Kim sevinmiş!

 

Eskişehirspor 2. Başkanı Ahmet Yalçın, birkaç gün önce yaptığı açıklamada,’UEFA’nın verdiği cezanın kaldırılması konusunda başta başkanımız olmak üzere çok uğraştık. CAS’tan gelen haber bizi çok üzdü. Birçok takım ve kişilerden teselli mail ve telefonları aldık. Ancak bazı yazarlar başta olmak üzere ceza almamıza sevinenlerin olduğunu görüyor ve duruyorum. Asıl bizi bunlar üzüyor’ demiş.
Ahmet Yalçın, Eskişehirspor’un ceza almasına sevinen bazı yazarlar olduğunu söylemiş. Ancak bunların kim olduğunu söyleme cesareti bulamamış kendisinde. ‘Ortaya laf atarım kim alınırsa alınsın’ demiş herhalde.
Ahmet Yalçın’a sesleniyorum.
Madem Eskişehirspor’un ceza almasına sevinen yazarlar olduğunu biliyorsun bunlar kim veya kimler ise açık açık niye isimlerini söylemiyorsun. İsim vermemekle köşe yazarı arkadaşları zan altında bırakmış olmuyor musunuz? Madem biliyorsun bu isimlerin kimler olduğunu söylemeliydin.
Bu şehirde yaşayan, gazetecilik yapan, köşe yazan ben dahil bir tek meslektaşımın Eskişehirspor’un ceza almasına sevinmez.
 

BENİ Mİ KASTETTİNİZ?
CAS’ın kararını açıklamasından sonra bir yazı yazmıştım. UEFA tarafından verilen ceza, cezanın kaldırılması için yapılan itirazların sonuçlanmasını bekledim. Bu süreç içerisinde kanayan yaraya tuz basmamak için. CAS, UEFA’nın verdiği cezayı kaldırmayınca bende düşündüklerimi yazdım. Sanıyorum bu yazımı okuyan Ahmet Yalçın, isim vermeden bana gönderme yapmış.
Okumayanlar için ne yazmıştım. Özetleyeyim.
Yazımın başlığı ‘Avrupa’da olmadı’ idi.
“Eskişehirspor için 2013-2014 sezonu büyük bir başarısızlıkla sona erdi. Bir maç daha kaybedip bir maçta da berabere kalınmış olsaydı belki süper ligden düşen Kayseri, Antalya ve Elazığspor takımlarından birisi Eskişehirspor olabilirdi. Eskişehirspor’un şans eseri yakaladığı Avrupa Liginde mücadele etme hayali UEFA’nın Eskişehirspor’a ‘şike’ iddiasıyla vermiş olduğu ‘men’ cezasını CAS’ta onaylayınca Avrupa hayali bir başka bahara kaldı. 2013-2014 sezonunda Eskişehirspor ligde umduğunu bulamazken, eline geçen Avrupa Kupaları fırsatı da uçtu. Eskişehirspor yönetiminin bu sezon için tek tesellisi Avrupa Kuplarına katılmak idi. O da olmadı.”
 

SİZ KISA PANTOLANLA GEZERKEN BEN
TRİBÜNDE ES-ES DİYE BAĞIRIYORDUM
Bu yazıma alındılar ise yalan mı? Olmayan bir şeyi mi yazdım? Ahmet Yalçın başta olmak üzere bugün Eskişehirspor Kulübünün yönetiminde görev yapanların bazıları kısa pantolonla gezerken, bazıları ise henüz daha doğmamışken ben Atatürk Stadyumunun tribünlerinde ‘Es-Es-Es, Ki-Ki-Ki, Eski Eski Es’ diye bağırarak Eskişehirspor’a destek veriyordum. Özellikle kendi sahasında yenildiğinde üzüntüden ağlıyordum. Eskişehirspor’un peşinden çok sayıda deplasman maçlarına gittim. Eskişehirspor için deplasmanlarda dayak yedim. Benim Eskişehirspor sevgimi, sevdamı sen bilemezsin.
 

BAŞKANLARIN JİPLERİNDE DOLAŞMADIM
Bu yazımdan sonra Eskişehirspor Tesislerinde bazı yöneticiler,’Sadi Seda’nın Halil Ünal sevdası bitmiyor’ diye konuşuyorlarmış. Emin bir kaynaktan aldım bu bilgiyi. Halil Ünal’ı kardeşim, arkadaşım olarak seviyorum. Ancak Halil Ünal başkan iken bir gün özel arabasına binip deplasmana gitmedim. Kulüp Başkanı veya bir yönetici ile bir gün olsun tesislere giderek oturmadım. Birilerine talimatlar vermedim. Ama bugün Mesut Hoşcan’ın özel arabasıyla deplasmanlara giden, yöneticilerle tesislere giderek yönetici gibi emirler veren gazeteciler var.

Benim Halil Ünal ile olan yakınlığımı eleştirenler, kendilerine yakın olan gazetecileri kendi arabalarıyla deplasmana götürmüyorlar mı? Yanlarında tesislerine getirdikleri gazeteciler, tesislerde yönetici gibi talimatlar vermelerine neden göz yumuyorlar? Beni Halil Ünal’a yakınlığımla eleştirenler bugün kendileri de bazı meslektaşlarımla özel dostluk yapmıyorlar mı? Nasıl bugün birileri Mesut Hoşcan’ı ve sizi seviyor ve destekliyorsa, dün de ben kulüp başkanı olan Halil Ünal’ı destekliyordum. Sezon içerisinde Mesut Hoşcan’ı da Eskişehirspor’u da destekleyen yazılar yazdım. Herhalde onları okumadılar ve görmezden geldiler.
Ben çocukluğumda da, gençliğimde de, bugünde Eskişehirsporluyum, Eskişehirspor’u destekledim. Ölünceye kadar da Eskişehirspor’u desteklemeye devam edeceğim. Benim içimdeki Eskişehirspor sevgisini siz bilemezsiniz.

*-********

‘Beni ilk kez siz aradınız’

Odunpazarı ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve Ak Parti İl Kadın Kolları Başkanı Fecir Üçkaya ve İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Canan Dağaşan hakkında yaklaşık bir haftadan beri gazetelerde haberler çıkıyor. Belediye Meclis üyesi ve İl Kadın Kolları Başkanı Fecir Üçkaya’nın siyasi parti Kadın Kolları Başkanı, Canan Dağaşan’ında yine Kadın Kolları Başkan Yardımcılığı görevini yaparken özel bir okulda öğretmen olarak görev yapmaları çok eleştirildi.
Her iki kişi her ne kadar özel okulda da olsa öğretmenlik yapmalarının, kamu personeli sayıldığından dolayı ya partideki görevlerinden ya da görev yaptıkları okuldan istifa etmeleri gündeme gelmişti.
Fecir Üçkaya ile Canan Dağaşan, haklarında çıkan haberlere rağmen bir tek kelime bile söylemediler.

Önceki gün Fecir Üçkaya’ya telefon ettim. Haklarında çıkan haberlerle ilgili neden bir tek kelime dahi konuşmadıklarını sordum.
‘Sadi Bey her gün birileri bir şeyler söylüyor. Sizlerde yazıyorsunuz. Bir tek gazeteci bana telefon edip hakkımdaki iddialar hakkında bir şey sormadı. Bugün ilk defa bir gazeteci o da siz telefon ederek iddialar hakkında bana soru sordunuz. Teşekkür ederim bu duyarlılığınıza. Ben 13 Haziran 2014 tarihinde İl Milli Eğitim Müdürlüğüne okuldaki öğretmenlik görevimden istifa ettiğim dilekçemi verdim. Aynı şekilde Canan Dağaşan’da okuldaki görevinden istifa etti. Şu an öğretmenlik yapmıyoruz. Ben hem partideki hem de belediye meclis üyeliği görevime devam ediyorum. Canan Hanımda partideki görevine devam ediyor’ dedi.
Gazetecilik budur. Sadece tek tarafın iddiasını değil, karşı tarafında iddialar karşısındaki vereceği cevabı alarak haber yaparsak tarafsız olduğunuzu göstermiş olursunuz. Bende bunu yaptım.