30 Mart seçimlerinde CHP Eskişehir’de istediği sonuca ulaşmasına rağmen Türkiye genelinde beklenilen başarıya ulaşamadı. Seçim öncesi yapılan mitinglerde ‘17 Aralık Yolsuzluk İddiası Operasyonu’ ile başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmalarının ses kayıtları dinletildi katılımcılara.
Hemen hemen tüm CHP mitinglerinde CHP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yolsuzluk iddiaları gerekçesiyle istifa eden 4 bakan eleştiri yağmuruna tutuldu. İnsanlara AK Parti hükümetinin yolsuzluk iddialarıyla anıldığı anlatıldı.
Sadece CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eş başkanları da seçim sürecinde hep yolsuzluk iddialarına vurgu yaptılar. Her gün hergün aynı yemeğin ısıtılıp ısıtılıp önüne konulmasına tepki gösteren seçmende sandığa gittiğinde inadına AK Parti’ye oy verdi.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u geçtiğimiz Cuma akşamı ES TV’de yaptığım ‘Eskişehir Gündemi’ programına konuk ettim. İki saat süren programda Başkan Kurt’a,’30 Mart’ta Eskişehir’de yakaladığımız başarıya Türkiye genelinde neden ulaşamadınız?’ diye sordum.
TÜRKİYE’NİN KURTULUŞUNUN
CHP’DEN GEÇECEGİNE İNANIYORUM
Kazım Kurt her zaman dobra dobra konuşur. Kendisini en az 40 yıldır tanırım. Cuma günü akşamı da programda CHP’nin neden seçimlerde istediği başarıya ulaşamadığını sorunca, birçok CHP’linin cesaret edemediği özeleştiriyi yaptı. Neden başarısız olduklarının altını tek tek çizdi.
“30 Mart yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi çıtayı yüksek tutmasından dolayı istenilen başarıya ulaşamadı. Çıtayı çok yüksek koyduğumuz için başarısız göründük. CHP’nin seçimlerde 5-6 bin seçmen, ya da oyunu 1-2 puan artırmış olması o partinin bir mensubu olarak beni tatmin etmedi. Ben iktidar olmak isteyen partiliyim. Türkiye’nin kurtuluşunun CHP’den geçtiğine inanan bir partiliyim. O nedenle bu seçim sonuçlarını kişisel olarak başarısızlık kabul ederim” dedi.
90 YILDIR MUHALETTE
OLAN BAŞKA PARTİ YOK
Kazım Kurt, başta Eskişehir olmak üzere üç beş önemli şehirlerde seçim kazanılmış olsa da, Türkiye geneline baktığında CHP’nin özellikle doğu da, Güneydoğu Anadolu da, İç Anadolu ile Egenin iç kesimlerinde seçimlerde istenilen sonuca ulaşamadığına üzülüyor.
Ve şöyle diyor:
“Aday gösterilmeyen küsüyor, sırasını beğenmiyor gidiyor. Bunlar büyük partilerde olmaması gerekir. Biz partinin üyesi isek, hele hele benim gibi profesyonelleşmiş gibi politikacısıysak sevmesek de beraber yürüyebiliriz. İstemesek de birlikte çalışabiliriz. Çünkü hedefimiz partinin kazanması olmalı. Partim kazanmazsa ne benim belediye başkanlığım, ne milletvekilliği ne de bir başka arkadaşımım il başkanlığı işe yarar. Parti seçim kazanmak zorundadır. Dünyanın başka hiçbir ülkesinde 90 yıldır muhalefette direnen bir parti yoktur. CHP bu konuda mucize yarattı. İktidar olmadığı halde dağılıyor. Anavatan, Doğru Yol, Refah Partisi gibi partiler dağıldı. Biz hala duruyoruz. Hala dimdik ayaktayız. Bizim parti tabanımızın o ideolojiye karşı öyle bir direnci var ki, ama parti yönetimlerimizde bir sorun var.
KÜRT SORUNUNU NET OLARAK ORTAYA
KOYMAYAN CHP İKTİDAR OLAMAZ
Kazım Kurt’un aşağıdaki sözleri de mutlaka dikkate alınmalı. Ak Parti gibi milliyetçi, muhafazakar ve biraz daha milli görüşe yatkın bir parti Doğu ve Güneydoğu’da ciddi sayılabilecek oranda oy alıyor, sosyal demokrat parti olan CHP, bu bölgelerde seçmenden çok ciddi oranda tokat yiyorsa bunu mutlaka sorgulamalı. Kazım Kurt diyor ki ;’Doğu ve Güneydoğu ve İç Anadolu’da başarılı olamayan parti iktidar olamaz’.
Yüzde bin beş yüz haklı. Ak Parti’nin Kürt sorununun çözümü için vermiş olduğu mücadele kadar CHP’de vermiş olsa belki doğu ne güneydoğu da Ak Parti’nin aldığı oyları alabilecek. ‘Türkiye’de Kürt sorunu yok’ diyerek Ak Parti’nin attığı adımları da eleştiren CHP, SHP döneminde hazırlanan ‘Türkiye’de Kürt Sorunu’ raporunu Ak Partiye kaptırmayıp, o rapordaki sorunları gündeme taşıyabilseydi CHP Doğu’da da, Güneydoğuda da yaşayanların gözüne girebilirdi.
Kazım Kurt’un Türkiye’deki Kürt sorunu ile ilgili söylemleriyle yazıma noktayı koyuyorum. Sayın Kurt’un bu tespitlerine tüm CHP’lilerde katılırsa, işte o zaman CHP iktidar olur.
“Hala biz beş milletvekilini partiden ihraç ettik diye doğuda Kürt düşmanı sayılıyoruz. İç Anadolu da da HEP ile işbirliği yaptık diye Kürtçü Parti sayılıyoruz. Bu nedenle ikisi de bize oy vermiyorlar. Burada bir terslik var. Bunu biz seçmene anlatabilmeliyiz. Ben Türkiye’de Kürt sorununu net olarak ortaya koymayan CHP’nin iktidar olacağını zannetmiyorum. Çok açık söyleyeceğiz. ‘Kürt meselesi şudur’ demekten korkmamız lazım. 1989 da Türkiye’de ilk Kürt raporunu inceleyerek hazırlayıp yayınlayan parti biziz. Bugün birileri Kürt Türkiye’deki Kürt sorununu çözebilmek için o dönem adı SHP olan bu partinin hazırlattığı Kürt raporunu dayanak olarak alıyor. SHP’nin hazırlattığı bu rapora CHP olarak biz sahip çıkamıyoruz, ama birileri bu raporu sanki kendileri hazırlamışlar gibi bizden daha çok sahipleniyorlar. Bunu inkar eden takım CHP’yi bugünkü duruma düşüren takımdır. 1989 raporunu daha sonra kim inkar etmişse partiyi bu hale onlar getirdi. İnşallah onlarda bir gün onun hesabını verirler.”