime  vereceksiniz?” Pazarcı kadın "size  vereceğiz” deyine  tekrar sormuş "Peki  ben kimim?"  Kadın gülerek yanıt vermiş "Ülker Can değil misiniz”..

Gaye  Hoca  acı acı  gülümseyerek  şöyle konuşmuştu "Biz  hem kendimizi, hem  politikamızı, hem de  partimizi tam olarak anlatamıyoruz.”

Şöyle  bir  düşünün,  ister iktidar, ister muhalefet  milletvekillerinden hangisi Eskişehir halkını ilgilendirecek bir  konuyu ele aldı? Hemen hepsi, geldi. Gar, yeni syadyum. Gitti demiryolun  yer altına alınma işi. Üstelik bunlar  dün vardı, bu gün de  var. Halkın  yaşam  düzeyini de fazla etkilemiyor.

 

--Tren  gitti, hoş gitmedi

  Okurumuz Osman bey aradı dün. Dedi ki "Ben  ayda iki kez İstanbul’a giderim. Şimdiye kadar,  gidiş gelişlerimde  hep treni kullandım. Benim için bir alışkanlıktı tren. Şimdiden sonra  iki yıl zorunlu olarak  otobüse bineceğim "Ardından da  ekledi "İki yıl kolay değil sevindiğim  önemli bir konu var. O da  hızlı  trenin Ankara- İstanbul arasında işleyecek olması. Çünkü,  on binlerce  insanı trenden mahrum etmenin anlamı  budur. Bunun için de devlet  ne yapıp edip, hızlı treni  İstanbul’a  ulaştıracaktır. Eskişehir’in ortasında  altı yıldır  bekleyen rezalette böylece sona ermiş olacaktır.”

Osman bey  haklı. Altı  yıldır Eskişehir  ortasında  bir türlü  çözülemeyen sorun, korkuttu insanların  gözünü.  Onun için de " Türkiye’yi  ilgilendiren  Eskişehir-İstanbul   hızlı  tren yolu mutlaka bitmek  durumundadır"diyorlar.

 

 

Vatandaş soruyor

Postacılardan rica

  Önceki  gün  karşımdan gelen  bir vatandaş dediki "Bir dakika. Siz  gazetecisiniz  değil mi? Bir sorunum var da anlatmak istiyorum” Bu vatandaş  Ömerağa  Mahallesi'nde oturuyormuş.

Dedi ki "Üç katlı  bir. Apartmanda oturuyorum. Dış  giriş  kapısı  otomatik olarak  zile basıldığında  içeriden açılıyor. Misafir  geldiğinde. Doğalgaz  sayaçlarına  geldiklerinde, elektrik sayaçlarına bakıldığında dışarıdan  zile basılıyor. Hangi daire olursa  olsun, otomatiğe basılıp açılıyor”

Vatandaş  bu bilgiyi verdikten sonra   yaşadığı iki sorunu anlattı "Postacı arkadaş bankalar dahil  gelen   mektup ve evrakları bazen aparmanın  girişinde bulunan  posta kutularına   koyuyor.  Bazen ise  tersi  oluyor.  Girişte ki  demir kapıya sıkıştırıp gidiyorlar.  Böyle olunca da aksilikler oluyor.  Kapı açılıp kapandığında  gelen evraklar yere düşüp ıslanıyor. Ayaklar altında yırtılıp gidiyor. Kayboluyor.  Benim  ve komşumun  banka mektupları  böyle kayboldu. İkincisi   komşulardan da benzeri  yakınmalar aldım.”

Aktarıyoruz yetkililere. Posta dağıtıcılarına  gereken uyarıyı yapsınlar.

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi