Neden karşımızdaki biri esneyince biz de esneriz? … Boğaz ağrısından kurtulmanın yolları! Bolu adeta kış masalına döndü... Motosiklet kazası: 1 yaralı! Feci kaza: Kamyonet takla attı, 3 yaralı! Kar yağışı zincirleme kaza getirdi! 4 şüpheliden uyuşturucu madde ele geçirildi Eskişehir Tepebaşı Belediyesi o soruna çözüm arayı… Eskişehirspor - 2 Eylülspor maç özeti Eskişehir'de o balıklar adeta yok satıyor! Kazım Kurt'tan sosyal belediyecilik vurgusu Kaya tuzunun içinden 100 kilo uyuşturucu ele geçir… O görüntü Eskişehir'in merkezine yakışmıyor! Yanan fabrikanın çökme riski bulunuyor! Yangın çıkan ev kullanılamaz hale geldi... Eskişehir'den yılın ilk kar manzaraları görüntüler…

Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

24.11.2024 - Pazar

Önder Baloğlu

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Kemal abi ve olta

29 Mayıs 2013 09:35

Görüşler

Kemal abi ve olta

30 yıllık dostu, 13 yıllık dünürü böbreğini vermiş ve hayata dönmüş “Kemal Unakıtan…”

Gerçekten sevindik…

Eskişehir'in "Kemal Abi"sidir…

Hani, "Bende de Tatarlık var” demişti ya...

O gün takılmıştık kendisine:

"Etle rakı Tatar’ın hakkı!.."

…….

İçkinin kötülüklerini anlatmak için neler yapılmıyor ki!..

Daha düne kadaar ''kavun-peynirle rakı” reklamı yasaktı...

Nasıl gülmüştük!

Ama adamlar haklı:

"Viski ile cacık serbest olmalıydı!”

Yasak bitmedi:

"Balık ve rakıyla da olmaz" denildi...

Karşı koymak olmaz mı?

O günlerdeki reklamları anımsayın...

Üç-beş kişi “oltalarını” suya sallıyor...

Altta da bir rakı şişesi konuşuyor:

"Hayata YENİ'den bak..."

…….

Döndük, dolaştık aynı günlere geldik...

Erdoğan çıktı ve noktayı koydu:

"Milli içkimiz ayrandır..."

Ardından da, ne "peyniri ne kavunu" kaldı...

“İçki reklamı tümden yasaklandı..."

Gece saat 10’dan sonra içki satışı yapılamayacak…

Turistlere serbest...

"TC kimliğine yasak!.."

Gazeteciler, generaller, sendikacılar, avukatlar, bilim adamları yıllardır tutuklu...

Sansürün, kirliliğin, iftiranın, irticanın hatta "korku imparatorluğu"nun gündemde olduğu günümüzde, yasaklarla kafa bulduruyorlar!..

"Peki ama, nereye kadar?"

…….

Reklamda "olta" denilince yine "Kemal Abi"yi anımsadık...

"Eskişehir'e gönderilirken bir yem miydi acaba?"

Ama eski bir Maliye Bakanı olarak Kemal abi de "cin" gibidir... Gün gelir..

"Şişede durduğu gibi durmaz!.."

Amigo Orhan'dan stad yorumu

Efsane futbolcular, "İsmail, Vahap, Süreyya ve Nihat" sahaya inerek konuştular:

"Bu stad yerinde kalmalı..."

Dünyanın en büyük orkestrasının şefi olarak tanımlanan "Amigo Orhan" da görüşünü sütunlarımıza aktardı :

"BU bir rant harekatıdır..."

Düşlerini çok uzun yıllar ötesine götürüp, "Atatürk Stadı, Eskişehirspor'un bile değil, Eskişehir sporunun mabedidir" diyerek başladı:

- Benim yaşımdakiler çok iyi bilir... O stadta kömür tozları dökülüp düzleme yapılır ve orada top oynardık... Eskişehir'deki "spor" anlayışının temeli orada atıldı... Bu tarihi silip atmanın hiç bir değeri yok... Eğer stad yenilenip büyütülecekse aynı yere yapılar… Kaldı ki görünen köy klavuz istemiyor... Stadın yerine "rant" anlaşıyla bakılıyor...

"Eskişehir'e yazık olur yazık..."

"Orhan Erpek"le bunları konuşurken yanımızda duayen spor yazarı "Seyfi Uyanık" da, "Sazova bir vadidir, oraya stad mı yapılır?" diyerek atıldı:

"Sazova'da yapılacak stad, İstanbul'un Olimpiyat'ından daha beter olur... Burası Frigya Vadisidir... Rüzgardan geçilmez... En önemlisi de seyirci sayısı azalır..."

Bu yorumlar yapılıp gidiyor ama galiba..

"İmam bildiğini okuyacak..."

Günün Şiiri

Çocuklar gibi

Parmaklarımdan aldığın ecel köprülerinin

Ferahlığı hala avuçlarımda

Rüyalarım geçiyor rüyalarım, o gece

Ellerime çektiğin tren yollarından hala

Ecel köprüleri ipten

Gümüş tığlarında parmaklarının

Başım dönüyordu bu köprülerden

Avucundan akan sulara bakarken

Ne istasyon, ne bir şey, sanki bir an’dı akan

Ellerinin arasındaki tren yollarından

Yalnız çizgiler gibi bir ışık ipliklerde

Nasıl geçiyordu, Allahım zaman

O ne güzel şeymiş hayatla demek

Çocuklar gibi oynayabilmek…

Zeki Ömer Defne (Varlık-1958)

Günün Olayı

Yaşam bir cümle gibi, acıyı sonuna nokta niyetine koymuşlar...

Cümle ne kadar güzel olursa olsun, sonunda o acı nokta var... "Metin Sertoğlu” Hocanın flüt sesi kulağımda...

Hiç dinmiyor...

Bekir Coşkun

Günün Biberi

Aziz Eskişehirliler, sevgili manevi hemşehrilerim, kent meydanınıza sahip çıkın ne olur!

Haykırmak geliyor sizlere içimden...

“Atatürk Stadı’na ve yerine sahip çıkın…”

Ali Sirmen

Günün Balı

Bu içki yasağı iktidar erkinin, "Ben sizin babanızım" demesidir. Babalara isyan ise , insanlık tarihi kadar eski bir psikolojik davranış biçimidir...

Işıl Özgentürk

Gerilim

Ülkelerin göz göre göre duvara toslamasına, olan biteni bilmek engel olmuyor demek ki...

AKP'yi bile bile lades destekleyen aydınlarımız sayesinde bunu da test etmiş olduk...

Nilgün Cerrahoğlu

Günün Sözü

Eğlenmek için ömür boyu, dinlenmek için ölüm boyu zamanımız vardır...

George Moustaki

Günün İncisi

Körler memleketinde şaşılar padişah olur.

Alexandre Pope

Cuk

"Kadın ve erkek birbirini tamamlar" diyorlar, oysa çoğunlukla biri diğerini noksanlaştırır…

C. Şehabeddin

Rusya’dan şen döndüler

Çoğumuz “kara-kalem” gidiyoruz ama, güzel şeyler de oluyor dünyamızda…

Anadolu Üniversitesi'nin Konservatuvar öğrencileri bunun son örneği...

Ruysa'nın "Volog" kentinde,"Valeriy Gavriliy"in adına düzenlenen yarışmada "Viyolonsel" dalında ödül aldılar…

Anadolu Üniversitesi Konservatuvarı'nda "Yuri Semenov"un Lisans 2., sınıf öğrencisi "Gülce Sırma Baysal” 3.lük alırken, lise 2. sınıf öğrencisi "Asya Aleyna Ayverdi" de sertifika almaya hak kazandı…

Hocalarını ve başarılı öğrencileri biz de kutlamak istedik...

Napolyon Ankara'da!

"Napolyon" dünyaya tekrar gelmiş... Başkan "Obama", imparatoru Beyaz Saray'a davet etmiş. Viskiler içilmiş, Napolyon duygulanıp, "Sayın Obama, görkemli silah gücünüz bende olsaydı Vaterloo'da İngilizlere yenilmezdim" demiş...

Bir süre sonra Napolyon, Kremlin'e davet edilmiş... "Putin"le votkalar içilirken dayanamamış, "Sayın Putin, sizinki gibi bir gizli servisim olsaydı ben Vaterloo Savaşı’nı kesinlikle kaybetmezdim" demiş...

Günün birinde Napolyon Ankara'yı ziyaret etmiş. "Erdoğan"la yemek yerken Napolyon"iki tek ayran" atmış, duygulanıp "Sayın Erdoğan sizin elinizdeki gibi bir basın zamanında benim elimde olsaydı Vaterloo Savaşı'nı kaybettiğimi kimse duymazdı!" demiş...

Doktorun inadı

Adam son derece tehlikeli bir ameliyat geçirecekmiş...

Günü, saati gelmiş ve kurbanlık koyun gibi uzanmış ameliyat masasına...

Sonra da doktora sormuş:

"Ne dersiniz doktor? Kazasız belasız atlatabilecek miyim bu ameliyatı?

Doktor, "Valla kardeşim" demiş:

"Bu ameliyatı 92. kez yapıyorum... Ama kafaya koydum artık.. Ne yapıp yapıp başaracağım, göreceksin!.."

Neden ileriler?

Ortaokul birinci sınıfın dersinde İngilizce öğretmeni sormuş:

"İngilizler neden bizden daha ileriler?"

Yanıt arka sıralardan gelmiş:

"Bütün çocukları İngilizce'yi bizden iyi biliyorlar da ondan!"