Kentsel dönüşüm, kentsel krize dönmek üzere

İnşaat mühendisleri odası şube başkanı Fercan Yavuz’un işin uzmanı olarak söyledikleriyle bugüne kadar dillendirilen Gündoğdu Mahallesi dönüşümü birbirini tutmuyor. Daha doğrusu Fercan Yavuz işe başlanacak adresin Gündoğdu değil zemin büyümesi olan Atatürk, Yunus Emre, Sivrihisar ve Kızılcıklı Mahmut Pehlivan caddeleri olduğunu söylüyor ve soruyor “cesaretiniz var mı? “

 

Aslında Kentsel dönüşüm konusunda bunu sağlıklı bir şekilde hayata geçirirsek çok karlı çıkacağımızı düşünmeye devam etmekteyim, fakat işe koyulurken ilk adımda yaşanan bu karmaşa beni biraz endişeye sürüklüyor ve gelecek adına umut vermiyor.

 

Sanki sağlıklı bir şekilde yürütebileceğimiz ve istifade edeceğimiz bir fırsatı yine siyaseten sebeplere mundar ediyoruz. Porsuktan başlasa bir dert, Gündoğdu ayrı bir dert derken tartışmalar, iddialar ve İşin ehli isimlerden gayet mantıklı açıklamalar ve sorular konuyu içinden çıkılmaz bir zihin yorgunluğuna dönüştürüyor.

 

Belediyeler proje sundular mı?

 

Fercan Yavuz oldukça yerinde bir açıklama yaparak asıl sıkıntının hangi noktalarda olduğu ve buralardan başlanması gerektiğini dile getirmiş. Peki, bu noktalardaki sıkıntılar bilimsel anlamda rapor edildi mi? Belediyeler bunu biliyor mu? Biliyorsa bu alanlara yönelik projelerini Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne sundular mı?

 

“Eğer bu gelişmeler ışığında Yavuz’un sözünü ettiği caddelere kapsayan projeler sunulmadıysa cesaretiniz var mı sorusunun muhatabı direk ilgili Belediyeler oluyor. “

 

Ha, proje sunuldu ve riskli olmasına rağmen Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü bunu görmezden geldiyse o zaman işin rengi değişiyor, cesaretsizlikten fazlası var gibi bir durum çıkıyor ortaya.

 

Bunlar hassas konular…

 

Bahsettiğimiz şey koca bir yaşam alanının hem sosyal hem fiziksel yönden değişime uğraması, yani kolay değil oldukça zor bir durum. Bir ayakkabı alırken bile ince eleyip, sık dokuyan insanların yaşam alanlarıyla ilgili alacağı kararın kolay olmasını beklemek haksızlık olur. Ancak unutmamak gerekir ki bu hassas konularda yapılacak iyi ya da kötü yorumlar dallanıp, budaklanır ve insanları etkiler. Bu sebeple siyaseti alet edip insanların etkilemek onlara yapılacak en büyük kötülük. “Hem Ak Parti hem CHP cephesi bu konuda inatlaşmayı bırakıp hassas davranmalı. Bırakın insanlar akilâne kararlar alabilsin, sırf bu inatlaşma yüzünden birileri evinden yurdundan olmasın, birileri de eldeki fırsatı kaçırmasın.”