Kazım Kurt ve karıncalar

Görüşler Kazım Kurt ve karıncalar CHP'nin danışma Kurulu toplantısında konuşan milletvekili Kazım Kurt doğruyu

13 Kasım 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
Kazım Kurt ve karıncalar
CHP'nin danışma Kurulu toplantısında konuşan milletvekili Kazım Kurt doğruyu söylemiş:
"Büyükşehir Yasası bizi zora sokacak..."
Neden?
"Köyler de Büyükşehir için oy kullanacak.
Hitap edeceğimiz alan genişledi. Eskişehir’in yüzölçümü 13 bin kilometre kare oldu..."
………….
Hoca'ya "karınca" yakıştırması yapıldı ya..
"Başka karıncalar da var!"
Bunların ağaçta yukarı çıkıp aşağı indikleri günler vardır..
Halk dilinde "Yaprak dökümü" derler...
Yukarı çıkan karıncalar, yaprak bitlerinin çevresinde bir daire oluştururlar. Bazıları da, yaprak bitlerinin arkasına dolanıp, bir şırınga örneği, "pıt" diye dalıp şeker suyunu alıp kaçarlar...
Bu arada yaprak değil, ağaçlar ölmeye başlar…
"İşte, karıncaların en büyük kötülüğü budur..."
……….
2009 seçimlerinde Büyükerşen 195 bin oy almıştı... AKP 140 bin, MHP 21 bin ve CHP 10 bin oy...
CHP’nin 10 bin oyu ile destek gelecek ama, MHP'nin oyları ne olacak?
“CHP adayına gider mi?"
"Büyükerşen için oy verenler ne yapar?"
Ve de "Büyükşehir Yasası" çıkarsa, yaklaşık yeni 90 bin oy nereye gider?
Düşünün, adam 150 kilometre uzakta ama Büyükşehir için oy kullanacak!
Hem de, kendisine ne getirip, ne götüreceğini bilmeden…
Besicilik bile yapamayacak..
"Ama Büyükşehir’e oy verecek..."
Verginin alasını ödeyecek..
"Ama Büyükşehir’e oy verecek..."
………
Tüm bunların dışında çok önemli bir olgu daha var...
Büyükerşen, seçime yakın tek başına bir miting yapsa Eskişehir’i yıkar geçer...
Ama kendisini oyalayan, şimdiden "bu iş bitti hocam" diyen zararlı karıncalara dikkat!
İçlerinde sosyal demokrat olanı da var!...
“Karıncalığa özenmek başka, karınca olabilmek başkadır…”
Bırakın şeker suyuna dalmalarını..
"Ağaca gölge bile olmasınlar!.."
 
 
Markaların isimleri
“Mercedes”: İspanyolca’da “zerafet” sözcüğünden.
“Nokia”: Kıyısına kurulduğu nehrin adından.
“Volvo”: Latince “sürüyorum” sözcüğünden.
 
Bisiklet ve otomobil
Bisiklet “yağlarınızı yakarken paranızı korur…”
Otomobil “paranızı yakarken yağlarınızı korur…”
Cüneyt Yeşilkaya
 
Günün Olayı
Dilimi bağlasalar, anmasam hiç ismini, Gözümü dağlasalar, görmesem hiç resmini. Silemezler gönlümden Atam, Ne Cumhuriyeti ne seni...
Ordulu Şair Ali
Günü Biberi
Okulların temizliği için velilerden para alındığını öğrenen Başbakan, Dinçer’i fırçalamış.
Bakan Bey, “Okul temizliği için para alıyoruz ama beyin yıkaması bedava” deseydi durumu kurtarırdı...
Barış dehası
Yıl 1937... Dünyada faşizm kol geziyor ve Atatürk bir Amerikalı gazeteciye verdiği röportajda şunları söylüyor:
- Bugün bütün dünya milletleri aşağı yukarı akraba olmuşlardır ve olmakla meşguldürler. Bu itibarla insan, mensup olduğu milletin varlığını ve saadetini düşündüğü kadar, bütün cihan milletlerinin huzur ve refahını düşünmeli ve kendi milletinin saadetine ne kadar kıymet veriyorsa , dünya milletleri için de elinden geleni yapmalıdır. Bütün akil adamlar takdir ederler ki, bu vadide çalışmakla hiçbir şey kaybedilmez.
Çünkü dünya milletlerinin saadetine çalışmak, diğer bir yolda kendi huzur ve saadetini temine çalışmak demektir. Dünyada ve dünya milletleri arasında sükun ve iyi geçim olmazsa, bir millet kendisi için ne yaparsa yapsın huzurdan mahrumdur...
Günün Şiiri
Uzay
Yassı bir kol saati gibi evren
İşleyip duruyor şimdi
Ateşli yıldızlar doğuyor
Uzak güneşlerden
Zührede korkunç fırtınalar
Ayda öldürücü sessizlik
Merihte kuzey buzları
Ekvatora iniyor gri kanallarla
Sen atomdan milyonca ufak
Yassı bir kol saati gibi
İşleyip duruyorsun
Yaşatmak uğruna sonsuzu...
İnci Ramiz Özkan (Varlık-1966)
Markaların isimleri
"Mercedes" : İspanyolca'da "zerafet" sözcüğünden, "Nokia" : Kıyısına kurulduğu nehrin adından. "Volvo" : Latince "sürüyorum" sözcüğünden.
Bisiklet ve otomobil
Bisiklet "yağlarınızı yakarken paranızı korur..." Otomobil "paranızı yakarken yağlarınızı korur..."
Cüneyt Yeşilkaya
 
Türklerin beyinsel merakları!...
-Yarım yüzyıldan bu yana Türkiye'de en çok karşılaştığım soru hep şu oldu:
"Günde kaç saat okuyorsunuz?"
Sanıyorlardı ki, örneğin ben her gün 3 yahut 5 saat tarih okuyor, bunları aklımda tutuyor, yeri geldiğinde de satıyordum…
Türklerin önemli bir çoğunluğu, "beyinsel merakın" ne olduğundan habersizdi...
………..
"Uyuma, karın doyurma ve çiftleşme gereksinmesi" başlıklı yazısına böyle girmişti Çetin Altan...
Bir süre önce de dile getirmiştik...
Marketten elimizdeki 10 gazete ile çıktık, hemen yanımızdaki adam sormuştu:
"Bunların hepsini okuyor musun?"
"Yok yaa!" demiştik:
"Apartmanda kapıcıyım, dağıtıyorum..."
"Haaa!" diye onaylayıcı bir yanıt vermişti adam...
………..
Çetin Altan devam ediyor:
-Tevrat neden eski Mısır'da, İncil de neden eski Roma’da öncelikle yoksul kölelerin kutsal kitabı olmuş da, zengin Romalıların olmamıştı?
“Bunu merak edersen yanıtını bulmak için okumaya başlardın, o alanda yapılmış incelemeleri...”
Peki, Türklerin büyük bir bölümünde neden bu tür beyinsel meraklar iç uyanmamıştı?
Üç temel gereksinmeden:
"Uyuma, karın doyurma ve çiftleşme gereksinmesi..."
Tepedeki egemenler, kendilerini hangi "tabu" ve "dogmalar" la koşullandırıp beyinlerini zırhlamışlarsa, onlar da onları tekrarlayıp durmakla yetiniyorlardı...
Kimi, yerli yersiz:
"Önce iman" diyordu..
Kimi de, yerli yersiz:
"Önce vatan..."
………
Üstadın bu görüşleri, bizi "kapıcı" yaptıran sakin adamı da haklı çıkarıyordu…
 
 
Günün Sorusu
Birçok alanda olduğu gibi yükseköğretimden de "Atatürk’ün izleri" siliniyormuş. O zaman gündeme bir isim değişikliği de gelebilir.
Örneğin, "Alçak öğretim" nasıl olur?
Gani Yıldız
 
Günün Sözü
Biri size ihanet ederse onun suçu, ikinci kez ihanet ederse sizin suçunuz.
Eleanor Roosevelt
 
Günün Balı
Korkmanız gereken sizinle aynı fikirde olmayanlar değildir.
Asıl, sizinle aynı fikirde olmadığı halde bunu söyleyecek cesareti olmayanlardan korkun.
Napolyon Bonapart
 
Amerikalı kadının gecesi
Zengin Amerikalı orta yaşlı kadın evlenmeye karar vermiş, ama tek arzusu "O güne kadar hiçbir kadınla beraber olmamış" bir koca bulmakmış.
Gazetelere ilanlar verilmiş, sonunda tarife uyan bir erkek "Avustralyalı yerlilerin" arasından bulunmuş, adam uçakla getirilmiş. Daha sonra düğün töreni yapılmış, balayı odasında heyecanlı ana hazırlanmak için banyoya girmiş, odaya geri döndüğünde adamın bütün eşyaları odanın bir köşesine yığdığını, kendisinin de tam ortada "çırılçıplak" beklediğini görmüş.. "Bu.. Bu nedir?" demiş şaşırarak.
"Daha önce hiçbir kadınla beraber olmadım'" demiş adam yutkunarak:
"Ana sen de kanguru gibi bir şeysen bize çok boş yer gerekl.."
 
Erkek ve gazete
Kadın kahvaltı sofrasında elinden gazeteyi düşürmeyen kocasına seslenmiş:
"Keşke bir gazete olsaymışım. Beni böyle sıkı sıkı tutardın..."
Adam kafasını kaldırmadan yanıtlamış:
"Keşke olsaydın, yarın yerine bir başkasını alırdım!"
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi