Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç Gündüzler Köyü'ne giderek yarım kalan gölet çalışmalarının devam ettirilmesini talep etti.
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç Gündüzler Köyü'ne giderek yarım kalan gölet çalışmalarının devam ettirilmesini talep etti. Eskiden bir türkü vardı; "Orda bir köy var uzakta" diye başlardı. Gitmesek de görmesek de o köyün bizim köyümüz olduğunu söylerdi. Şimdi hükumetimiz köylerin adının 'mahalle' olarak değiştirdi ve bütün sorunların bu suretle çözüleceğini düşündü. Tabii hiçbir şey değişmedi. O uzaklardaki yerleşim merkezine gitmezseniz, oradaki çiftçinin sorunlarını görmezseniz, hiçbir sorunu düzeltemezsiniz... Tabii bunu yapmak için de evvela saraylarınızdan dışarı adım atmanız, 'Pataşur içinde kuşkonmazlı Norveç somonu' değil de bazlamayla tarhana çorbası içmeniz gerekir. Yani 'Halkın adamı' olmanız gerekir. Tıpkı Ahmet Ataç gibi... Ahmet Ataç 2016 yılında yapımına başlanan ancak parasızlıktan ötürü tamamlanamayan gölet çalışmalarının ivedilikle bitirilmesini isteyerek, "Müteahhidin malzemeleri burada bulunuyor ama herhangi bir çalışma veya çalışan gözükmüyor, yarım kaldığı açıkça bellidir" ifadelerinde bulundu. Bilindiği gibi daha önce CHP Milletvekili Jale Nur Süllü konuyu TBMM gündemine taşımış, ancak bakanlık parasızlıktan dolayı çalışmaların durdurulduğunu itiraf etmişti. Ekonomik kriz böyle bir şey işte, adamı kuru soğana mahkum ediyor. Öte yandan Alpu termik santrali için para bulunuyorsa, bu o kadar da parasız olmadığımızı gösteriyor. Gündüzler göletinin tamamlanması durumunda tam 12 bin dekar arazi sulanacak. Vatandaş bu hizmetten faydalanacak ve devletimizin kasasına da fazladan vergi parası girecek. Ama kime anlatıyorsunuz bunları?..
Bakalım geleceği nasıl olacak?
AK Parti'nin eski Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, siyasal yaşamlarına bundan sonra Gelecek Partisi adı altında devam edeceklerini duyurdu. "Duyurdu" dediysek, bunu havuz gazetelerinde okumadınız tabii ki. Zira bu tip gazeteler dünyanın bizi kıskandığını, ülke ekonomisinin rekorlar kırdığını, gelmiş geçmiş en iyi ekonomi bakanının Berat Albayrak olduğunu anlatmakla meşguller. Öncelikle Gelecek Parti'sinin Türk siyasal yaşamına hayırlı olmasını temenni ederiz. Bakalım Gelecek Partisi'nin geleceği nasıl olacak? İşlerinin pek kolay olmayacağını zannediyoruz. Nitekim AK Parti'de Genel Başkana küskün olan bazı isimlerin bir başka partiye geçmekten çekindiklerini görüyoruz. AK Parti'nin küskünleri, "Reis'in gazabına uğrar mıyım acaba?" diye düşünüyor ve ekseriyeti yeni bir partiye geçmek yerine, politikadan uzaklaşıyor. Ayrıca yeni kurulan partilerin 'parasını verip' bir kiralık il başkanlığı binası bile tutmakta zorlandıklarını duyuyoruz. Sanırım mal sahipleri de "Binamı yeni partiye kiralarsam, başıma bir iş açar mıyım acaba?" diye endişe içindeler. Özetlemek gerekirse toplumu korkuyla bir arada tutuyoruz. Bir partiyi korkuyla bir arada tutmak, sürdürülebilir bir şey değil. İnsanları sürekli korkutursanız günün birinde "Gayrık yeter!" diyebilirler ve korkunun yerini bir anda nefret doldurur. Sonra da korkuttuğunuz o insanların nefreti altında ezilirsiniz...