Bugüne kadar dinlemeler,ses kayıtları,yolsuzluk iddiaları ile ilgili birçok insan kati ifade kullanmaktan, net konuşmaktan, direk suçlamaktan kaçındı.
Pek ihtimal vermeseler de montaj iddialarına, tuzak olabilir ihtimaline ve yargı kararını beklemek lazım diyen sağduyu ile hareket etti.
Ama Başbakan Erdoğan’ın yaptığı son hamle, bırakın sağduyulu düşünenleri emin olun Ak Parti’yi destekleyen insanların bile acaba demesine sebep oldu.
İleri demokrasi nutuklarının eksik olmadığı, demokrasi paketleri ve kişisel özgürlükler için mücadele ediyoruz söylemleri bir yana bu erişim yasağı diğer yana.
Kürtçe yayın yasağını kaldırdık, Ahmet Kaya dinlemek yasaktı, kaldırdık, Başörtüsü özgürlüğü engelleniyordu, biz insanların özgürlüğü için o yasağı da kaldırdık diyen Başbakan’ın Türkiye Cumhuriyeti’nin internette istediği siteye erişimini engellemesi kabul edilebilir bir durum değil.
Keşke Aynı hassasiyet Atatürk’e küfür etme ve onu aşağılayan ifadelerin kullanıldığı videoları yayınlayan siteler içinde gösterilseydi.
Keşke aynı hassasiyet bugünlerde indirtmeyiz denilen Türk Bayrağını yakarak halay çeken insanların bunu büyük bir gururla paylaştıkları siteler içinde gösterilseydi.
Keşke, keşke, keşke diye uzayıp giden daha bir çok örnek var nihayetinde…
Ama en büyük keşke, Başbakan keşke Baş danışman olarak sağduyu sahibi Nabi Avcı’yı yanından ayırmasaydı.
Çünkü şu an o konumda olanların Başbakan’ı doğru yönlendirmediği ve süreç içine yaptıkları hamlelerle puan ve güven kaybettirdiği ortada.
Zira Cumhurbaşkanı’nın bile tasvip etmediği bir yasakta ısrarcı olmak, üstüne üstlük daha da ileri giderek DNS ile ilgili erişimi engellettirmenin daha önce de belirttiğim gibi Ak Parti’yi ısrarla savunan ve destekleyen birçok insanda bile soru işareti bıraktığı gözden kaçmıyor.
Üstelik istediğim siteye giremeyeceksem, istediğim yerlere erişemeyeceksem neden internet için fatura ödüyorum?
Bana 24 ay taahhüt yapan Telekom bu yasaklardan sonra bu taahhüdü kaldıracak mı?
Yoksa faturamı Başbakan mı ödeyecek? Bir deyiverin gari !