Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, yaptıkları kadar yapmadıklarıyla da gündem olabilen, hemen her gün medyada rastladığımız bir isim.
Her ne kadar CHP’li bir belediye başkanı olsa da, vatandaşlar Ataç’ı partiler üstü bir isim olduğu için benimsiyor ve saygı duyuyor.
Seveni kadar sevmeyeni de var. Sağ görüşlü insanların siyasal eleştirileri normal gelebilir ama aynı görüşe sahip olanlar da siyasi çıkarları uğruna onu hedef alabiliyor.
Eleştiri bu işin doğası ve yerli yerinde eleştiriler mutlaka olmalı ki bazı hatalar rahat tespit edilebilsin ne de olsa aklın yolu bir. Ama bazı eleştiriler var ki aslında Ataç’a kötülük yapmak isteyenlerin elinde patlıyor. Çünkü vatandaş dönen dolapların farkında ve mağdur edilmek istenen başkanlarına sıkı sıkıya sahip çıkma ihtiyacı hissediyor.
Bu bizim olmazsa olmaz kuralımızdır. Bir insanı haksız yere suçlarsanız onu yüceltirsiniz. Ataç da son dönemler de haksız yere yapılan haberler ve iddialar karşısında epey yüceliyor.
Bunu her akşam gerçekleşen Ramazan etkinliklerinde çok net gözlemliyorum. Canlı yayın için gittiğimiz mahallelerde bir çok vatandaş yanımıza gelip Ataç hakkında haksızlık yapıldığını bazı haberlerin çok taraflı olduğunu söyleyerek bunları da yazın, dile getirin diyorlar.
Bu birkaç kere tekrar edince bu durum bu yazıyı yazmakta kaçınılmaz oldu.
Şahsen CHP’li olmayan biri olarak Ahmet Ataç’a sadece CHP’li olduğu için fena haksızlık yapıldığını ben de çok iyi görüyorum ve bunun en büyük sebebi Ahmet Ataç’ın kendisi diyorum.
Çünkü Ataç, gereğinden fazla iyi niyetli ve affedici bir yapıya sahip. Kendisine diken fırlatanlara bile gül uzatarak belki de hata yapıyor kim bilir?
Eleştirileri kişisellikten değil de hizmetsel yönlerden yapanlara saygı duyalım ama içindeki çıkar ağacı sulanmadığı için nefret kusanlara da karşılığını verelim diye düşünmekteyim.
Sizler kimin hangi amaçla neler yaptığını çok iyi biliyor ve bunların analizini zaten yapıyorsunuz. Bizim ki sadece ufak bir hatırlatma olarak not düşülmüş birkaç satır .
Eskiden sükut ikrardan gelir derlerdi. Bugün bu söz geçerliliğini yitirmiş durumda. Sessiz kalanı kabulleniyor zannediyor insanlar. Ama başka bir sözle veriliyor cevaplar.
Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.